Haber

CHP 'bilirkişi' krizini Meclis'e taşıdı!

CHP'ye yönelik siyasi operasyonda adı sıkça geçen bilirkişilerle ilgili CHP'li Hasan Öztürkmen'den önemli bir adım geldi. Öztürkmen, bilirkişilerin hâkim ya da mahkemeler tarafından değil, Bilirkişi Atama Bilişim Sistemi Programı üzerinden otomatik olarak belirlenmesi için kanun teklifi verdi.

CHP'ye çekilen art arda operasyonlardan sonra önemli bir adım atıldı. CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkm en, bilirkişilerin seçilmiş değil otomatik atanmış kişiler olması talebiyle kanun teklifi verdi. 

CHP'li Öztürkmen'in TBMM'de düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:

“Son dönemde özellikle partimiz CHP'ye, CHP'li belediyelere ve İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu'na yönelik yargı üzerinden yürütülen siyasi operasyonlar tüm kamuoyunun malumudur. Bu operasyonlar, siyaseti dizayn etmenin yanında zaten AKP iktidarı dönemince büyük darbe yemiş olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını iyice dibe çekmektedir. Bu sürece siyasi olarak direnmenin yanında TBMM'de hukuki direnişimizi göstermek için de harekete geçiyoruz. Dün itibariyle çok önemli bir kanun teklifini Meclis'e sundum.

"YARGI OPERASYONLARININ YENİ ARACI BİLİRKİŞİLER"

Siyasi iktidar, son dönemdeki yargı operasyonları için yeni bir araç icat etmiştir. O da bilirkişilerdir!
AKP iktidarının yargı paketleriyle Bilirkişilik kurumu, yargılamanın çok önemli bir unsuru haline getirilmiştir. 2016 yılında çıkartılan Bilirkişilik Kanunu ile bilirkişi raporları, yargılamada hâkimi yönlendiren, karar verme sürecinde belirleyici olan bir işlev kazanmıştır. Ancak son dönemde mahkeme ve hâkimler tarafından seçilen hep aynı bilirkişilerin hazırladığı raporlar, siyasi krizlere neden olmuştur.

"SORUŞTURMALARDA AYNI BİLİRKİŞİ SEÇİLİYOR"

Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı belediyelere yönelik soruşturmalarda aynı bilirkişilerin seçilmesi, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına gölge düşürmüş, kamuoyunda yargıya güveni zedeleyen bir ortam yaratmıştır. Bilirkişilerin verdiği raporların hâkim kararları üzerindeki belirleyici etkisi düşünüldüğünde, bilirkişilerin görevlendirme yönteminin yeniden ele alınması net şekilde ortaya çıkmıştır.

Bilirkişiler, Bölge Kurullarınca düzenlenen listelerden, işin mahiyetine göre mahkeme, hâkim ya da savcı tarafından seçilmektedir. Bu tercihi, hâkimlerin hüküm verme sürecindeki “takdir hakkı” kapsamında değerlendirenler olsa da ülkemizdeki yargı düzeni göz önünde bulundurulduğunda bu iddia gerçekçi olmaktan çok uzaktır.
Anayasa’nın 138. maddesinin “Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar verirler” hükmü hâkime, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak, bu sınırlar içinde nihai takdir hakkı tanımaktadır. Ancak bu hak, yargı tarafsızlığının ve bağımsızlığının tesis edildiği, siyasetin yargıya müdahale etmediği/edemediği ortamlarda geçerlidir. Bizzat Cumhurbaşkanı tarafından “Turpların büyükleri heybede” denerek, yeni yargı operasyonlarının sinyalinin, adeta talimatının verildiği ülkelerde geçerli değildir.
Hüküm verme, hukuku uygulama hâkime ait olup, yargılama sürecine kimse karıştırılmaz ve bu hak devredilemez. Fakat seçilmiş bilirkişilerin tartışmalı raporları adeta mahkemenin yerine geçmekte, bilirkişiler de hâkim koltuğuna oturtulmaktadır.

"HODRİ MEYDAN"

Büyük yara almış yargı düzeninde hiç olmazsa bilirkişilerin atanması düzeni acilen ele alınmalıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamındaki zorunlu müdafilik uygulamasına benzer bir işleyişin bilirkişi atamalarında da uygulanması mümkündür.

Meclis'e sunduğum kanun teklifiyle, soruşturma ve kovuşturma aşamasında bilirkişi tayinlerinin, yargı tarafsızlığına gölge düşürmeyecek şekilde, hâkim ve savcılar tarafından bizzat değil, Bilirkişi Atama Bilişim Sistemi Programı üzerinden otomatik olarak belirlenmesi amaçlanmaktadır.

AKP ve MHP ile diğer küçük ortaklarının bu kanun teklifine karşı alacağı tavır, yargı bağımsızlığı konusunda turnusol kâğıdı olacaktır. Hodri meydan diyoruz! Eğer “tarafsız yargı” konusunda gerçekten tarafsanız, yaşadığımız “bilirkişi” garabetlerini ortadan kaldıracak bu kanun teklifine “evet” dersiniz! Yargı kurumlarını siyasi operasyonlarınızın aleti yapmaktan vazgeçersiniz! Özetle “seçilmiş” bilirkişiler değil, tarafsız bilirkişiler istiyoruz!”