Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) 160 cemevinden 57’sinin imzasıyla olağanüstü seçimli genel kurul çağrısı yaptı. Tüzüğün öngördüğü üçte bir oranını aşan bu imzalar, AABF Genel Yönetim Kuruluna e-posta yoluyla iletilerek sürecin resmi olarak başlamasını sağladı.
Welg Medya'da yer alan habere göre; çağrı komitesi, mevcut yönetimin hesap vermekten kaçtığını, kutuplaştırıcı yöntemler kullanarak toplumu kontrol etmeye çalıştığını ve cemevlerini karşı karşıya getirdiğini belirtiyor.
En çok eleştirilen başlıklardan biri deprem süreci oldu. Milyonlarca avro bağışın bir bölümünün konteyner alımına harcandığı söylense de planlama ve denetim sürecinin şeffaf yürütülmediği iddia ediliyor. Belgeleri talep edenlerin baskılandığı, eksikliklerin örtbas edilmeye çalışıldığı ve topluma yanlış bilgi verildiği öne sürülüyor.
Sivas Madımak belgeselinin 150 bin avro olarak duyurulan maliyetinin yaklaşık 600 bin avroya ulaştığı, 30. yıl anmalarında ise milyonları bulan harcamanın bilançosunun hala açıklanmadığı ifade ediliyor. Çağrı komitesi, bu durumun federasyonun mali şeffaflığına gölge düşürdüğünü vurguluyor.
AABF Olağanüstü Genel Kurul Çağrı Komitesi, imza sürecinin kişisel bir hesaplaşma olmadığını, toplumun vicdanında biriken kaygıların ve soruların ifadesi olduğunu belirtiyor. 18 Ekim 2025’te yapılması planlanan olağan genel kurul ile sürecin geçiştirilemeyeceği, bunun tüzük ihlali anlamına geleceği kaydediliyor.
Komite, geriye kalan 104 ce evine de çağrıda bulunarak, “Bu imzalar sadece 57 cemevinin değil, tüm toplumun talebidir. Olağanüstü genel kurul, demokratik çoğulculuğu güçlendirmek ve toplumsal güveni yeniden tesis etmek için kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.




