15 Eylül’de Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kritik bir duruşma var. Dosya, 2023’teki olağan kurultayla 2025’teki olağanüstü kurultayın iptali talebini içeriyor. Mahkeme, İstanbul’daki davaların dosyalarını istedi ve duruşmayı 15 Eylül’e bıraktı. Bu, takvimin artık netleştiği anlamına geliyor.
Kayyım ihtimali konuşuluyor. Kayyım atansa bile bunun uzun sürmeyeceğini biliyoruz. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, delegelerin noter onaylı imzalarıyla olağanüstü kurultay çağrısının alındığını ve böyle bir kayyımın ancak kısa süreli olabileceğini açıkça söyledi. Altı gün ifadesi bu yüzden siyasetin gündeminde.
DELEGE İRADESİNİN HUKUKİ ZEMİNİ
Bu işin omurgası delege iradesi. Siyasi Partiler Kanunu, büyük kongrenin olağanüstü toplanmasını üyelerin yazılı istemiyle mümkün kılar. Ayrıntıyı tüzük belirler. CHP tüzüğü de delegelerin noter onaylı imzalarıyla olağanüstü kurultayı öngörür. Yani kurultay çağrısı, bir siyasi tercih değil, kanun ve tüzükle korunan bir haktır.
Bu arada YSK, İstanbul’daki olağanüstü il kongresi için “yapılabilir” dedi ve kimlerin oy kullanamayacağını netleştirdi. Görevden alınan yönetim, geçici kurul ve doğal delege kabul edilmeyenler oy kullanamayacak. Olağan kongrede seçilen ve bugün geçerli sayılmayan delegeler de sandığa giremeyecek. Bu karar, her şeyden önce seçim otoritesinin sürece kapıyı kapatmadığını ve temsil ilkesini gözettiğini gösteriyor. Delege iradesinin sahada nasıl korunduğuna dair güncel bir veri sunuyor.
KURULTAYI ENGELLEMEK İÇİN DENENEBİLECEK YOLLAR VE NEDEN SONUÇ VERMEZ
Gerçekte yapılabilecekler sınırlı.
Noter onaylı imzalara “usul” itirazları getirilebilir. Kurultay salonuna güvenlik ve ruhsat gibi idari sebeplerle iptal ya da erteleme başvuruları yapılabilir. YSK ya da farklı yargı mercilerine “meşruiyet” tartışmasına dönük başvurular gelebilir. Medya üzerinden kafa karıştırma da denenir. Bunların ortak noktası zamana oynamaktır. Fakat hepsi, kanunun ve tüzüğün tanıdığı delege iradesinin önünde zayıf kalır. Çünkü olağanüstü kurultay çağrısı yazılı ve noter onaylıdır. Üstüne, seçim otoritesinin son kararları da sürecin tamamen kapanmadığını gösteriyor.
15 EYLÜL TABLOSU
Bir ihtimal kayyım kararı çıkabilir. Çıkarsa da kısa sürer. Çünkü arkasında sayısı yüksek, noter onaylı imzalarla netleşmiş bir kurultay çağrısı var. Özel’in altı gün çıkışı siyaseten abartı değil, takvim ve prosedürün işleyişine dair bir vurgu. Kurultay toplanır ve kararını verir. Bu, hukukun ve parti içi demokrasinin doğal sonucu.
SAKİN DURMAK GÜÇTÜR
Son günlerde sıcak sahneler yaşandı. İstanbul il başkanlığı önünde yaşananlar, polisin biber gazı kullanımı, tartışmalı mahkeme kararları ve yoğun baskı iddiaları herkesin gözü önünde oldu. Bu fotoğrafın yarattığı gürültüye kapılırsak asıl resmi kaçırırız. Asıl resim şudur. Kurultay çağrısı noter mührüyle sabittir. Partinin kaderini belirleyecek olan da budur.
SON OLARAK
Panik yok. Kayyım atansa bile kısa ömürlü olur. Delege iradesi kalıcıdır. Kurultay yapılır ve CHP bu süreçten büyüyerek çıkar. Çünkü bu sadece bir koltuk meselesi değildir. Bu, milyonların vekaletini taşıyan delegelerin imzasıyla kurulan bir demokratik düzen meselesidir. Ve o düzenin adı sandıktır.