Bloomberg, Haber Türk ve Show TV gibi kanalları bünyesinde bulunduran Can Holding'e Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında operasyon yapıldı.
“Suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” gibi suçlamalar bulunan soruşturmada Habertürk ve Show TV de dahil 21 şirkete el konuldu. Grup bünyesindeki Doğa Koleji ve Enerji Petrol de TMSF’ye geçti. Ayrıca şirket yöneticisi olarak belirtilen 10 kişi hakkında da gözaltı kararı verildi.
Şirkete yönelik ciddi suçlamalar bulunurken geçtiğimiz yıl Can Holding sahte kefalet senedi skandalıyla gündem olmuştu. TELE1'de yayınlanan Kayıt Dışı programında gazeteci Masum Gök olayı belgeleriyle anlatmıştı.
Gök'ün hem kaleme aldığı hem de programda anlattığı skandalın detaylar ise şöyle:
İstanbul Kurtköy’deki Formula 1 pistinin ihalesi geçen yıl nisan ayında sonuçlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğünün yaptığı ihaleyi tek katılan firma olan Can Bilim Eğitim Kurumları A.Ş aldı. Doğa Kolejleri ve Bilgi Üniversitesi’nin de sahibi olan firma 30 yıllığına burayı 117 milyon 806 bin dolara kiraladı. İhale sürecinin altından büyük bir usulsüzlük çıktı. İhale şartnamesine göre ihaleye katılacak firmaların banka ve özel finans kuruluşlarından teminat mektubu göstermeleri gerekiyor. Ancak Can Bilim Eğitim Kurumları A.Ş’nin ihaleye katılmak için verdiği 7 milyon 683 bin dolarlık teminat mektubunun sahte olduğu iddia edildi.
Şirketin ihaleye katılmak için verdiği teminat mektubu Mapfre Kefalet Sigorta A.Ş ‘ye ait. Ancak bu şirket herkesin bildiği ve dünya çapındaki Mapfre Sigorta A.Ş değil, onun ismini kullanarak ve sonuna da “kefalet” kelimesi eklenerek kurulan fason bir şirket.
FASON ŞİRKETİN SAHİBİ BULGAR
Bu fason şirket 10 Ekim 2023 yılında kuruluyor. Şirketin yönetim kurulu başkanı olarak ise Bulgaristan vatandaşı Lyudmil Lluydmilov Slavchev adlı kişi görünüyor. Her halinden tabela bir şirket olduğu anlaşılan bu yerin verdiği sahte teminat mektubunu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğünün nasıl kabul ettiği ise büyük soru işaretleri barındırıyor. Çünkü bu teminat mektubun sahte olduğu basit bir araştırmayla ortaya çıkması çok kolaydı. Ancak bunun tam tersi yapıldı. İhaleye katılan şirketin bu mektubu gerçek kabul edilerek ihaleye tek başına girmesi kabul edildi.




