İsmailağa Camii'nde havaya ateş açan kişi yakalandı İsmailağa Camii'nde havaya ateş açan kişi yakalandı

Yeni açılım süreci tartışmaları Türkiye'nin gündemindeki yerini korurken "Ankara ile Öcalan'ın görüşmesinde hiçbir sakınca bulmam" sözleriyle gündeme gelen AKP'li Mehmet Metiner'in yandaş Yeni Şafak'taki yazısında dikkat çeken ifaeler yer aldı.

"DEVLET ÖCALAN'LA ZATEN GÖRÜŞÜYOR"

"Öcalan’la görüşme, DEM’in muhataplığı ve Suriye’nin kuzeyi…" başlıklı yazısında 'Açılım Süreci'ni 'Amacı doğru ama yöntemi ve siyasaları yanlış eksene oturtulan süreç' olarak değerlendiren Metiner, "Öcalan’la devlet dilediği zaman görüşmeli. Zaten görüşüyor. Bu tür görüşmelerde hiç bir sakınca görmediğimi açıkladığım için birileri beni tekrar hedef tahtasına oturttu" ifadelerini kullandı ve şunları ekledi:

"Yarın şartlar olgunlaştığında devletin ilgili birimlerinin Öcalan’la müzakere etmesinde asla bir sakınca görmem, Öcalan’ın talimatıyla PKK’nın silah bırakmasını sağlayacak süreçlerin de destekçisi olmak gerektiğine inanırım.

"DEM SİYASETİNE TÜRKİYE PARTİSİ OLMA YOLUNDA AYAR ÇEKİLECEKSE..."

Devlet bu süreçte de Öcalan’la elbette görüşebilir. Gerekli görüyorsa görüşür. Bunda bir sakınca görmem. Şayet Öcalan örgütünün ABD-İsrail aparatına dönüştürülmesinden rahatsızsa ve bu rahatsızlığını da duyurmak istiyorsa buna imkan sağlamanın ülke yararına olacağına inananlardanım. Bu cümleden olarak DEM siyasetine de bütünüyle Türkiye partisi olma yönünde bir ayar çekecekse bunun da siyasi bir iklimin oluşmasına katkı sağlayacağına inanırım. Bu yönde bir irade beyanı varsa bu mülahazalarının paylaşılmasını her bakımdan yararlı görürüm. Dediğim bu benim. Öcalan bu süreçte böyle bir rol üstlenir mi bilmem. Buna son tahlilde devletin ilgili birimleri karar verecektir."

"KÜRT OTONOM BÖLGESİNİN KURULMASINA İTİRAZIMIZ OLMAZ"

Metiner gündem olan röportajıyla ilgili ise şunları yazdı:

"Biz Kürtlerin kazanımından rahatsızlık duyan bir parti değiliz. Bizim Hükümetimiz Suriye’deki Kürtlerin ne yönetiminden ne de kazanımlarından rahatsızlık duyar. Tersine memnuniyet duyar. Çünkü Kürt de biziz, Türk de biziz. Türkiye Kürtlerin de devletidir. O yüzden partimizin ve hükümetimizin Kürtlere düşmanlık beslediği veya onların kazanımlarından rahatsızlık duyduğu iddiası asılsızdır, yalandır. Eğer öyle olsaydı Irak’taki Kürt yönetimiyle derin kapsamlı ilişkiler kuran bir hükümet olmazdık.
Suriye halkı yarın kendi anayasasını yapar ve o anayasada tıpkı Irak’takine benzer Kürt otonom bölgesinin kurulmasına karar verilirse buna hiç bir itirazımız olmaz. Bizim itirazımız, yıllar yılıdır ülkemizle savaşım halinde olan PKK’yadır. PKK eliyle oluşturulmak istenen 'İkinci İsrail' devletçiğine ülkemizin güvenliği ve birliği açısından asla izin vermeyiz."