Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de 'ihaleye fesat karıştırma' suçundan sabah saatlerinde evinden gözaltına alındı. Köseler'in gözaltına alınmasına siyasilerden tepki yağdı.

"CHP'NİN CUMHURBAŞKANI ADAYI TÜRKİYE'NİN CUMHURBAŞKANI OLACAK"

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

"Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler, gece 04.00'da, evi çok sayıda polisle basılarak gözaltına alındı. Yeri yurdu belli, çağırıldığında ifade verecek, 65 yaşında bir Belediye Başkanına yapılan bu muamele zulüm zincirinin son halkasıdır. Başkanımızın yanındayız. Avukatlarımız ve örgütümüzle süreci takip ediyoruz. Ekrem Başkanımızın Ankara'da tarihi bir konuşma yapacağı günde gece yarısı yapılan 'zaman ayarlı' operasyon, yargı sopasıyla siyaseti dizayn etmeye çalışanların çaresizliğinden başka bir şey değildir. Bu beyhude çabalarla Cumhuriyet Halk Partisini durduracağını sananlar büyük yanılgı içerisindeler. Ne yaparsanız yapın, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı olacaktır!"

"BU ÜLKEYE YAPILABİLECEK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKLERDEN BİRİSİ"

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş ise şu ifadeleri kullandı:

"Beykoz Belediye Başkanımız Sayın Alaattin Köseler, bu sabaha karşı yapılan bir polis baskınıyla gözaltına alındı. Seçilmiş bir belediye başkanı hakkında bir soruşturma varsa izlenecek yol bellidir. Yargıyı, siyasal ve kişisel hırslara alet etmek, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisidir. Alaattin Köseler Başkanımızın ve haksız yere cezaevinde tutulan tüm başkanlarımızın yanındayız."

"YARGININ ELİYLE SAHNELENEN ALGI OPERASYONU"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

"Ülkemizde her sabah güneş doğmadan hukuksuzluk doğuyor! Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler, gece 04.00’te evi polisle basılarak gözaltına alındı. Türkiye’nin birinci partisinin belediye başkanına yapılan bu şafak baskını, talimatlı yargının eliyle sahnelenen bir algı operasyonudur! Halkı yoksulluk ve sefalet gündeminden koparmak için yapılan bu akıl dışı operasyonlarla kimseyi kandıramazsınız. Türkiye, çok yakında adaletin doğduğu daha aydınlık sabahlara uyanacak!"

"TOPLUMU SİNDİRME VE KORKU SALMA GAYRETİ"

DEM Parti'den 'kent uzlaşısı' açıklaması DEM Parti'den 'kent uzlaşısı' açıklaması

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer şu ifadeleri kullandı:

"Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’in, ifade vermeye çağrıldığında gidebilecekken sabaha karşı 04.00’te gözaltına alınması; belediye başkanlarımızı itibarsızlaştırma, toplumu sindirme ve korku salma gayretinden başka bir şey değildir. Bu tür uygulamalar ne demokrasiye ne hukuk devletine sığar ne de kimseye yarar sağlar."

"KORKU DAĞLARI SARDI"

CHP Malatya Milletvekili Veliağbaba şu ifadeleri kullandı:

"Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler gece 04.00'te onlarca polisle evi basılarak gözaltına alındı. Korku dağları sardı.Tüm Türkiye biliyor ki iktidarda kalmak için yapmayacakları şey yok. Ama ne yaparlarsa yapsınlar nafile.. Sandık gelecek, iktidar gidecek, zulüm bitecek."

ÖZGÜR ÇELİK VATAN EMNİYET'TE

Köseler’e destek için CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP Fatih İlçe Başkanı Yavuz Nazlıgül, emniyete geldi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Çelik, “Türkiye, şafak operasyonlarına alıştırılmaya çalışılıyor” diyerek şunları söyledi:

“Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün önündeyiz. Buradan da Beykoz Belediyesi’ne geçeceğiz. Geçen hafta Beykoz Belediyesi’nden bazı ihale dosyalarını talep etmek için polis bir yazıyla oraya gitti. Polis yazıyla gittiğinde, orada avukatlar evrağı incelediğinde savcı vekilinin imzasının olmadığını gördüler. QR kodu arattıklarında evrakta savcı vekilinin imzası olmadığını gördüler. Beykoz Belediye Başkanı da dedi ki, ‘Bizim verilmeyecek hiçbir hesabımız yok ancak avukatlarımız evrağı taratıyorlar. Evrağın üzerinde imza yok’. Dolayısıyla yetkililere, ‘Bir savcı vekiliyle görüşün’ dendi ve avukatlarımız kulaklarıyla duydu. Savcı vekiliyle yetkililer konuştuğunda, savcı vekilinin ‘Benim böyle bir evraktan haberim yok’ dediğini bizim avukatlarımız kulaklarıyla duydu. Bir gün sonra savcı vekili değil, başsavcının imzasıyla bir evrak getirdiler ve dosyalar teslim edildi. Bugün de Beykoz Belediye Başkanı gözaltına alındı. Bu şafak operasyonlarına biz FETÖ kumpaslarından Türkiye olarak alışkınız. Şimdi tamamen benzer uygulamalar yapılıyor. Başsavcı vekilinin haberi yok, adına evrak düzenleniyor, altında imzası yok. Dosya isteniyor. Sonra haber verildiğinde ‘Benim haberim yok’ diyor. Başka bir başsavcının imzasıyla evrak getiriliyor ve dosyalar teslim alınıyor. Gece yarısı operasyonuyla, kameralarla, çok sayıda polisle; 65 yaşında ifadeye çağrılsa gidecek belediye başkanı, evi basılarak gözaltına alınıyor.

Neden yapıyorlar bunu? Şunun için yapıyorlar. Zaman ayarlı bir operasyon dedim ben buna. Niye? Bugün saat 11.00’de Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, Ankara’da konuşmalar yapacak. 23 Mart’ta vatandaşın önüne sandık koyuyoruz ve cumhurbaşkanı adayımızı belirliyoruz. Bu sürecin en önemli adımlarından bir tanesi. Tam böyle zaman ayarlı, bugüne denk getirilen, bugünkü konuşmaya gölge düşürmek, aynı zamanda da yargı sopasıyla siyaseti dizayn etmek... Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat tutuklu. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklu. Siyasi partilerin genel başkanları tutuklu. Gazeteci Suat Toktaş tutuklu. Akademisyen tutuklanıyor, adli kontrol şartı. 65 yaşında hanımefendi sokak röportajı yaparken tutuklanıyor, adli kontrol şartı. Konuşan tutuklu, itiraz eden tutuklu. 3 şeyi hedefliyorlar. Bir, yönetim beceriksizliklerinin üzerini örtmek istiyorlar. Türkiye bir kriz sarmalının içerisinde. İktidar, Türkiye’yi krizden çıkartamayınca ne yapıyor? Baskıyla, otoriter bir yönetim anlayışıyla bunlar konuşulmasın istiyor. Ekonomi konuşulmasın, güvenlik krizi konuşulmasın, adalet konuşulmasın, demokrasi konuşulmasın...

İkincisi, topluma gözdağı vermek istiyor ve toplumu susturmak istiyor. ‘Ya benim arkama hizalanırsın ya da siyasallaştırdığım yargıyla seni gözaltına alırım, tutuklarım’ diyor. Üçüncüsü de önümüzdeki siyaset sürecini dizayn etmek istiyor. Belediye başkanlarına operasyon... Ekrem İmamoğlu’nun diploması, Ekrem İmamoğlu’na 25 yıl hapis cezasıyla yargılama, siyaset yasağı getirme çabası... Önümüzdeki siyaset sürecini yargı sopasıyla dizayn etme çabası. Kendi rakibimi kendim belirlerim çabası ve Türkiye’nin birinci partisinin itibarını zedelemeye yönelik girişimler. İşte meclis üyelerinin tutuklanması. Bugün açıklama yapılacak deniliyor. Abdullah Öcalan’la Orta Doğu’da uzlaşı adı altında nasıl yürüdüğünü tam olarak toplumun bilmediği bir süreç. Ki hepimiz barıştan yanayız. Bu ayrı ama nasıl yürüdüğünü bilmediğimiz, birkaç aktörün içerisinde olduğu bir süreç. Öbür taraftan da batıda Kürtler meclis üyesi oldu diye insanlar tutuklanıyor ve cezaevine gönderiliyor. Şimdi bu ne perhiz ne lahana turşusu. Tamamen yargıyı siyasallaştırmış ve kendi çıkarları için kullanan, tükenmiş iktidarını sürdürmek için kullanan bir iktidarla karşı karşıyayız ama hiçbir güç bizim iktidar yürüyüşümüzü durduramaz. Bu baskıcı otoriter yönetimi göndereceğiz. Erken seçim sandığı gelecek ve Türkiye’de iktidar değişimi gerçekleşecek. Bu baskılar, bu zulümler de son bulacak.”

Kaynak: HABER MERKEZİ