Sofraların vazgeçilmezi peynir ve lor sofraları şenlendirdiği kadar üretici ve ihracatçının da yüzünü güldürüyor. Türkiye 2022 yılının Ocak-Haziran aylarını kapsayan ilk altı aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine oranla peynir ve lor ihracatını %40’a yakın artırdı. İhracat gelirlerindeki bu artış hem üreticinin hem de ihracatçının yılın ikinci yarısı için umutlarını yükseltiyor.

Türkiye dünyanın çeşitli ülkelerine 2021 yılının ilk altı aylık döneminde 65.456.578 dolarlık peynir ve lor ihracatı gerçekleştirdiğini söyleyen Boris Volfman, "2022 yılında ise bu rakam %40’a yakın oranda artış göstererek 89.545.002 dolara yükseldi. 2021 yılında en çok peynir ve lor ihracatı gerçekleştirilen ülke 18.177.354 dolarlık gelir ile Türkiye’nin güney komşusu Irak oldu. 2022 yılında da bu durum değişmedi ve 22.565.966 dolarlık peynir ve lor ihracatı ile Irak ilk sırada yer aldı. 2021 yılında ikinci sırada Birleşik Arap Emirlikleri ve üçüncü sırada Kuveyt yer alırken 2022 yılında da ilk üç sıra değişmedi." dedi. Körfez bölgesi Türkiye için hayati öneme sahip Türkiye, her geçen gün ilişkilerini daha ileri noktaya taşıdığı körfez ülkeleri ile ticari alanda da hedef yükseltti. Başta gıda ürünleri olmak üzere Türkiye’nin körfez bölgesine olan ihracatı düzenli olarak artış gösteriyor. Peynir ihracatındaki büyük artış ve Türkiye’nin körfez bölgesine yönelik ihracat politikaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Boris Volfman, “Türkiye gerek tarihsel bağları gerekse coğrafi konumu itibariyle körfez ülkeleri ile köklü ve güçlü bağlara sahip. Dönem dönem siyasi sorunlar sebebiyle ticari ilişkiler gerilmiş olsa da bugün siyasette oluşan ılımlı hava her alanda etkisini gösteriyor. Körfez ülkeleri için de Türkiye vazgeçilemez ve yeri doldurulamaz bir ortak konumunda bulunuyor." ifadelerini kullandı. Türk ihracatçısı körfez ülkeleriyle kazançlı bir ticaret yapıyor TÜİK rakamlarına göre Türkiye’nin peynir ve lor ihracatı geçen yılın ilk altı aylık dönemine göre %40 civarında artış gösterdiğini hatırlatan Boris Volfman, "Bu oldukça büyük ve önemli bir atılım. Bu atılımın iki ana sebebi var. Birincisi pandemi etkilerinin yavaş yavaş küresel ticaret üzerine olan olumsuzluklarının azalması, ikinci olarak ise Türkiye ve bazı körfez ülkeleri arasında yaşanan siyasi gerilimlerin son bulması. Bu da bizlere gösteriyor ki olumlu ilişkiler tesis edilmeye devam edilirse önümüzdeki dönemde Türk ihracatçısı körfez bölgesinde çok daha kazançlı işler yapacaktır. Zaten TÜİK verileri incelendiğinde sadece peynir ve lor gibi süt ürünlerinde değil farklı ürün kalemlerinde de Türkiye’nin körfez bölgesine olan ihracatında gözle görülür bir artış olduğunu gözlemleyebiliriz." dedi. İş insanlarına büyük sorumluluk düşüyor Bu noktada hem yöneticilere hem de iş insanlarına büyük sorumluluk düştüğünü söyleyen Boris Volfman, "Unutmamalıyız ki Körfez bölgesi en az Avrupa kadar Türk ekonomisinde hayati öneme sahiptir. Bu bölgeyle geliştirilecek zengin iş birlikleri ülkemize uzun vadeli kazanç olarak yansıyacaktır. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkeler zengin ekonomileri ve özellikle gıdaya olan ihtiyaçları ile Türkiye için mükemmel bir pazar konumunda. Meyve, sebze, işlenmiş gıdalar, et ve süt ürünleri gibi pek çok kalem üründe akla gelen ilk alıcılardan biri körfez ülkeleri olarak karşımıza çıkıyor." şeklinde konuştu. Boris Volfmani "Körfez ülkelerinin geneli geleneksel ticari anlayışa sahip olduğu için bu bölgelere iş ihracat yapmak isteyenler için verilebilecek en önemli tavsiye fuar vb. organizasyonlara mutlaka katılmaları ve alıcılar ile birebir iletişim kurmaları. İhracat gerçekleştirilecek bölge kültürel yapısı gereği ticarette de pek çok şeye dikkat ediyor ve bunlardan en önemlisi fiziksel olarak tanışmak ve iki taraf hakkında derin bilgi sahibi olmak olarak özetleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Muhabir: Alp Yanardağ