CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta tutuklanmasının ardından düzenlemeye başladığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bu haftaki adresi Bahçelievler oldu.
ÖZGÜR ÖZEL: İSTABUL'U DA ALACAĞIZ, TÜRKİYE'Yİ DE ALACAĞIZ
Mitingde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel İstanbullulara seslendi. Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"6 dönem kazanamadık ama Bahçelievler'e hiç suç bulmadık. Suçu kendimizde aradık, çok çalıştık. İlçe belediyesini kazanamadık ama Ekrem İmamoğlu'nu Bahçelievler'de birinci yaptık. Sonuçlara bakınca görünüyor ki bir daha kaybetmeyeceğiz Bahçelievler'i. Bahçelievler'i de alacağız, İstanbul'u da alacağız, Türkiye'yi de alacağız."
"İstanbul'un seçilmiş il başkanını ne kayyıma teslim ederiz, ne sarayın yargısına teslim ederiz. Sonuna kadar arkasındayız.
Aziz İhsan Aktaş adında bir iftiracı AKP'nin yargı kolları başkanı tarafından kullanılıyor ve bir iftira kampanyasının içine oturtuldu. AKP'nin yargı kolları başkanını biliyor musunuz? Akın Gürlek. Burada aslında buna biz tepki gösteriyoruz da esas tepki göstermesi gereken AK Parti'nin gençlik kolları. AK Parti'nin kadın kolları, ana kademe yöneticileri. Tayyip Bey bunların hepsine diyor ki; 'Bir işe yaramazsınız, seçim kazandıramazsınız, partiyi büyütemezsiniz. O yüzden yeni bir kol kuruyorum. Benim umudum yargı kollarındadır. Başsavcı Akın Gürlek'tedir.' İşte o yargı kolları başkanının aparatı olmuş, herkese iftira atan, Türkiye'de 388 yerde ihale almış, bunların 80'i CHP'li belediyeler 300'ü AKP'li belediyeler ya da bakanlıklar, kamu kurumları... O taraftan bir kişiye bir soru yok. bu tarafta kapısından girdiği belediyenin başkanını içeri atıyor."
Erdoğan 88 bin liradan az alanı ya da 22 bin lira asgari ücret alanı ya da 16 bin 200 lira emekli maaşı alanı sevmiyor. Ama 700 milyar lira zenginlerin vergisini sildi bu sene. Yani 'Para cebinde kalsın, hazineye girmesin' diyor. KKM'de 2 buçuk trilyon lira para aktardı, hepimizin cebinden alıp zenginlerin cebine koydu. Bu yılın ilk 7 ayında 1 buçuk trilyon lira sadece faize ödedi. Bu ödediği paraların her birisi emekli maaşını asgari ücretle eşitlemek için lazım olan paranın 100 katı. Asgari ücreti 30 bin lira yapmak için gerekli olan paranın 120 katını harcıyor buraya."
"MEMLEKETİN ANASINI AĞLATTILAR"
"Memleketin anasını ağlattılar. Avrupa'da enflasyon yüzde 2, Türkiye'de yüzde 33. 27 AB ülkesinde 13 milyon işsiz var, Türkiye'de tek başında 13 buçuk milyon işsiz var. Artık bu iktidardan kurtulmadan memleketin belini doğrultması mümkün değil. Çare demokrasi, adalet.
CHP'ye saldırı var. Dava 30 Haziran'dan 15 Eylül'e ertelendiği gün borsa yüzde 5 buçuk değer kazandı. 15'i gelirken kötü haberler yaydılar ve en sonunda İstanbul İl Başkanlığı'na kayyım atadılar, yüzde 6 buçuk düştü. Ardından Ankara'da kurultay davası ekimin sonuna ertelendi, borsa yüzde 6 değer kazandı. Memlekette CHP'ye kötülük yapıldığı için değil demokrasiden sapıldığı için, bir siyasi parti bastırılmaya uğraşıldığı için, sandık yerine kayyımlardan medet umulduğu için... Dünyanın gözü önünde ülke otoriterleştiği için para kaybediyor. En ufak demokratikleşme umudunda ülke bir anda toparlanıyor. Buradan söz veriyoruz, ant içiyoruz. İlk seçimi kazanacağız, memleketi şaha kaldıracağız.
ERDOĞAN'A DİPLOMA GÖNDERMESİ
Gençler size söz olsun, iktidara geleceğiz. Yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa olacak. Bunu bilmek için yani demokrasiyle ekonominin ilişkisini bilmek için ortalama bir genel kültür yeter de bunu iyi bilmek için bunu tahsil etmek lazım. Tahsil etmek için bir üniversite bitirip bir diploma almak lazım. Bunu Ekrem Başkan çok iyi biliyor da birisi bilmiyor. Bir diplomasız var, o bilmiyor bunu."
"Bunun AK Parti'si, MHP'si, DEM'i yok. Kürt'ün de Türk'ün de çocuğu aç, babası işsiz. O yüzden bu memlekete mutlaka ve mutlaka adaleti getireceğiz. Gelir adaletini getireceğiz, vergi adaletini getireceğiz, sosyal adaleti getireceğiz."
"Memlekette kaliteli eğitime ulaşmak da sadece maalesef durumu iyi ailelerin çocuklarına nasip oluyor. Zengin çocukları özel okullarda, gariban çocuklar tüm eksiklikleriyle devlet okullarında. MEB'de, maalesef en kritik bakanlığın başında, en liyakatsız kişiyi oturttular. Cemaatlerle işbirliği yapıp devletin parasını bulunu çarçur etmenin peşinde. LGS'de soruları çaldırıyor, susuyor. Öğrencilerin hakkı yeniyor, susuyor. Şimdi de çıkmış vatandaşla alay eder gibi '600 bin liraya bile özel okul var, oraya versin çocuğunu' diyor.
Şimdi bu Yusuf Tekin millete 'gerizekalı' dedi ya, 'Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyorum, yine anlamıyorlar' dedi. Şimdi ben 'Yusuf Tekin'e anlatır gibi' anlatacağım. Allah'ın adamı; hasbelkader Milli Eğitim Bakanı... Bu memlekette asgari ücretin bir yıllık toplamı 265 bin lira. Bir asgari ücretlinin o dediğin okula öğrenci yollamak için 2 buçuk yıl çalışması lazım. En düşük memur maaşını bir yıl biriktirsen 570 bin lira oluyor. Yani bir memur bir yıllık maaşıyla çocuğun sadece okul ücretini bile ödeyemiyor. Milletin aklıyla alay eden Yusuf Tekin'e anlatarak söylüyorum. Bu memlekette kaliteli, ucuz, temiz, ücretsiz eğitim CHP iktidarı ile mümkün."
'ERDOĞAN TRUMP'IN OĞLUYLA DOLMABAHÇE'DE GÖRÜŞTÜ' İDDİASI
"Erdoğan Trump'a bir kelime söylemediği gibi, daha geçen hafta cumartesi günü İstanbul'da Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde ismini gizleyerek Trump'ın oğlu Jr. Trump'ı ağırlıyor, onunla pazarlığa tutuşuyor. İsmini yazmayıp iş adamı yazmışlar ziyarete. Filistin kan ağlarken Trump'ın oğluyla iş tutuyorlar. Filistin'i Trump'a terk ediyorlar."
AKP İL BAŞKANI'NA YANIT: HASAN BEY SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
"Hasan Mutlu, bu partiye emeği olan tertemiz bir belediye başkanı. Dengeleri değiştirmek için bizim arkadaşlarımızı tutuklamak marifetiyle belediyemize çökmek istiyorlar. Hasan Mutlu '4 kez Cumhur İttifakına geçersen operasyonu durdururuz, yoksa seni içeri alacaklar' dedi.
Eşinin de tanık olduğu bu telefon görüşmeleri, Hasan Mutlu Bey dakikasıyla söylüyor. Abdullah Özdemir savcılığa suç duyurusunda bulunsun diyor. Hasan Bey suç duyurusunda da bulundu, savcılığa da söyledi.
AK Partili bir yönetici 'Hasan Mutlu Başkanım Allah senden razı olsun, belediye AK Partideydi. Otoparkın ücretini elden alırlardı, beni de kazıklamışlardı. Savcılık çağırırsa gidip anlatırım' dedi. Abdullah Özdemir, bu kişi Bayrampaşa'da sizin yöneticiniz Kaan Yürür. Suçlanan İsmail Gemici.
Buradan Adalet Bakanı'na sesleniyorum. Eskiden guguklu saatler vardı şimdi hukuklu saatler vardı. Eskiden guguk kuşu çıkıyordu şimdi hukuk kuşu çıkıyor günde iki kez. Türkiye hukuk devletidir, yargı bağımsızdır. Hadi bakayım hukuk kuşu çık da söyle şimdi, nasıl olmuş bu işler? Hukuk kuşumuz Yılmaz Tunç. Çık bakalım 'Yargı bağımsız' de.
BAHÇELİ'YE ÇAĞRI: BİR MİLLETVEKİLİNİZİ EMİN SÖNMEZ'E YOLLAYIN
MHP'den Emin Sönmez ve Yasin Sönmez ihraç edildi. Yasin Sönmez MHP'nin Bayrampaşa ilçe yöneticisiydi. İkisini içeri attılar. MHP'de gözaltını görünce ihraç etti. Emin Sönmez sayın Bahçeli'nin iyi tanıdığı biriymiş. Emin Sönmez'in ifadesi şu; 'Bana, Hasan Mutlu'ya 1 milyon TL verdim de bu kağıdı imzala, işine gücüne devam et dediler. İftira atmam dedim, beni yaka paça içeri koydular' diyor. Sayın Bahçeli'den rica ediyorum lütfen bir milletvekilinizi yarın düne kadar MHP'li kadim dostunuz Emin Sönmez'e, Yasin Sönmez'e yollayın."
ÖZGÜR ÇELİK İMAMOĞLU'NUN MESAJINI OKUDU
Kürsüde ilk konuşan isim mahkeme kararıyla geçici olarak görevden alınan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik oldu. Çelik, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mesajını okudu. İmamoğlu'nun mesajı şöyle:
"2019’dan bu yana, siyasi parti gözetmeksizin, İstanbul’un tüm ilçelerine eşit oranda hizmet ettik. Bunun en iyi örneklerinden biri de Bahçelievler’dir. Açtığımız metro hattımız, kreşlerimiz, bölgesel istihdam ofisimiz, büyük altyapı yatırımlarımız ve çok yakında açılacak olan yeni metro istasyonlarımızla, Bahçelievler’e hak ettiği değeri verdik. Daha önce örneği görülmemiş desteklerle, dar gelirli hemşerilerimizin yanında olduk. Sizin paranızı, yine sizin hayatınızı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek için harcadık. Bizler, hiçbir ayrım gözetmeden, vatandaşa en iyi hizmeti sunmaya çalışırken, iktidar sahipleri; ayırmacı, kayırmacı politikalarıyla ülkemizi bir uçurumun kıyısına sürükledi. Ekonomide bir uçurumun kıyısındayız. Demokraside, adalette, eğitimde, sağlıkta, dış politikada bir uçurumun kıyısındayız.
Ya milletçe birbirimize güvenerek, birbirimize tutunarak hep birlikte selamete, huzura, refaha kavuşacağız ya da bir avuç insanın kişisel emellerinin kurbanı olacağız. Bunun ortası yok. Yok. Ya bu iktidarı, hukuk ve demokrasi içinde hareket etmeye mecbur bırakacağız ya da bir baskı ve zorbalık rejiminde gençlerimizin, çocuklarımızın hayatları kararacak, umutları tükenecek. Hukuk ve demokrasi dışına çıktığı halde, milletten en ciddi şekilde uyarı görmeyen iktidarlar, hep daha fazla zalimleşirler. Yalnız siyasi rakiplerine karşı değil, iktidardan refah, adalet, güvence bekleyen tüm vatandaşlara karşı daha fazla zalimleşirler. Bugün ülkemizde yaşanan budur. Tarihte ve günümüzde örnekleri çoktur. Millet, adalet duygusunu yitirmiş bir iktidarı zamanında yola getirmezse, o iktidar sahiplerinin ülkeye yapacakları kötülükler, verecekleri zararlar misliyle katlanarak artar. Onun için hep söylüyorum: Ya adalet ya sefalet. Ya adalet ya esaret.
Bu iktidarın, adalet duygusu, adalet arzusu kalmamıştır. Bu iktidarın, son sözü milletin söylemesine tahammülü kalmamıştır. Bu iktidarın, rakipleriyle sandıkta mertçe yarışma niyeti yoktur. Milletin kendilerine vermediği yetkiyi, kontrolleri altındaki yargı aracılığıyla gasp ediyorlar. Belediye başkanlarını, meclis üyelerini tehdit ederek, şantaja maruz bırakarak kendi partilerine geçmeye zorluyor, seçimle alamadıkları belediyeleri, bu kirli yolla elde etmeye uğraşıyorlar. Bayrampaşa’nın gururu Hasan Mutlu Başkanımız ve çalışma arkadaşlarına da yapılmak istenen budur. 30 yıl sonra halkçı ve icraatçı belediyecilikle tanıştırdığımız Bayrampaşalıların gönlünde taht kurmuş Hasan Başkanımız; baskıya, şantaja, tehdide boyun eğmediği için bu hukuksuz operasyona maruz kalmıştır. Ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, kendisini millet iradesinin üstünde görenlerin, kirli akıllarıyla milli iradenin temsilcilerine diz çöktürmeye çalışanların önünde boyun eğmeyeceğiz. Ne bu milletin temsilcileri geri adım atacak ne de aziz milletimiz.
Mücadelemiz; çok partili demokratik rejime son verme niyetini açıkça ortaya koymuş bir avuç insana karşı, 86 milyonun demokrasi, adalet ve hürriyet mücadelesidir. Mücadelemiz; herkesin hak ettiği gelire ve yaşam standartlarına kavuştuğu, emeğinin, yatırımının karşılığını aldığı, kendini güvende ve güvencede hissettiği bir Türkiye kurma mücadelesidir. Bu mücadelede duraklamaya, ayrışmaya yer yoktur. Durursak, duraklarsak, bölünür ayrışırsak, milletçe tüm tarihsel kazanımlarımızı yitirir, çok büyük bir yıkımla baş başa kalırız. Onun için, bugünkü mücadele azim ve kararlılığımızı dalga dalga büyütmeye devam edeceğiz. Ülkemize adaleti, hürriyeti ve refahı getirene kadar asla durmayacağız. Milletime inancım, güvenim sonsuzdur. Sizleri çok seviyorum. Değerinizi bilin, kendinize güvenin. Kim ne planlar ne kumpaslar kurarsa kursun, son sözü siz söyleyeceksiniz. Bu ülkenin geleceği sizinle aydınlanacak. Umut sizdedir. Umut millettedir! Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”