Numan Kurtulmuş'a bir tepki de DEM Parti'den Numan Kurtulmuş'a bir tepki de DEM Parti'den

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'nin açılışında yerinden kalkıp DEM Partililerle tokalaşması ve 'Öcalan gelsin Meclis'te DEM kürsüsünden konuşsun' çıkışlarıyla başlayan yeni açılım süreci yeni bir boyut kazandı. Öcalan Heyeti'nin 3'üncü kez İmralı'ya giderek  Abdullah Öcalan'la görüşmesinin ardından beklenen çağrı yapıldı. Öcalan'ın bizzat kaleme aldığı çağrıda PKK'nin kendisini feshetmesi istendi. Öcalan'ın çağrısından sonra PKK yaptığı açıklamada ateşkes kararı aldı. 

Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun TELE1'e yaptığı açıklamada hem Öcalan'ın çağrısını hem de PKK'nin ateşkes kararını yorumladı. 

Coşkun açıklamalarında, Bu sürecin bir önceki açılım sürecine benzemediğini vurgulayarak, "Öce silahların bırakılması arkasından demokratik adımların atılması üzerinden bir yol yürünüyor" dedi. 

Çoşkun, silahsızlanmayla birlikte, "Gerçek manada bir silahsızlanma çabanın daha da güçleneceğini demokratik çabaların ivme kazanacağını düşünüyorum" dedi.

Çoşkun'un açıklamaları şöyle:

"KANDİL ÖCALAN'IN ÇAĞRISINA KATILIYOR"

"Öcalan çağrısında yoruma imkan bırakmayacak bir dil kullandı. Kandil'in yaptığı açıklama da önemli çünkü Öcalan'ın çağrısına içeriğinin tamamına katıldığını belirtiyor. Öcalan'ın içeriğinde ise PKK'nın vadesini doldurduğunu ve kendisini feshetmesi gerektiği belirtiliyordu.  Dolayısıyla Kandil'de artık PKK'nın tarihe devredilmesi gereken bir yapı olduğu noktasında Öcalan ile hemfikir içeriğin tamamına katıldığını söylemesi bunu gösteriyor."

"ÖCALAN'IN RAHAT HAREKET ETMESİ İÇİN İMKAN YARATILACAK"

"Kandil'in açıklamasında önemli hususlardan bir tanesi PKK'nın vermiş olduğu mücadelenin bir tarihsel birikim yarattığı. Ama bundan sonra mücadelenin siyaseten verilmesi gerektiğine yönelik bir vurgu da var.

Muhtemelen bu süreçte Öcalan'ın daha  rahat hareket edebilmesi özellikle PKK ile olan ilişkilerini  daha doğrudan daha hızlı bir şekilde ilerlemesi için birtakım imkanlar yaratılacak. Bunlar da müzakere edilen konuların içerisinde yer alır.  Bunlar bu süreç içerisinde son derece doğaldır."

"ÖNEMLİ OLAN İRADENİN DEVAM ETMESİ" 

"Bence asıl önemli olan bu geri kalan  hususlar Öcalan'ın Bundan sonraki süreçte PKK ile nasıl temas edileceği nasıl ilişki kuracağı. Bu kongre sürecinde nasıl rol alacağı. Biraz teknik problemler biraz yol içerisinde çözülebilecek olan problemler... Önemli olan bu iradenin devam etmesi."

ATEŞKES NE ANLAM İFADE EDİYOR? 

Ateşkes ilanı silahların bırakılacağı manasına gelmiyor. Silahların bırakılması bir süreç. Öncelikle bir kongrenin toplanması ve bu kongrede silah bıraktığını bütün dünyaya ilan etmesi gerekiyor. Bu belirli bir süreci alacak Ama buna gidinceye kadar bu adım atılıncaya kadar herhangi bir şekilde süreci sabote edecek süreci zehirleyecek durumların ortaya çıkmamasına dikkat etmek gerekir. Bunun da en önemli yolu mutlak bir çatışmasızlık ortamını yaratılmasıdır. Ateşkes Bu anlamda bir mana ifade ediyor. Eğer çatışmasızlık hali yaratılır ise Muhtemelen PKK kongre kararını alıp bu fesih kararını da ilan edecektir. Ateşkesi bu anlamda değerlendirmek lazım. Bu mutlak manada silahların bırakılmasına gidilen yolda önemli bir adım Ateşkes. Bundan sonraki süreç kongre ve fesih kararının verileceği aşamayı ifade eder."

"ÖNCEKİ SÜREÇTEN FARKLI"

"İnsanlar tarihsel olarak endişeli. Yaşananlardan dolayı biraz endişeli olmaları kaygılı olmaları anlaşılabilir bir husus. Eğer süreç içerisinde adımlar atılır süreç daha tahkim edilirse bu kaygıların  azalacağı sürece olan desteğin çok daha yüksek oranlara ulaşacağını söylemek mümkün. Demokratikleşme ile süreç arasındaki bağlantıya gelince 2013-2015 çözüm sürecinden farklı olarak bu çözüm sürecinin tanziminde yeni bir yol izlendi. 2013- 2015'te bir taraftan silahsızlandırma bir taraftan demokratikleşmeyi içeren bir  süreçti. Birlikte yürüyeceği varsayılıyordu. Ama o süreç ne yazık ki başarıya ulaşmadı. Burada ise 1 Ekim'den beri içinde olduğumuz süreçte ise farklı bir tasarımla karşı karşıyayız önce silahların bırakılması arkasından demokratik adımların atılması üzerinden bir yol yürünüyor ve burada da taraflar mutabık gibiler. Erdoğan'ın dün yapmış olduğu açıklamada terörün sonlandırılmasında sonra demokratik olarak bütün adımların atılacağı ve bundan herkesin istifade edeceği şeklindeki açıklama aslında sürecin tamamında karşımıza çıkan açıklama.  Doğrusu benim kanaatim de bu. Türkiye'de Kürt meselesinin silah boyutu ve Türkiye'nin hem siyasetini hem de demokrasisini bloke eden bir konuydu. Yani bütün meseleler bir noktada gelip bu silaha dayanıyorlardı ve insanlar bu silah üzerinden politik  pozisyonlarını belirliyorlardı. Şimdi bu silahın varlığı aynı zamanda devletin otoriterleşmesinde de dayandığı en önemli dayanak noktalarından birisiydi. Silahın ortadan kalkması bir taraftan bu otoriterleşme dayanaklarından bir tanesini ortadan kaldırır. Bu nedenle  demokratikleşme için uygun bir zemin yaratır. Diğer taraftan da siyasetin daha da normalleşmesi siyasal rekabetin gerçekten toplumun önem verdiği konular üzerinden yürümesini sağlaması açısından da önemlidir. O nedenle ben gerçek manada bir silahsızlanma çabanın daha da güçleneceğini demokratik çabaların ivme kazanacağını düşünüyorum"

Kaynak: Haber Merkezi