ABD merkezli Colossal Biosciences, üç ilkel gri kurt yaratmayı başardığını açıkladı. Bilim insanları antik DNA'ları, gen düzenleme ve klonlama teknolojilerini kullanarak nesli tükenen ulukurtların en yakın akrabaları olan gri kurtların genine ekledi. Yapılan çalışma sonrası hayata getirilen kurtların, tam olarak ilkel türlerinin aynısı olmasa da çok yakın bir benzeri olduğu belirtildi.
GAME OF THRONES DİZİNDEKİ KURTLARA İLHAM OLDU
“Game of Thrones” dizisindeki kurtların ilham kaynağı olan ulukurt, bir zamanlar Kuzey Amerika’da yaşayan en büyük yırtıcılardan biriydi. Ulukurtlar, gri kurtlardan daha büyük yapılıydı, biraz daha geniş kafaları, kalın açık renkli kürkleri ve daha güçlü çeneleri vardı. Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Ben Lamm bir basın açıklamasında, “Bu büyük dönüm noktası, uçtan uca yok olmuş türleri geri getirme teknolojimizin işe yaradığını gösteren ilk örneklerden sadece biri. Üç bin yıllık bir dişten ve yetmiş iki bin yıllık bir kafatasından elde edilen DNA ile sağlıklı ulukurt yavruları ürettik” ifadelerini kullandı.
İLK YAVRU 1 EKİM 2024'TE DÜNYAYA GELDİ
Bilim insanları, iki fosilden aldıkları DNA'yı genom ve genetik bilgi setine başarıyla dönüştürdüklerini açıkladı. Bilim insanları bu gen setlerini tilkiler, çakallar ve kurtlar gibi türün yaşayan üyeleriyle kıyasladı. Colossal çalışanları gen aktarımı için beyaz kürk, kalın tüyler gibi özellikleri aradı.
Şirketin açıklamasına göre, genetik analizlerden elde edilen bilgiler ışığında gri kurt hücreleri üzerinde çalışıldı. 14 farklı gen üzerinde 20 düzenleme yapıldı. Ardından geçerli hücre hatları klonlandı ve bu hücreler bağışçı yumurtalara aktarıldı.
Colossal yaptığı açıklamada, “Sağlıklı şekilde gelişen embriyolar türler arası gebelik için taşıyıcı annelere transfer edildi” dedi. Bu süreç sonunda üç hamilelik gerçekleşti ve tarihteki ilk ‘yeniden canlandırılmış’ türlerin doğumu sağlandı. Şirket, CNN’e yaptığı açıklamada, taşıyıcı olarak büyük boy, melez evcil köpeklerin kullanıldığını doğruladı.
Açıklamada iki erkek ulukurt yavrusunun 1 Ekim 2024’te, bir dişi yavrunun ise 30 Ocak 2025’te dünyaya geldiği belirtildi.
"GENOMUN YÜZDE 99.9'U GRİ KURTA AİT"
Stockholm Üniversitesi’ndeki Paleogenetik Merkezi’nde evrimsel genomik profesörü olan ve Colossal Biosciences'e danışmanlık yapan Love Dalen’e göre Colossal’ın hedefe ulaşmak için izlediği yol, gri kurt genlerindeki bazı varyantları kesip ulukurtlara özgü özelliklerle değiştirmek amacıyla CRISPR teknolojisinin kullanılmasıydı.
Dalen yaptığı açıklamada “Açık konuşmak gerekirse bu canlıların genomunun yüzde 99,9’u gri kurda ait. Bilim dünyasında bir canlının ulukurt sayılabilmesi için kaç genin değiştirilmesi gerektiği tartışılacaktır ama bu aslında felsefi bir mesele. Bu yavrular, ulukurt genlerini taşıyor ve bu genler onları son 13 bin yılda gördüğümüz hiçbir şeye benzemeyecek kadar ulukurda benzetiyor. Bu gerçekten çok etkileyici” dedi.
Dalén, ulukurt genomlarının analizine “biraz” dahil olduğunu ancak yavrularla birebir temas kurmadığını ve gen düzenleme ya da klonlama süreçlerinde yer almadığını belirtti. Yine de yapılan çalışmayı, alanda bugüne kadar gerçekleştirilenlerden çok büyük bir sıçrama olarak nitelendirdi.
435 MİLYON DOLAR YATIRIM
Girişimci Ben Lamm ile Harvard Üniversitesi genetikçisi George Church’ün Eylül 2021’de Colossal’ı kurmasından bu yana şirket en az 435 milyon dolar yatırım aldı. Şirket 2028’de ilk yünlü mamut yavrularını tanıtmayı planladığını açıkladı.
BÜTÇE VE TEKNOLOJİ ELEŞTİRİSİ
Nesli tükenen türleri yeniden hayata döndürme projelerine çeşitli eleştiriler de geliyor. Eleştirilerin başında, bu çalışmalara harcanan büyük paraların başka alanlarda daha verimli kullanılabileceği görüşü öne çıkıyor.
Ayrıca, melez canlıların yetiştirilmesinde taşıyıcı olarak kullanılan hayvanların refahının tehlikeye atılabileceği de vurgulanıyor.
Ancak Montana Üniversitesi’nde çevre felsefesi profesörü olan Christopher Preston, Colossal’ın hayvan refahı konusuna özen gösterdiğini ve Amerikan Hayvanları Koruma Derneği’nin desteğiyle kurulan büyük tesisin bu yaklaşımı yansıttığını belirtti.
Preston aynı zamanda korkunç kurtların ekosistemde bir rol üstlenmesinin zor olduğunu söyledi. Colossal, genetiği değiştirilmiş mamutların doğal yaşama entegre edilmesini nihai hedef olarak gösterse de, Preston bu vizyonun gerçekçi olmadığını ileri sürdü.