Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk’te katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Silivri Cezaevi’nden hastaneye sevk edilerek anjiyo yapılan ve taburcu olduktan sonra yeniden cezaevine gönderilen İBB Genel Sekreteri Mahir Polat’ın sağlık durumu hakkında açıklama yapan Yılmaz, şunları söyledi:

Parmağını arı sokan yurttaş yaşamını yitirdi! Parmağını arı sokan yurttaş yaşamını yitirdi!

“Tüm tutuklular devletimize emanettir. Devlet kurumlarına düşen insanların sağlığını korumaktır. Mahir Polat konusunda hastaneye sevki oluyor. Ardından bu şikayetler devam ettiği için Adli Tıp’a müracaat söz konusu. Adli Tıp uzman kurum. Onun kararı neyse o yönde de işlem yapılacaktır. İşlediği suç ne olursa olsun hapishanede olanlar devletimize ve hukuka emanettir. Hiç kimsenin bir endişesi olmasın.”

‘PİYASALARA GEREKLİ MESAJLARI VERDİK’

Yılmaz, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından piyasalarda yaşanan hareketliliğe ilişkin de “Dönemsel etkilenmeler her zaman olur. İlk günlerde oldu, sonra duruldu. Piyasalara gerekli mesajları verdik, tüm kurumlar gerekli tedbirleri aldılar. Orta Vadeli Programa bağlıyız, bir sorun yok” dedi.

Yılmaz, Merkez Bankası rezervlerinin ‘buharlaştığı’ iddiası için de “Şu anda baktığımız zaman Merkez’in rezervleri yeterli seviyede. Merkez Bankası rezervlerini kullandığı zaman bunlar buharlaşmıyor. Karşılığında bir TL alıyor. Yarın konjonktür farklı olduğunda bunu tekrar rezervde kullanmak durumunda. Döviz rezervlerinin yüksek olması emniyet açısında yüksek olması önemli” ifadesini kullandı.

‘HUKUKTA DA YANLIŞLAR, EKSİKLER OLABİLİR’

İBB’ye yönelik soruşturmalar hakkında konuşan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye uluslararası hukukun da bir parçası. Bir aşamada verilen kararı beğenmiyorsanız başka mekanizmalarla çözebilirsiniz. Bir yolsuzluk iddiası var bir soruşturma var. Hiçbir argümana cevap vermem tamamen siyasi alana çekerim diye bir anlayış var. Hukuki argümanlara güvenmiyorsunuz ki olayı siyasi alana çekiyorsunuz. Yolsuzluk soruşturmaları hakkında diyorum. Bir iddia varsa yapmanız gereken bu argümanları hukuki olarak çürütmeye çalışmaktır. Bunun yerine hiçbir soruya cevap vermem demek ve hukuk üzeri bir varlık gibi kendini ortaya koymak doğru bir yaklaşım değildir. ‘Ben haklıyım ben hukukun üzerindeyim’ demek hukuk devletine yakışmayan bir tavırdır. Hukukta da her alanda olduğu gibi yanlışlar olabilir eksikler olabilir. Niye reformlar yapıyoruz? Eksikler var diye yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın beyan ettiği bir reform bir strateji belgesi var. Herkes hukuk çerçevesinde hakkını aramak zorundadır.”

Kaynak: haber merkezi