CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, yargılandığı davanın ikinci duruşması saat 10.00'da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Özer'in 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasını, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile bazı partililer de izledi.
Hakim, Özer’in avukatlarının Erkan Çakır adlı tanığın dinlenmemesi talebini reddetti.
TAHLİYE KARARI
Mahkeme, Özer'in 'Yurtdışı çıkış yasağı' ve İstanbul'u terk etmeme' adli kontrol şartlarıyla tahliyesine karar verdi. Özer ihaleye fesat karıştırmaktan tutukluluğuna devam edecek. Aziz İhsan Aktaş suç örgütü kapsamında yürütülen ihaleye fesat karıştırma soruşturmasında henüz iddianame hazırlanmadı.
DURUŞMADAN
HÜSEYİN ERSÖZ MAHKEMEDE FETİ YILDIZ'I İŞARET GÖSTERDİ
Duruşmada ilk olarak Özer'in avukatı Hüseyin Ersöz savunma yaptı. Ersöz şunları söyledi:
“Gizli tanık ve etkin pişmanlıktan faydalanan tanıkların hakkında suç duyurusu ve başka taleplerimizi sunduk. Biz etkin pişmanlıktan faydalanan kişi ve gizli tanık ‘Hermes’ hakkında suç duyurusunda bulunulması talebimiz var.
Bugün de ayrıca Erkan Çakır adlı tanığın müvekkilimize karşı derin bir husumet beslediğini ve ayrıca bu kişinin sosyal medyaya yansıyan açıklamalarından dolayı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunduğunu da ifade etmek isteriz. Bu çerçevede bu kişinin beyanlarına itibar edilemeyeceği düşüncesindeyiz, çünkü müvekkilimize karşı derin bir husumeti olduğunu gösteren yazılı ve sözlü beyanları bulunmaktadır. Bu kişinin daha önce başka biri hakkındaki asılsız beyanları hakkında aldığı bir ceza var, kendisinin beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını düşünüyor ve tanık olarak dinlenmesinden rücu edilmesini talep ediyoruz. Ancak tanık olarak dinlenmesi durumunda bu kişinin yalanlarını yaymaması için kendisine herhangi bir soru sormayacağımızı beyan ederiz.”
Eylül Deniz'in aktardığına göre, Özer'in avukatı Hüseyin Ersöz, Erkan Çakır'ın açıklamalarının çeliştiğini ifade etti. Ersöz, MHP'li Feti Yıldız'ın Ahmet Özer açıklamalarını işaret ederek, "İktidar mensubu olan siyasetçiler tarafından müvekkilimizin lehine olan paylaşımlar var" dedi.
Ersöz'ün açıklamaları şöyle:
"Erkan Çakır adlı kişi Ahmet Özer hakkında attığı tweet ile ilgili savunmasında ‘Ahmet Özer Pekaka silahlı terör örgütüne bir konuşmasına Pekeke diye hitap etti. Ben de bu konuşmasından dolayı hakkında tweet attım. Ben halkı yanıltıcı bir bilgi paylaşmadım' diye savunma vermiş. Kamuoyu araştırmacısıyım diyor, kamuoyu araştırmacısı falan da değil, mahkemede sorulmuş, aylık gelirim yok demiş. Size SEGBİS ile bağlanmadan önce başka mahkemeye sanık olarak bağlanıp savunma yaptı, hakaretten dolayı kesinleşmiş mahkumiyet kararı var. Bütün bunların hepsini alt alta koyduğunuzda bu kişinin kendi mesleğiyle ilgili bile doğru beyanda bulunmayan, mahkeme huzuruna çıktığında dosyadaki suçtan kurtulmaya çalışırken beyanda bulunmaya çalışırken zeki bir insan olmadığı için yeni suçlar işleyen bir insan. Erkan Çakır ifadesinde, ‘Ahmet Özer belki bu suçlamalardan kurtulur belediye başkanlığına iade edilebilir’ dedi, son dönemdeki barış odaklı söylemlere atıf yaptı. Dosyanın içerisinde bu kadar fazla çelişkiyi ortaya koyan bu kişi diğer taraftan iktidar mensubu olan siyasetçiler tarafından müvekkilimizin lehine olan paylaşımlar var. Hangisine itibar edeceğiniz konusunda takdir sizindir."
"PEKEKE DİYORDU"
Özer davasının tanığı Erkan Çakır ifade vermeye başladı.
Çakır ifadesinde şunları söyledi:
"Ben devletçi bir insanım, CHP’nin altı okunu seven bir insanım. Kürt bir vatandaşım. Sosyal medyamda sayın Ahmet Özer hakkında yaptığım yorumdan dolayı hakkımda hakaret davası açıldı. Sayın Ahmet Özer PKK destekçisidir dedim, bundan dolayı bana dava açıldı, iki yerde bundan dolayı yargılanıyorum. Şu anda Ahmet Özer’in neden tutuklu olduğunu herkes biliyor. Ben bunu 9 ay önceden dile getirdiğim için yargılanıyorum. Ben kendi partimde terör örgütü destekçisi kimseyi istemiyorum. Sayın Ahmet Özer’in yaptığı konuşmalar ortadadır, özerklik isteyen konuşmalar yaptıığı ortadadır. Ben bir Kürdüm, ama Türklük üst kimliktir, ne mutlu Türk’üm diyene."
Hakim: Ahmet Özer’in üyeliğine dönük bilginiz nedir? Bilgiye dayalı mı beyanlarınız?
Çakır: "Evet, Biz Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki insanlar, Van’daki insanlar sürekli bunları dile getiriyordu. Ahmet Özer’in belediye başkanı seçilmesinin ardından özerklik isteyen konuşmalar yaptığı için insanların bundan etkilenmesi vardır. Ahmet Özer’in aday yapılmasını partime yediremiyorum. Ahmet Özer “Pekeke” demiştir, biz “Pekaka” diyoruz. Buradan bile bakarsak Ahmet Özer’in örgüt üyesi olduğu bellidir. Ben burada namusum şerefim üstüne söz verdim, bana inanın ben yalan söylemem."
"'MECZUP' OLARAK BİLİNİR"
Tanık beyanının ardından Çakır'ın iddiasına yanıt veren Ahmet Özer ise “Erkan Çakır kamuoyunda meczup olarak bilinen biridir” dedi.
"ÖZER'İN ÖRGÜT BAĞINI NE GÖRDÜM NE BİLGİM VAR"
Çakırdan sonra dosyada tanık olarak yer alan Alaattin Erdoğan bağlandı. Erdoğan'a Özer ile 131 kez telefon görüşmesi yaptığı soruldu. Erdoğan ise Özer ile Mersin'de tanıştıklarını belirterek şunları söyledi:
"Mersin’de Eğitim-Sen Şube Başkanlığı yaptığım dönemde Mersin Üniversitesi’ne gidip geliyordum, Ahmet Özer’i de üniversiteden tanıyorum. İki kere HADEP il başkanlığı yaptım, Ahmet Özer’i de kentimizi, Mersinimizin çeşitli projelerine dair kendisinden destek ve yardım istediğim için diyaloğumuz oldu. Daha sonra Ahmet Özer partimizde belediye başkan aday adaylığı başvurusu vardı. Adaylaşması için benden destek istediği için de diyaloğumuz gelişti. Kent projelerine dair olarak bir çok projede de bana destek sunan biriydi. Ahmet bey ile partimizin danışma kurulu ve bilim kurulunda görev aldı. Ben de genel merkezde yöneticiydim. Ahmet Özer’i bu şekilde tanırım, diyaloğumuz siyasi parti sürecinde siyasi bir diyalogdur. Ahmet Özer’in yasadışı bir örgütle bağı olduğuna dair ne bir görgüm ne de bilgim vardır."
"İSMİMİN HDK'DE NASIL GEÇTİĞİNİ BİLMİYORUM"
Hakim: Sizin hakkınızda herhangi bir kovuşturma veya soruşturma var mı?
Alaattin Erdoğan: Ben 20 yıldır HADEP’le başlayıp HDP ile devam eden süreçte siyaset içinde bulundum, Eğtim-Sen ve KESK’te görev yaptım. O süreçlerde hakkımda birkaç dava açıldı, ama hemen hemen tümünden de beraat ettim.
Hakim: Örgüt üyeliğiyle alakalı soruşturman var mı?
Alaattin Erdoğan: Şu an Ahmet Özer’in üyeliğiyle alakalı dava kapsamında bir soruşturmam var.
Hakim: HDK ile herhangi bir bağlantın var mı?
Alaattin Erdoğan: HDK ile kurumsal bir bağım yok, ama benim ismim orada geçmiş, nasıl ismimin orada geçtiğini bilmiyorum. Kaldı ki ben HDK’yi yasal bir kuruluş olarak biliyorum ve iki dönem iki milletvekilimiz bu kurumun genel başkanlığını yaptı. Bu kurum İstanbul’da genel kongresini yaptı, bu kuruluşun yasal olduğunu düşünüyorum. HDK davasında beraatla sonuçlanan emsal kararlar da vardır. Adana'mızda 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu dosyadan beraat eden arkadaşları tanıyorum ve biliyorum.
SAVCI TELEBİNİ AÇIKLADI
Savcı Ahmet Özer'in tutukluluğunun devamını istedi
"BARIŞ İÇİN SAMİMİYET TESTİ"
Ahmet Özer savunmasında şunları söyledi:
"İlk günden beri masumiyet karinem çiğnendi. Benim terör örgütü üyesi olmadığım ilk günden beri belli, bir ülke nasıl bu duruma düşer? Ben bile bu tür iddialarla yargılanıyorsam diğer insanlar ne yapar acaba diye düşünmeden edemiyorum. Gerek muhalefetten gerek iktidardan siyasilerin avukatım da olan kızıma geçmiş olsun diye aramaları benim kim olduğumun ispatıdır. Bu davam barış için bir samimiyet testidir. Benim de desteklediğim barış sürecinde bunlar oluyor. 11 Temmuz’da silahların yakılmasıyla yeni bir sürece girdik ancak barış süreciyle benim tutuklu olmam arasında büyük çelişki var. Sayın Feti Yıldız’ın dün yaptığı paylaşım da bunu teyit ediyor. Ahmet Özer bir referans noktasıdır diyen kim? İktidarın ortağı olan bir siyasetçi. Bunu neden söylüyor? Çünkü onlar da benim terör örgütü üyesi olmadığımı biliyorlar. Bir barış süreci yapılacaksa Ahmet Özer neden hala içeride? Karar Gazetesi yazarı Fehmi Koru yazmış bunu. Ben sırf barış süreci oluyor diye tahliye olmak istemiyorum, zaten ben bir terör örgütü üyesi değilim. Bunu bence sizin mahkemeniz de bu iddiaları ortaya atan savcılık makamı da biliyor. Hakkımda bu bomboş dosya oluşturulduktan sonra 1 Kasım itibariyle bir gizli tanık ve dosya dosya gezdirilen bir tanık tutup bu dosyaya getirildi. Türkiye’nin bir kısmı dışlanarak toplumsal barış gerçekleşemez. Mahkemeler, kolluk o ülke için var, ülkemizin topyekün huzuru için var. Bir oyun oynuyor değiliz, her şey bu sürecin bir parçasıdır. Toplum bu yaman çelişkiyi hayretle izlemektedir."
"KESMEK ZORUNDA KALACAĞIM"
Hakim “Biraz daha konuşursanız kesmek zorunda kalacağım” dedi. Ahmet Özer ise “Ama ben bunlarla yargılanıyorum, bu anlamda bu hususlarla ilgili olarak kendimi savunamayacak mıyım?” diyerek konuşmasına devam etti.
Ahmet Özer: Bu iddiaların hepsini çürütüyor ve reddediyorum. Gizli tanık garabeti yargımızın bağrına saplanmış bir gizli hançerdir. Sayın Bahçeli’nin Öcalan için kurucu önder dediği, PKK-KCK’nin kendini feshettiği, bir dönemde ben 11 yıl önce adım İmralı’da geçtiği için burada yargılanıyorum. Bu vicdanlı bir şey mi? Aynı görüşmede sayın Numan Kurtulmuş’un da adı geçiyor. Şimdi aynı Numan Kurtulmuş TBMM başkanı, ben terör örgütü üyesiyim, öyle mi? Çifte standard uygulanıyor...
Hakim: Tekrara düşerseniz yeniden kesmek zorunda kalacağım. Bu ikinci ikaz, üçüncü ihtar olursa konuşma sürenizi keseceğim.
Ahmet Özer: Sayın Başkan, ben aylardır kendimi burada ifade etmeyi bekliyorum. 5 dakika fazla konuşursam ne olmuş? Benim burada hayatım söz konusu.
Hakim: Ben bilemem, ikinci ihtarı verdim, üçüncü ihtarda konuşma sürenizi keserim.
"AVUKAT BEY SESİNİZİ AYARLAYIN"
Avukat Hasan Sinar: Etkin pişmanlık taksit taksit uygulanmaz. Siz 2020 yılında etkin pişmanlıktan yargılanarak yargılandığınız dava neyse o dava bitti. O davadan sonra 2024’ün Kasım ayına kadar sürüp sonra ‘Hah, ben hatırladım’ deme lüksünüz yok. O dönem Ahmet Özer ile ifade verdiniz mi? Diye sordunuz. Gelen yanıta bakın: Önüme geldikçe konuşuyorum diyor. Paşamın lüksüne bakın: gönlünden geçtikçe konuşuyormuş!
Hakim: Avukat bey ses tonunuzu lütfen ayarlayın.
Avukat Hasan Sinar: Mesleki deformasyon, bundan sonra ayarlarım. Burada yaptığım savunma nedeniyle Hermes karar verip bu avukat var ya o da toplantılara katıldı derse ne olacak, beni de yargılayacaksınız? Bu seri yalan makinelerinin dilediği gibi iftira atmalarına sizin tarafınızdan izin verilirse bu tüm toplumun adil yargılanma hakkının ilga edilmesi anlamını taşır. Hicran Berna Ayverdi ve Hermes hakkında iftira ve yalan tanıklık suçlamalarından suç duyurusunda bulunulması mükemmel olur. 9 aydır özgürlüğünden yoksun tutulan Ahmet Özer’in halen özgürlüğünden yoksun bırakılmasını mazur gösterecek nasıl bir hukuki gereklilik, nasıl bir hukuki yarar, menfaat görüyorsunuz ki?
…derken hakim konuşmaya başladı…
Hakim: Gereği düşünüldü; sanık müdafiinin duruşma müdafiine duruşma düzenine uyması yönünde sözlü ikazlar yapıldı, buna rağmen duruşma düzenine uymayacak düzen ve davranışlarda bulunması sebebiyle gerekli ihtar yapıldı.
İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu duruşmada söz aldı.
İbrahim Kaboğlu şunları söyledi:
"Ahmet Özer Anayasa Madde 19’a aynıdır bir biçimde özgürlüğünden mahrum bırakılmıştır. Sayın Özer’e oy veren seçmenlerin hakları da ihlal edilmiş bulunuyor, Anayasa Madde 67’ye de aykırılık söz konusudur. Anayasa Madde 127 gereği etkili belde hizmetinden de vatandaşlar mahrum bırakılmıştır.
Ben anayasayı okutmuş bir öğretim üyesi olarak sayın Özer ile meslektaşlığımızın getirdiği bir sempati sonucu değil reel olarak bunları belirtme gereği duyuyorum. Konuşmam aynı zamanda her birimizin anayasal ve adil yargılanma hakkının bir gereğidir. Sizin biraz sonra telaffuz edeceğiniz karar adaletin tecellisi açısından çok önemli olacaktır. Bugüne kadar tanık olduğumuz durum sayın Özer’in 9 aylık tutukluluğu anayasalar bağlamında bir yaptırım olmuştur. Anayasamız Madde 38 ile yetinmemiş, Türkiye Olağanüstü Hal veya seferberlik halinde bulunsaydı ya da savaş halinde bulunsaydı dahi 'suçsuz sayılma hakkı' mutlak bir hak. Suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Ama bütün bu tanık olduğumuz uygulama Ahmet Özer hakkında bir suçluluk algısı yaratılması sonucunu doğurmuştur. Şu soruyu sorarak sonlandırmak istiyorum sözlerimi; eğer sayın Özer 9 ay boyunca tutuksuz yargılansaydı bugünkü durumda ne değişecekti? Tam geçen hafta bu saatte Bolu'da Kartalkaya duruşmasındaydım. O duruşmada heyet başkanının çaresizliğine tanık oldum, esasen orada bulunması gereken Turizm Bakanı'nın bulunmaması bir yana, bürokratların bile mahkeme gitmesine izin vermediği için, yargıç orada aşçıyla, kapıcıyla, beşinci derecede görevli kişileri sorumlu tutmak için onların ifadeleriyle yetinmek durumunda kaldım. Ama siz tam tersi durumdasınız, burada 138'e göre karar verip suçsuzluk karinesinden savaş ortamında bile yararlanması gereken bir kişinin suçluluk algısının daha fazla sürdürülememsi için vicdani kanaate göre karar vereceğine inanıyor, sabrınız için teşekkür ediyorum."
NE OLMUŞTU?
Ahmet Özer, 30 Ekim 2024’te evine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındı. Özer, gözaltı işlemlerinin ardından silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklandı. Özer'in yerine İçişleri Bakanlığı, kayyım olarak Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy'u atandı. Aksoy, Kaymakamlıktan İstanbul Vali Yardımcılığına terfi ettirilmiş oradan da Esenyurt'a kayyım olarak atanmıştı.
Ahmet Özer hakkında, tutuklandıktan 113 gün sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. Özer için, “silahlı terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İLK DURUŞMADA NE DEDİ?
İlk duruşmada savunmasını yapan Özer, “Savcı her davada söylenen lafları tekrar etti. Bir insanın özgürlüğü söz konusu. 4 ay boyunca iddianame yazılmadı. Bu operasyon aslında Esenyurt’a kayyım atamakla ilgili. Bir amacı da Esenyurt’tan İstanbul’a tünel kazmaktır. CHP’yi terör örgütüyle ilişkilendirmektir. Bugün burada tarihi bir karar vereceksiniz. 7 aydır özgürlüğümden mahrumum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” demişti.
FETİ YILDIZ'DAN AHMET ÖZER REFERANSI
Öte yandan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Türkler ile Kürtlerin tarihsel birlikteliğini anlattığı açıklamasında Ahmet Özer'e referans verdi. Ahmet Özer için "Hoca" diyen Yıldız, "Hoca yaşadığımız son 20 yılı da bir dönem saydığı için sayıyı 7’ye çıkarıyor. Bize göre tarihte 6 önemli kesişme noktası bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
Yıldız'a yanıt veren Özer ise "Sn. Feti Yıldız'ın bugünki yargılama süreçleri için daha önce yaptığı değerlendirmelerin, ülkemizdeki yargı güvenliği için önemli olduğu kadar yargıya güvenin tesisi için de çok önemli olduğunu belirtmek isterim" dedi.





