Yeni Akit yazarı İdris Günaydın'ın bugünkü köşe yazısı dikkat çekti.

Günaydın, yazısında emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısından bahsederek hükümeti eleştirdi.  Yazısında, hayat pahalılığına karşı hükümetin sorumluluğuna dikkat çeken Günaydın, “Kusura bakma ey hükümet. Bu pahalılığın çeyrek sebebi de sensin,” dedi. 

Günaydın, "Ne yapalım? Battı balık yan gider demekten, dünya yıkıldı da altında sade ben mi kaldım demekten başka çare yok. Bu şekilde devam ederse gelecek seçimi hiç umutlu görmüyorum." ifadelerini kullandı.

Günaydın’ın yazısından dikkat çeken ilgili bölümler şu şekilde:

"Evet… Emeklilerin sızlanmalarına hak veriyorum. Hele SGK emeklileri, bir de evleri kira ise durum feci…

Muğla'da eşek gerilimi! Kampanya başlatıldı
Muğla'da eşek gerilimi! Kampanya başlatıldı
İçeriği Görüntüle

Denilebilir ki; dolar bazında durum çok da öyle karamsar değil. Doğru ama dolar artışını da aşan bir pazar pahalılığı var. Sanki kontrol yok gibi.

İş geliyor benim defalarca yazdığım o gerçeğe. Stok yapana veya fiyatları usulsüz ve mantıksız değiştirene devlet hâlâ para cezası veriyor. Hâlâ para cezası… Kusura bakma ey hükumet. Bu pahalılığın çeyrek sebebi de sensin. Diyoruz ki; para cezası verme iş yerini kapat. Adam kötü imaj edinsin. Çünkü sen para cezası veriyorsun. Adam binlerce kalem maldan her birine birer lira zam yapıyor ve fazlasıyla cezayı çıkarıyor.

İş yerini veya şubeyi kapat. Aylık veya aylar süren ceza ver. Üç-beş kabzımalı düşünüyorsun da milyonlarca halkı niye düşünmüyorsun?

Maalesef dilimle de karpuz aldık. 

Ben bu hükumetin başta kalmasından yanayım. Aksi tam bir felaket olur. Ama bunu düşünen benim. Herkes benim gibi mi düşünüyor? En yakınlarım bile; yıllarca balkonundan Tayyip Erdoğan’ın posterini eksik etmeyenler, “Zehir ise bu zehri içeceğiz” diyorlar.

Nice ilahiyat mezunu arkadaşlar aynı şeyi yemin billah ederek söylüyor. 

En son İlahiyatçı bir öğretmen arkadaşın bir mesajı: “Başkalarına verilen paralar, maaşlar, harcırahlar, karşılama-uğurlama giderleri için hazineden ne kadar para çıktığı söylenmezken, emekliye verilen bayram harçlığı dile getiriliyor.”

DERDİMİZİ KİME YANACAĞIZ?

Vekillere söylesek boş. Onlar Meclisin duvarlarından dışarı zor çıkıyor. Reise en yakın olduğu söylenen birkaç ismin numarası var. Aylar önce bir mesaj yazdım; hâlâ okumadılar. Demek o telefonu kullanmıyorlar. Telefonlarını çaldırdım, bakmıyorlar. Sesimizi kime duyuracağız? 

Sayın Cumhurbaşkanımız; “Benim kaymakamım, valim gece uyumayacak icabında” diyor. Diyor da kendine en yakın olduğu söylenenlere ulaşamıyoruz. İyi mi?

Ne yapalım? Battı balık yan gider demekten, dünya yıkıldı da altında sade ben mi kaldım demekten başka çare yok. Bu şekilde devam ederse gelecek seçimi hiç umutlu görmüyorum."

Kaynak: Haber Merkezi