Hukuksuzca cezaevinde tutulan ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay, cezaevinden gönderdiği mesajla AYM'nin 'hak ihlali' kararını hatırlattı. Atalay'ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı:
“MECLİS İKİ YILDIR EKSİKTİR,
MECLİS, SEÇİLMİŞ BİR MİLLETVEKİLİNİN ANAYASA YOK SAYILARAK
HAPİSTE TUTULMASINA MÜDAHALE EDEMEMİŞTİR
Mayıs 2023 Seçimlerinde Hatay halkının oylarıyla milletvekili seçildim. Milletvekili seçildiğim tarihte hakkımda bir hüküm bulunmamaktaydı. Derhal davaların durması, yasama görevine başlatılmam gerektiği halde hapiste tutuluyorum.
Anayasa Mahkemesine birçok kez hak ihlali başvurusunda bulundum. “Milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazandığımı, yargılamada durma kararı verilmesi talebimin reddedilerek yargılamaya devam edildiğini, tahliye talebinin reddedilerek seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkımın yok sayılarak Anayasa’nın teminatı altında bulunan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini” belirttim.
Anayasa Mahkemesi, tam iki yıl önce, 25 Ekim 2023 tarihli kararıyla her kurumu ve herkesi bağlamak üzere karar verdi, yapılacakları tek tek sıraladı:
i. Yeniden yargılama işlemlerine başlanması,
ii. Mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması ve ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması,
iii. Başvurucunun hükümlü statüsünün sona erdirilmesi,
iv. Yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi …ne karar verdi.
AYM kararına karşın yapılan bütün işlemlerin Anayasa’ya aykırı işlemler olarak yok hükmünde olduklarını AYM iki kez karar altına aldı. Son sözü yine “Milletvekili Can Atalay’ın yasama faaliyetine başlaması için gerekenleri yapın” oldu.
1 Ağustos 2024 günü Resmî Gazete’de yayımlanan hak ihlali kararın muhatabı Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Uygulaması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’dır. Milletvekili Can Atalay’ın “Meclis Kütüğü”ne kaydının yapılması Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın bir imzasını beklemektedir.
AYM’nin 25 Ekim 2023 tarihli “Can Atalay milletvekilidir” kararı iki yıldır Meclisi Başkanı’nın uygulamasını beklemektedir.
Kamuoyunun bilgisine ve dikkatine sunulur…”