İLANDIR

Ankara denince çoğunuzun aklına ilk olarak Anıtkabir, Kocatepe Camii ya da Atakule geliyor olabilir. Ancak bu şehir sadece sembol yapılarla sınırlı değil. Biraz dikkatli bakarsanız, Ankara’nın sokak aralarında, tepe kıyılarında ya da sessiz mahallelerinde farklı dönemlerden izler taşıyan eşsiz mimari yapılar görebilirsiniz. Türkiye’nin başkentine ulaşım da artık oldukça pratik. Erken davranırsanız uygun saatli uçak bileti al seçenekleriyle hafta sonu kaçamağı bile planlayabilirsiniz.

Bu yazıda, Ankara'nın mimari zenginliğini keşfetmek isteyenler için çok da göz önünde olmayan ama mutlaka görülmesi gereken 7 yapıyı bir araya getirdik.

1. Cinnah 19 Apartmanı

Modern mimarinin Türkiye’deki ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen bu yapı, 1950’lerde Doğan Tekeli – Sami Sisa ikilisi tarafından tasarlandı. Cinnah Caddesi üzerinde bulunan bina, Ankara’nın o dönemde nasıl bir modernleşme rüzgârına kapıldığını yansıtıyor. Temiz çizgiler, fonksiyonellik ve sadelik ön planda.

2. Yücel Sitesi

1957’de hayata geçirilen bu toplu konut projesi, hem dönemin estetik anlayışını hem de işlevselliğini bir arada sunuyor. Yalnızca barınma değil, sosyal yaşam alanları da düşünülmüş. Açık alanlar, ortak bahçeler ve planlı yaşam alanları ile Ankara'nın gizli modernist cevherlerinden biri. Özellikle mimarlık öğrencileri için görülmeye değer. Ankara’nın modern yüzünü daha iyi anlamak isteyenler için gerçek bir açık hava müzesi.

Bir mimari keşif rotası oluşturmak isterseniz, uçakla gelmek oldukça pratik. Ankara İzmir uçak bileti alternatiflerine bakarak hafta sonunuzu mimarlık ve tarih dolu bir geziye dönüştürebilirsiniz.

3. Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi Binası

Kale yakınlarında bulunan bu yapı, tarihi dokuya zarar vermeden, aksine onu bütünleyen bir yaklaşımla tasarlandı. Kızıl tuğlaları ve sade cephesiyle bölgeye uyum sağlarken iç mekânda çağdaş bir çizgi yakalanmış. Müze binasının kendisi başlı başına bir sanat eseri gibi.

4. Çankaya Köşkü Ek Binası (Atatürk Müzesi Yanı)

Diz Kireçlenmesinde Ameliyat Son Seçenek mi? Modern İğne Tedavileri ve Egzersizin Rolü
Diz Kireçlenmesinde Ameliyat Son Seçenek mi? Modern İğne Tedavileri ve Egzersizin Rolü
İçeriği Görüntüle

Birçok kişi yalnızca Atatürk Müzesi’ni gezip geçiyor, ama hemen yanında 1930’ların Art Deco etkilerini taşıyan bir ek bina bulunuyor. Bina, sade geometrik formları ve yüksek pencereleriyle dönemin Batı etkisini yansıtıyor. Gözden kaçabilecek bu detay, aslında bir dönemin ideolojisinin mimariye yansıması.

5. Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) Binası

Mimar Paul Bonatz’ın imzasını taşıyan bu yapı, Ankara’ya Alman mimarisinin nasıl entegre edildiğinin bir örneği. Masif kütleler, simetrik planlar ve sade bir zarafetle tasarlanmış bu yapı, sadece öğrencilerin değil, mimariye ilgi duyan herkesin uğraması gereken bir nokta. Bina hâlâ aktif şekilde kullanılıyor ve ziyaretçilerine geçmişten bugüne bir süreklilik hissi sunuyor.

Ankara'nın böyle az bilinen noktalarını keşfetmeye karar verdiğinizde, uçakla seyahat etmek zaman kazandırır. Ankara uçak bileti seçeneklerine göz atarak günübirlik bile plan yapmanız mümkün.

6. Hacettepe Eski Yerleşke Yapıları

Hacettepe Üniversitesi’nin Sıhhiye’deki yerleşkesinde bazı binalar, 1960’ların brutalist mimarisinden izler taşıyor. Dıştan bakıldığında fazla dikkat çekmeyebilir ama içerideki planlama, ışık kullanımı ve malzeme sadeliği oldukça etkileyici. Özellikle Merkez Kütüphane binası buna güzel bir örnek.

7. Atatürk Bulvarı Üzerindeki “T” Planlı Apartmanlar

Atatürk Bulvarı’nda yürürken biraz başınızı kaldırırsanız, birbirine benzer şekilde “T” harfi şeklinde planlanmış apartmanlar dikkatinizi çekebilir. 1940’lardan itibaren inşa edilen bu yapılar, Ankara’nın modernleşme sürecinde konut mimarisinin nasıl dönüştüğünü açıkça gösteriyor. Balkonlar, çatı saçakları ve cephenin ritmik düzeni, zamansız bir uyum içinde.