Haber

Sesimizi iki yıldır duyan yok

11 ili vuran 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti fakat verilen sözler tutulmadı. İki yıl sonra bile hala konteyner kentlerde kalanlar, yakınlarına ulaşamayan aileler, yazılmamış iddianameler ve firari durumda müteahhitler var.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 11 il büyük bir yıkıma uğradı. Depremde en az 53 bin 725 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 213 kişi yaralandı. 11 il arasında olan Hatay ise en büyük yıkımın meydana geldiği şehir olarak kayıtlara geçti. Sayısal verilere ilişkin farklı tespitler bulunsa da deprem sonrası oluşan barınma ve temel ihtiyaçlara erişim krizi nedeniyle yaklaşık 2 milyon kişinin de deprem bölgesinden göç ettiği tahmin ediliyor.

Aileler hem gözü yaşlı hem de evsiz kaldı. Özellikle Hatay ve Adıyaman sokakları halen depremin izlerini taşıyor. Enkazlar kaldırılmadı, çadırda depremzedeler kalmaya devam ediyor.

KOMİSYON KURULDU MUHALEFET GÜNDEME ALINMADI

6 Şubat 2023 tarihinden itibaren günümüze kadar ‘deprem’ özelinde toplam 51 kanun teklifi verildi. Bu tekliflerin 25’i CHP, 9’u İYİ Parti, 8’i HDP/DEM Parti, 3’ü Memleket Partisi, 2’si DEVA ve 1’i de CHP, İYİ Parti, DEVA, Saadet Partisi ve Demokrat Parti tarafından ortak imzayla verildi. Bu kanun tekliflerinin hiçbiri Genel Kurul gündemine alınmazken, AKP tarafından verilen 3 kanun teklifinin 3’ü de kanunlaştı.

GÖZ BOYAMAK İÇİN ASFALT DÖKTÜLER

Hatay'da yaşayan vatandaşların aylardır şikayet ettiği ve araçların sık sık suya gömüldüğü yolların 6 Şubat anma törenleri öncesinde adeta göz boyamak için asfaltlandığı görüldü.

HALA YAKINLARINI ARIYORLAR

Depremin ikinci yılı biterken hâlâ depremde kaybettikleri, akıbetlerini bilmedikleri yakınlarına ulaşamayan aileler var. Yakınlarına ulaşamayan ailelerin kurduğu ''6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu''nun sözcüsü olan depremde İskenderun’da 24 yaşındaki mimar oğlu Mustafa Batuhan Güleç’in akıbetini soran Sema Güleç ile babaları İsmet Durur’un akıbetlerini soran kızları Nazlı Özçetin ve Pınar İnglet, konuştu.

"VEFAT ETTİYSE MEZARLIKTA MI KAYBOLDU? HİÇBİR BİLGİM YOK"
İskenderun’da yıkılan 5 katlı apartmanın enkazında oğlunun bulunamadığını ama sonradan öğrendikleri kadarıyla oğlunun yan binanın üstüne savrulduğunu, etraftakilerin ambulansı durduklarını ancak dolu olduğu için almayınca arkadan gelen beyaz bir arabaya konulduğunu söyleyen Güleç, "Ondan sonrası yok. Hastanede mi kaydoldu? Vefat ettiyse mezarlıkta mı kayboldu? Yaşıyor mu? Gerçekten hiçbir bilgim yok"  dedi.

"SÖZ VERMİŞLERDİ"
"Platformu kurarak hükümete, devlete, yetkililere ulaşmaya çalıştık. Twitter’dan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya ulaştık. AFAD Daire Başkanı Abdullah Özçelik’i görevlendirdi Bakan Yerlikaya. Ben Ankara’ya gittim ve platform adına Abdullah Bey ile görüştüm. Görüşmelerimizde İçişleri, AFAD, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet’ten oluşan bir ekip kurarak kayıplarımızı arayacaklarını söylediler ve aramaya başladılar. Birçok şey yapıldı platformdan iki kişiyi buldular, bizim kayıplarımızı ararken başka kayıplara da ulaşıldı. Onları da yakınlarına teslim ettiler. Fakat sonra tıkandık yine. Epeydir bulunan yok. Bizim isteğimiz, bize söz vermişlerdi onu bekliyoruz. Türkiye geneli vefat edenlerin fotoğraflarına bakılacaktı. Onlara bakmak istiyoruz. Çünkü karışmış olabilir cenazelerimiz. Birisi benim cenazem diye alıp götürmüş olabilir.

"VEFAT EDENLERİN AİLELERİNDEN DNA ALINSIN"
Bizim bir isteğimiz daha var. Mezarlıklar açılmasına belki aileler izin vermeyebilir, zor keşke açsalar ilk isteğimiz o. Açılmıyorsa da vefat edenlerin ailelerinden DNA alınsın ve kimsesizlerde yatanlarla eşleştirilsin. Ben inanıyorum eşleşenler olacak. O zaman diyecekler ‘senin gömdüğün kim?’ Böyle birkaç kişinin bulunacağını düşünüyorum. İsteğimiz hükümetimizden, devletimizden daha çok önem verilmesi.

Gerçekten belirsizlik çok zor. Biz platform olarak bir Whatsapp grubu kurduk. Resmen birbirimizi tedavi ediyoruz çünkü bizi bizden başka kimse anlamıyor. İki sene oldu her telefon çalışında ben ve diğer aileler de ‘acaba bir haber mi geldi’ ya da kapı çaldığında biliyorum beynim diyor ki ‘vefat etmiştir yoksa çıkardı’ ama kalp diyor ki ‘acaba gelecek mi?’ Her kapı çaldığında bir umut koşuyorum gidiyorum açıyorum ama yok birşey. Belirsizlik gerçekten kötü. İki sene nasıl geçti bilmiyorum. Vefat edenler yaslarını tuttular belki normal hayatlarına döndüler, o da çok kötü onlar için. Ama biz yas tutup daha normal hayatımıza dönemedik. Biz bir arayış içerisindeyiz.

YÜZBİNLERCE İNSAN HALA ÇADIRDA VE KONTEYNER KENTTE

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, “Yüz binlerce insanımız hâlâ konteyner kentlerde yaşamaktadır. Temiz su sıkıntısı, ortak tuvalet ve duş alanlarındaki yetersiz hijyen koşulları, uyuz, deri hastalıkları ve salgın risklerini artırmaktadır. Yerinde kentsel dönüşüm uygulamalarında zemin etütleri yapılmamakta, eski etütler üzerinden, eski standartlara göre çok katlı imar uygulamaları gerçekleşmektedir" dedi. Şahbaz, hastaneler ve aile sağlığı merkezleri ile diğer sağlık kuruluşlarının hala yetersiz olduğunu, konteynerde hizmet vermeye devam ettiğine dikkat çekti.

"21 METRE KAREYE HAYATLAR SIĞMIYOR"

Adıyaman Tabip Odası Başkanı Doktor Erdal Yavuz, konteynerde yaşamın uygun olmadığını belirterek, "21 metrekareye hayatlar sığmıyor ve ciddi psikiyatrik sorunlara sebep oluyor. Adıyaman'ın bir an önce her anlamda toparlanması ve herkesin elini taşın altına koyması gerekir" dedi.

HALA ÇADIRDA YAŞIYORLAR

6 Şubat depremlerinin ikinci yılında Hatay’da hala çadırda yaşayan depremzedeler bulunuyor. Az hasarlı evini tadilat yaptıracak parası olmadığı için çadırda kalanSafiye Demirci, "Çadırda yaşam çok zor. Soğukta, yağmurda, rüzgârda bazen fırtına çıkıyor korkuyoruz. Engelli oğlumla beraber kalıyoruz başka gidecek yerim yok" dedi. Yıkılan evinin yerine konteyner koyamadığı için çadırda yaşayan Mutia Çivi ise "Akşamları çok soğuk oluyor, dışarıya korkuyorum çıkmaya. İki yıl oldu elektrik vermediler. Yazık değil mi bize" diye konuştu.

İNSANLAR HALA EVSİZ KİRADA OTURUYOR

6 Şubat depremlerinden etkilenen Diyarbakır’da yaraların sarılmadığını belirten Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği Başkanı mimar Şerefhan Aydın, “Deprem, yaşamı yönetenlerin ihmali sonucu çok büyük bir felakete dönüştü. Deprem doğa olayıdır ama büyük bir felakete neden oldu. Aradan iki yıl geçti. Halen insanlar evsiz. İnsanlar halen kirada oturuyor” dedi.
 

MALATYA’DA DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI

6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, Malatya’da eğitim alanında yaşanan sıkıntılar hala çözüme kavuşmuş değil. Eğitim Bilim ve İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara, “Malatya’da hem eğitimci arkadaşlar için, eğitim emekçileri için hem de diğer kurumlarda çalışan kamu görevlileri için ve tüm yurttaşlar için değişen hiçbir şey olmadığını söyleyebiliriz” dedi.


 

117 BİN 420 KONUT HALA YAPILMADI

6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 yılında deprem bölgesi ziyaretlerinde yaptığı açıklamalarda bir yıl içerisinde 319 bin konutun inşa edilerek depremzedelere teslim edileceğini söyledi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 24 Ocak 2025 itibarıyla deprem bölgesinde 201 bin 580 konut, köy evi ve iş yeri teslim edildiğini açıkladı. Sonuç olarak bir yıl içinde yapılacak denilerek verilen sözler tutulamadı henüz 117 bin 420 konut yapılamadı.


DEPREM VERGİLERİ NEREDE?

42 MİLYAR DOLAR DEPREM VERGİSİ TOPLANDI

17 Ağustos 1999 Marmara ve 12 Kasım 1999 Düzce depremlerinin ardından 26 Kasım 1999 tarihinde yürürlüğe konulan 4481 sayılı yasayla deprem yaralarının sarılması için bazı geçici vergiler getirildi. Bu geçici vergilerin en önemlisi kamuoyunda ‘Deprem Vergisi’ olarak adlandırılan Özel İletişim Vergisi (ÖİV) idi. 1999’dan bu yana 25 yıldaki ÖİV tahsilatı 2024 sonunda toplam 142 milyar 424 milyon TL’ye ulaştı. Güncel kurdan karşılığı 42 milyar dolar... 42 milyar dolarla deprem riski olan tüm bölgelerin altyapısı güçlendirilebilir, riskli konutların tümü yenilenebilir, ilave olarak 1 milyondan fazla depreme dayanıklı yeni konut, işyeri, okul, hastane vb. inşa edilebilirdi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011’deki Van depremi sonrası gündeme gelen ‘Deprem vergileri nerede?’ sorusuna ‘Duble yollara harcadık’ yanıtını vermişti...

2 YIL ÖNCE KURULAN DEPREM FONU KAYIP

6 Şubat depreminin ardından TBMM’ye sevk edilen düzenlemeyle Afet Yeniden İmar Fonu yasalaştırıldı. 21 Mart 2023’te Resmi Gazete'de yayınlanan kanunla faaliyete geçen fon aradan geçen yaklaşık 2 yıla rağmen ortada yok. Yasaya göre ‘deprem sonrası yaraları sarmak’ üzere kurulan fon Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı tüzel kişi statüsünde. Ancak Bakanlığın resmi web sitesindeki ‘Bağlı Kuruluşlar’ arasında 2023 Kasım’ında kurulan Aile ve Gençlik Fonu yer alırken Afet Yeniden İmar Fonu yok. Aile ve Gençlik Fonu, Aile Yılı’nda evlilik kredisi dağıtmaya başlarken Deprem Fonu 6 Şubat’ın ikinci yıl dönümünde sır olmuş durumda. Fonun yönetimi, yapısı, işleyişi, kaynaklarına ilişkin yönetmelik geçen yıl 2 Şubat’ta yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre fon yönetim kurulu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in başkanlığında; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, İçişleri Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanından oluşuyor.

Yurt içi ve yurt dışından her tür bağış, yardım, hibe ve kredileri kabul edecek fon için ayrıca bütçeye ödenek konularak kaynak aktarılacak. Fonun yapacağı harcamalar bağımsız mali denetim standartlarına uygun olarak denetlenecek ve her 3 ayda bir denetim sonuçları kamuoyuyla paylaşılacak. Ancak martta iki yıla girecek fonda şu ana kadar ne kadar para biriktiği bilinmiyor. Bağımsız mali denetim raporları da iki yıldır kamuoyuna açıklanmadı.

42 milyar dolar deprem vergisi, 2 yıldır kayıp
42 milyar dolar deprem vergisi, 2 yıldır kayıp
İçeriği Görüntüle

SANIKLAR HALA ARANIYOR

 BİNALARDA SORUMLULUĞU OLAN VE YAKALANAMAYAN 19 SANIK

6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. Depremin sonucunda en az 53 bin 725 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 213 kişi yaralandı. Depremler sırasında 11 ilde toplam binlerce konutun yıkıldığı açıklanmıştı. Yıkılan binaların yapımında ve yıkımında sorumluluğu bulunanlar hakkında  soruşturma ve dava süreçleri hala devam ediyor. Depremde yakınlarını kaybeden aileler de adalet arayışlarını sürdürüyor.

6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti! 19 sanık hala aranıyor
6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti! 19 sanık hala aranıyor
İçeriği Görüntüle

KAYIPLARA KARIŞAN AKP'Lİ MÜTEAHHİT

Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde Yukarı Şehir Kooperatif Evleri'nde yakınlarını kaybedenler ve avukatları, ANKA Haber Ajansı aracılığıyla hakkında verilen tutuklama kararına rağmen kayıplara karışan müteahhit Şükrü İşitmen'in yakalanması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya çağrıda bulundu. Aileler, "Benim eşimin ve çocuklarımın katiline tutuklama emri çıkmasına rağmen şu an kaçak. Ben katilin yakalanmasını istiyorum. Nasıl devletimiz Metina’da, Gara’da, Zap’ta teröristleri bulup getirebiliyorsa bu Şükrü İşitmen’in de nerede olduğu biliniyordur, getirilmesini istiyoruz" diye konuştu.

HASOĞLU APARTMANI DAVASINDA TUTUKLU SANIK KALMADI
Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 25 kişinin yaşamını yitirdiği Hasoğlu Apartmanı davasında tutuklu yargılanan son sanık, yapı denetim şirket yetkilisi Yusuf Kızılet’in de tahliye edilmesiyle davada tutuklu sanık kalmadı. Mağdur aileler, yaptığı değerlendirmede, "Sevdiklerimizi geri getiremeyiz ama başka 6 Şubat'ların yaşanmaması için, başka insanların ölmemesi için çabalıyoruz" dedi. Müşteki avukatlarından Uygar Ekici Kızılet'in tahliyesine tepki gösterdi, asli kusurlu sanıkların tutuklu yargılanmalarını talep etti.

"KAMU GÖREVLİLERİ VE ÜST DÜZEYDEKİ HERKESİN YARGILANMASINI İSTİYORUM"

Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde 65 kişinin yaşamını yitirdiği Sueda Kent Sitesi davasında tutuklu sanık bulunmuyor. İki kardeşini kaybeden ve annesiyle enkazdan yaralı kurtulan Hatice Özciriş, iki yıllık yargılama sürecini anlattı. Özciriş, "Bu müteahhitler nasıl başlarını yastığa koyup rahat uyuyorlar? Duruşmada 'vicdanımız çok rahat, deprem çok şiddetliydi' diyorlar. Ben kardeşlerimin umutlarını kaybettim. Biz hala enkaz altındayız, kimse sesimizi duymuyor. Ben adalet istiyorum. Kamu görevlilerinin, bakanların ve üst düzeydeki herkesin yargılanmasını istiyorum" dedi. 

ADALET MAHŞERE KALDI

Özellikle depremzedeler adaletin yerine gelmediğini düşünüyor. Çok sayıda müteahhittin firari olması, yakalananların yeterli cezayı almaması, araması olduğu halde yakalandıktan kısa süre sonra serbest bırakılması vatandaşlara 'adalet mahşere kaldı' dedirtti.