Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlattığı 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerine devam ediyor. Mitinglerin bugünkü adresi Trabzon oldu.

MSB: Görüntülere yansıyan rutin birlik değişimi
MSB: Görüntülere yansıyan rutin birlik değişimi
İçeriği Görüntüle

MİTİNG ALANI HINCAHINÇ DOLDU

CHP lideri Özgür Özel ve Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun çağrısının ardından Trabzon’da 10 binler miting alanını hıncahınç doldurdu.

HASAN AKGÜN'ÜN MEKTUBU OKUNDU

CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün mektubu okudu.

Akgün’ün mektubu şu şekilde:

“Kıymetli hemşerilerim, akrabalarım, Karadeniz’in yiğit evlatları, Trabzon’un onurlu, dik duruşlu insanları,

Ben Trabzon’da doğmuş, Cumhuriyet sevdasıyla büyümüş, ömrünü Büyükçekmece halkına, demokrasiye ve halka hizmete adamış bir evladınız, bir kardeşinizim. Ben Doktor Hasan Akgün.

Bu toprakların bağrından çıkmış, ömrünün 50 yılını halka hizmete adamış, yıllarını Cumhuriyet’e ve demokrasiye adamış biri olarak sizlere sesleniyorum.

Trabzon’un mertliğini, Karadeniz’in ruhunu yüreğinde taşıyan İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlarımız, bürokratlar ve yol arkadaşımızla haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklandık.

Ama bilin ki asıl tutsak olan, adaletsizliğin bizzat kendisidir. Bize vurulan kelepçeler demokrasinin kendisine vurulmuştur.

Ne ben, ne Ekrem Başkan, ne de bu davanın hiçbir neferi halkımıza boyun eğdirmedi ve eğdirmeyecek.

Biz “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünü yüreğine kazımış olanlarız. Bu karanlık günler geçecek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet, onun çizdiği yolda ilerleyecek. Bu ülke er ya da geç çağdaş medeniyet seviyesine ulaşacaktır, bundan asla şüphem yok.

Sevgili hemşerilerim, kardeşlerim, siz mertliğinizle, vicdanınızla tanınan, her zaman kararınızın arkasında dimdik duran insanlarsınız.

Bugün Silivri’den vicdanı hür, başı dik bir kardeşiniz olarak sizlere bir çağrım var. Gelin bu karanlığa birlikte dur diyelim. Hakkın, hukukun, adaletin sesi olalım. Birlik olalım, kardeş olalım. Omuz omuza verelim. Çünkü bu dava yalnızca bir kişiyi, partiyi, bir şehri ilgilendirmiyor.

Bu dava Türkiye’nin vicdan davasıdır, çocuklarımızın, torunlarımızın nasıl bir ülkede yaşayacağının davasıdır. Bu ülkeye baharı hep birlikte getireceğiz.

Hepinizi yüce Allah’a emanet ediyorum. Güzel günlerde buluşmak üzere.”

DİLEK İMAMOĞLU TRABZONLU YURTTAŞLARA SESLENDİ

Kürsüye daha sonra Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu geldi. Memleketi Trabzon'da yurttaşlara seslenen İmamoğlu "Yakında burada olacak. Memleketi ona, o memleketine kavuşacak" dedi.

Dilek İmmaoğlu'nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

"Yakında burada olacak. Memleketi ona, o memleketine kavuşacak. Biliyorum, yürekten inanıyorum ki Karadenizliler evladını geri alacak. Ekrem bizi hücresinden izliyor. Ben hem eşi hem de hemşerisi olarak ona diyorum ki içini ferah tut Ekrem. Sen ne bizi, ne aileni, ne de doğduğun toprakları mahcup ettin. İstanbullulara ve ülkene karşı asla başını eğecek bir yanlış yapmadın, yapmazsın. Buna işte bu meydan şahit."

İMAMOĞLU MEMLEKETİNE SİLİVRİ'DEN YAZDIĞI MEKTUPLA SESLENDİ

İmamoğlu'nun mektubu şu şekilde:

"Kıymetli hemşerilerim, bugün Trabzon’a canım memleketime gözlerimle değil yüreğimle bakıyorum. Her dalgada gökyüzüne savurduğu tuzunu hissedemiyorum. Bunca yıllık hayatımda ilk kez iki bayramda baba kucağıma, ata ocağıma varamadım.

Hele bir eksiklik var ki tarifi zor. Karadeniz’in yiğit evladı kardeşim Volkan Konak’ı uğurlarken orada olamadım. Memleket sevdasından bilirdik biz birbirimizi. Sadece bir sanatçıyı değil, bir yoldaşı, Karadeniz’e kalpten bağlı bir dosttu. Onun cenazesinde olamadım ama bilin ki siz neredeyseniz ben oradayım.

Birlikte çıktığımız yolda ne bir adım geri atarım ne de bu bağı koparırım. Aranızda olamamamın sebebi hukuki bir gerekçe değil siyasi bir hesaptır.

Diploma iptali ile operasyonlarla her gün başka bir davayla yargı kumpasıyla milletin iradesine karşı set çekmek istiyorlar. Milyonların değişim talebini, hak hukuk mücadelesini, eşit adil özgür Türkiye yönünü yok etmek istiyorlar. Neyi yok etmeye çalıştıklarına en iyi kendimi emanet ettiğim milletim, hemşerilerim biliyor.

O yüzden 19 Mart’tan bu yana ülkenin 4 bir yanında meydan meydan çoğalıyoruz. Omuz omuza bu ülkenin en güçlü dayanışmasından birini gösteriyoruz.

Çünkü şuna inanıyoruz: devletin dini adalettir. Bir ülke ancak hukukla güvenle vicdanla ayakta kalır ve adalet sadece mahkemelerde değil, fabrikada, limanda, okulda, köyde, mahallede, yaylada yani hayatın tam ortasında gereklidir. Adaletin, özgürlüğün, çocuklarımıza bırakacağımız güzel günlerin takipçisi olmaya devam edeceğim.

Duyduğum sevgiyi, bağlılığı, hizmet aşkını, ne zindan durdurur ne de yargı sopasının arkasında saklananların baskısı. Onlar zalimliklerini çoğaltsınlar, biz cesaretimizi dayanışmamızı mücadelemizi büyüteceğiz.

Trabzon, Giresun, Rize, Ordu, Bayburt, Gümüşhane, Artvin, Samsun… Bu toprakların insanı toprağı bilir, suyu tanır, emeğin kıymetini unutmaz. Karadeniz doğasıyla olduğu kadar iradesiyle de güçlüdür.

Yıllardır hor görülen ötelenen, yatırım göremeyen bu bölge artık hakkını istiyor. Biz bu bölgenin üreten gençlerinin yürümesini istiyoruz.

Trabzon yeniden Karadeniz’in ticaret kapısı olacaksa bu halkın alın teriyle olacak. Gençler kendi şehirlerinde geleceğini kurabilecekse bu mücadeleyle olacak.

Dereler özgür akacak, yaylalar talana değil yaşamaya açılacaksa, bu irade sayesinde olacak. Buraya yatırım değil vizyon gerek. Hazırız. Karadeniz’in gücünü Türkiye’nin gücüne katacak adımları atmaktan çekinmeyeceğiz. Bu mücadele sadece bir kişinin sesiyle değil milyonların ortak sözüyle yürür. Sizin sesiniz var oldukça ne bu ülkenin umudu eksilir ne de adalet arayışı yarım kalır.

Bugün fiziken yanınızda olamadım ama şunu unutmayın bu böyle yarım kalmayacak.

Birlikte yazacağımız hikayede bu meydan yeniden birleşmenin adresi olacak. Kardeşlerim, biliriz Trabzon’un dalgası ne kadar sert ise inancı da o kadar diridir. Ben o denizin hırçın dalgaları, dağların coşkun rüzgarlarıyla büyüdüm. O dağların kıyıya vurduğu gibi, biz de adaletsizliğin duvarına vura vura önümüzdeki engelleri aşacağız.

Başımızı öne eğdiremeyecekler, bize diz çöktüremeyecekler. Yalçın dağları gibi dik. Karadeniz gibi engin. Hak yemem, hakkımı da yedirmem mücadelesiyle devam edeceğim. İlk günkü aşkla, heyecanla, coşkuyla kazanan biz olacağız.

Her şey çok güzel olacak."

ÖZGÜR ÖZEL HALKA HİTAP ETTİ

İmamoğlu'nun mektubunun okunmasının ardından kürsüye gelen Özel, yurttaşlara hitap etti.

Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

- Bugün buraya evladınıza yapılan darbeye karşı eylem yapmaya geldik. Saraçhane'de 92 yaşına rağmen dimdik ayakta duran, partisine sahip çıkan genel başkanımız Altan Öymen'i kaymettik. Rahmetle anıyoruz.

- Altan Öymen, genç yaşlarından itibaren iyi eğitimi ile yüreğine gazetecilik meslek aşkı düşmüş. Ulus, Milliyet, Cumhuriyet gazetesinde görev yapan, her şey bir yana eğer bu mücadele Saraçhane, Maltepe ve 38'incisini yaptığımız Ekrem İmamoğlu'na özgürlük eylemleri sansürlenmediği içindir. Bugün bu yayını yapan ANKA Haber Ajansının kurucusudur.

- 1950 yılında 14 Mayıs günü CHP seçimleri kaybettiğinde Altan Öymen partiye gidip 15 Mayıs 1950'de kaydolan ve 75 yıl Genel Başkanlık dahil çok önemli görevleri yapan kalbi CHP ile atan Genel Başkanımızı minnetle ve rahmetle anıyorum.

"İMAMOĞLU, ÇALIK VE AKGÜN HÜCRELERİNDEN İZLİYOR

- Trabzon hem üzgün hem kızgın. Evlatları Ekrem İmamoğlu, Mehmet Murat Çalık, Hasan Akgün hemşerilerini hücrelerinden izliyorlar. Çalık'ın annesi, eşi, 12 yaşındaki evladı hastane bahçelerinden beklerken birileri ona zulmediyor. Erdoğan'a sesleniyorum. Oturduğunuz koltuğun son sahibisiniz. İlk sahibi işgal ordularının komutanına der ki 'Esir düştünüz. Sizinle savaşımız bitti.' Bir tarafta düşmanına bile insanca davranan bir lider. Bir tarafta Çalık'ın 12 yaşındaki çocuğuna, 84 yaşındaki anasına kıyan bir zavallı. Yazıklar olsun!

"ERDOĞAN'A BİRİ BU MEYDANI GÖSTERSİN"

- Erdoğan bu meydana geliyor, otobüsü bir tarafa çekmiş o taraf dolmamış. Erdoğan'a biri bu meydanı göstersin, bir uşak daha alacak yer kalmamış görsün.

- Trabzon teşvik istiyor hala 3. sırada. Madenler bölgenin doğasını katlediyor. Bir yanda dünya kadar HES ruhsatı derelerin başında. Toplam alanının 4'te 3'ü maden sahası olmuş durumda. Araklı'da taş önü, çöp tesisinin kokusu şehrin belası. İzmir'de Körfez'i temizleme yetkisi onlarda olmasına rağmen, büyükşehir bizde diye suçu bize atanlara soruyorum.

"10 TANE AKP'Lİ TRABZON'A BİR RAYLI SİSTEM YAPAMADI, İMAMOĞLU İSTANBUL'A 10 METRO YAPTI"

- Büyükşehir de sizde ana iktidar da sizde. Araklı'daki kokunun müsebbibi kimde Allah'ın adamı? Benim Trabzon'a her geldiğimde kentte çok konuşulan bir bahsimiz var. yüksek mevkilerde Trabzonlular var ama Trabzon'a faydaları yok. 10 tane Trabzonlu AKP'li Trabzon'a bir hafif raylı sistem yapamadı. Ama burada beceriksizlik Trabzonlu olmakta değil. Bir tane Trabzonlu CHP'li İstanbul'a 10 tane metro yaptı.

"BECEREMEYEN AKP'Lİ TRABZONLULAR"

- Demek ki beceremeyen Trabzonlular değil AKP'li Trabzonlularmış. 10 tane metroyu oraya yapan İmamoğlu orada. Bir yanda da on tanesi bir raylı sistem yapamamış. AKP siyasetiyle CHP siyasetindeki farkı kayda geçirmek isterim. Ahmet'ten önce, AKP'de Ramazan'da yemek dağıtıyordu. 18 milyon liraya Ahmet'in dağıttığından az iftar yapmışlar. Ahmet iftarı yüzde elli arttırıp 18 milyon yerine de belediyeye 9 milyon fatura çıkmış. Daha iyi yemeği yarı fiyatına mal etmek... Bir tarafta iftar sofrasından rant devşirmek bir tarafta yoksulun hakkını gözeten Cumhuriyet Halk Partisinin evladı.

- Erdoğan halkın içinden geldik dedi. Fildişi kuleleri sevdi. İnsan içine karışmıyor. Erdemliler hareketi diye çıktılar. Adalet ve Kalkınma Partisi'yiz dediler. Aşırı kibirliler partisine döndüler. İmamoğlu'nun babasıyla birlikte imza kampanyasını başlattık. Gençler buraya da stant açtı. Sizin bir kayyımcı çırağı var biliyor musunuz? İBB'ye kayyım olarak atanacak, seçilmediği yere paraşütle oturacak, kayyımcı çırağı seni! Çıkmış diyor ki CHP bu meydana çağrı yaptı kalabalığı toplayamadı diyor. Görüyor musun kayyımcı çırağı? Trabzon'da siyaset yapacaksın, Trabzon'un evladı İstanbul'u 3 kez kazanacak, darbeyi bekleyip onun yerine talip olacaksın. Bu kayyımcı çırağı Adil'e yazıklar olsun!

- Polisin de jandarmanın da bekçinin de sahil güvenliğin de hakkını istiyoruz. Polis dediğin senin benim evladım. Kahraman Türk polisine, günü gelince şehit olmayı vazife bilenlere bu zulmü reva görmüyoruz. CHP gelecek, gençler için yasaksız vizesiz Türkiye, seçim akşamı polisle gençler el ele halay çekecek!

"MEHMET ŞİMŞEK'TEN HESAP SORACAĞIZ"

- Bu 19 Mart darbesinin mali ayağı Mehmet Şimşek, pazartesi kabine değişecek güya Mehmet Şimşek gidecekmiş. Diyormuş ki İngiltere'de iyi bir pozisyon buldum, yoruldum. Bu kadar emeklinin ahı üstündeyken, seni bırakmayız Mehmet Şimşek! Darbecilikten emekli olunmaz, hesap soracağız.

- Bu 19 Mart darbesinin mali ayağı Mehmet Şimşek, pazartesi kabine değişecek güya Mehmet Şimşek gidecekmiş. Diyormuş ki İngiltere'de iyi bir pozisyon buldum, yoruldum. Bu kadar emeklinin ahı üstündeyken, seni bırakmayız Mehmet Şimşek! Darbecilikten emekli olunmaz, hesap soracağız.

YUSUF TEKİN'E LGS TEPKİSİ

- Bugün YKS'den iyi puan alanları tebrik ediyoruz. Alamayanlar da pes etmeyecek. Başaracaksınız. Hepinizi çok seviyoruz. Bir yanda da LGS var. Maalesef rezillik paçalardan akıyor. Vicdan sahibi bütün AKP'lilere sesleniyorum. LGS deyince bütün gençlerin içi yanıyor. Onlar sınavdayken soruların fotoğrafı dağıtılıyor. En büyük haksızlık 1'inci çıkan da zan altında kalması. Gerçekten emeğiyle çalışanlarla, yanlış işlere kalkışanlar bir araya getiriliyor. Bunu söyleyince MEB Bakanı 'Gerizekalıya anlatır gibi' dedi. Her şeyi inkar etti.

- Şimdi 29 kişi görevden alındı. Ne oldu koklayarak yolunu bulan Milli Eğitim Bakanı? Kötü kokular paçandan aktı. Diğer iki büyük haksızlık var. Aman uymayın. İHL bizim evlatlarımız var. Onları bir partiye itmesin. Diğer yandan Erdoğan sanki İmam Hatip öğrencileri tapulu malıymış gibi, işsizler ordusuna katılmıyormuş gibi, 'Bizim İmam Hatipliler' diyor. Türkiye sınav güvenliğinde parmakla gösterilir diyor. Sanki FETÖ soruları çalmadı. Artık bakan evlatlarının değil, vatan evlatlarının dönemi başlıyor.

Kaynak: Haber Merkezi