İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta tutuklanmasının ardından düzenlemeye başladığı 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin bu haftaki adresi Bakırköy oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel mitinge katılan İstanbullulara sesleniyor.

ÖZGÜR ÖZEL: KUTUPLAŞTIRANLARA İNAT SARILMAYA GELDİK

"Burası Bakırköy Özgürlük Meydanı. Geçmişte sadece bir meydandı. 2023 yılında Ekrem Başkan el attı, fonksiyon kattı. Bakırköy'e bu meydanı kazandırdı. Bugün yanındaydım. 'Bakırköy'e selam olsun, hemşehrilerime selam olsun' dedi. Bugün Ekrem Başkan'ın bize kazandırdığı bu meydanda özgürlüklerimize, farklılıklarımızdan güç alarak, birbirimize sarılmanın, dayanışmanın gerekçesi olarak gördüğümüz; uzaklaştıranlara, kutuplaştıranlara, böylelikle arkasını kalabalıklaştıranlara karşı sarılmaya geldik. Kutuplaştıranlara inat sarılmaya geldik. Bu ülke Alevisi ile, Sünnisi ile, Türk'ü ile, Kürt'ü ile, Lazı ile bu ülke Gazi Mustafa Atatürk'üm Cumhuriyetine sahip çıkanların ülkesidir.

ABD BÜYÜKELÇİSİ BARRACK'A 'ULUS DEVLETİ' TEPKİSİ

Ağzından çıkanları kulağı duymayanlar. Onlara şunu söyleyelim; bu ülke bir ülkenin büyükelçisinden yalan yanlış bildiği yok efendim Osmanlı millet sistemi... Diğeri yalan yanlış bildiği, yılları, dönemleri, şekilleri karıştırdığı, önermeleri duyacak değil. Bu coğrafyada ulus devletler İsrail için tehditmiş. Ulus devlet mi bıraktınız? Coğrafyada ulus devlet Türkiye Cumhuriyeti var. Kimseye tehdit değil ama hiçbir tehdide de boyun eğecek değil.

'Yurtta barış, cihanda barış' diyen Gazi'nin partisi olarak Sevr'i yırtıp atan yarınki yıl dönümüdür, huzurunda olacağız. Lozan'ı yapacanların partisi olarak bunlara pabuç bırakmayacağız. Kimse endişe etmesin elbette dinimize saygımız sonsuz ama kimse şunu düşünmesin; Bu ülkeyi mezhepçilikle, cumhuriyetin değerleriyle değil de bambaşka sınıflandırmalarla, Misak-ı Milli sınırına saygı duymadan, Cumhuriyet'in kazanımlarını görmeden, Gazi'nin çizdiği doğru hattı takip etmeden ama macerayla ama tavizle bu ülkeyi tartıştıranların değil, bu ülke Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyetine sahip çıkanların olacak. Burada kimse dışarıda değil. Kimse öteki değil. Bu ülkenin birliğiyle, beraberliğiyle, kardeşiyle, bayrağıyla sorunu olmayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile sorunu olmayan Türkiye'nin bütün demokratları var. Türkiye ittifakıyız biz. Bu Türkiye ittifakının simge mekanı Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Türkiye'nin baba evidir. Öyle ya herkes baba evine doğar, orada büyür sonra kimi büyüğünü arar, kimi küçüğüyle yetinir. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur. Ama herkes bilir ki günün birinde başım sıkışırsa, dara düşersem orada bir baba evi var. Şimdi o baba evine geçmişte ne sebeple olursa olsun ayrı düşmüş olanlar Türkiye İttifakı'nın demokratlarıdır. Onlar ki çağrıyı duyup gelirler, kapılar ardında kadar açıktır. Çünkü o baba evinin tapusu ne Özgür Özel'dedir ne bir başkasında. O tapu bir kişiye kayıtlıdır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk."

DEVA PARTİSİ'NDEN İSTİFA EDEN İKİ İSME ROZETLERİNİ TAKTI

Özel, "Bu çağrıya kulak verenler var. Buraya iki ismi çağıracağım. İki yanımda da İstanbul ve Tekirdağ il başkanlarım var" diyerek DEVA Partisi'nden istifa edip CHP'ye geçen İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar'ı kürsüye davet ederek rozetlerini taktı.

Özel rozetleri takmasının ardından şöyle devam etti:

"Bir yandan birileri kaybettikleri morali, yaşadıkları sıkıntıyı atlatmak için bir başka süreci siyasi ittifak gibi göstermeye çalışıp ertesi gün yalanlanlansınlar. Bir başka partinin listesinden seçilmişleri şimdi iktidar safına katıp da güçlenecekmiş gibi bir izlenim yaratmaya çalışsınlar... Siyasetteki başarının üç temel gerekliliği var. Birincisi ahlaki üstünlük. Bir tarafta sürecin bir taraftan siyasi tarihimizin en ahlak dışı saldırılarıyla ailelere, çocuklara, kadınlara, haysiyete yapılan saldırı; bir yandan buna karşı sıcağa bakmadan buralara gelen sizler. Ahlaki üstünlük bizde. Psikolojik üstünlük bizde. Çoğunluk enerjisi bizde. Biz başaracağız.

ÇOCUKLARINI KAYBEDEN AİLELER İLE DAYANIŞMA MESAJI

Bu meydan aynı zamanda adalet arayanların meydanı. Mattia Ahmet Minguzzi... O güzel Ahmet'imiz kaykay malzemesi almak için gittiği Kadıköy'de bir pazar yerinde hunharca bir saldırıya uğradı. Hepimizin yüreğini dağladı. Annesi kendi acısını hem yaşadı hem hepimize hissettirdi. Sonra da bir büyük mücadeleye girişti. Üç gündür bu meydanda Yasemin Hanım evladı için adalet nöbeti tuttu. Onunla bütün Türkiye dayanıştı. Ama isimlerini anmak isterim: Muhammed Mutluay'ın annesi Derya Hanım, Abdurrahman Balcı'nın anneciği Zeynep Hanım, Batuhan Kurt'un annesi Mümine Hanım, Kadir Özkök'ün annesi Ayşe Hanım, Sedef Güler'in annesi Gülizer Hanım, Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Hanım. Son dönemde evlatlarını kaybettiklerinde evladımızı kaybetmiş gibi hissettiğimiz bu acılı anneler burada oldular, dayanışma gösterdiler. Bugün de burada bu meydanda adalet çığlığını yükseltiyorlar. Onlara dayanışmamızı en yürekten dayanışmamızı gösterelim.

ORMAN İŞÇİLERİNİN ÖLÜMÜNE TEPKİ: BU KÖTÜ YÖNETİMİN HESABINI MİLLET SORACAK

Eskişehir'de 11 orman işçisinin hayatını kaybetmesine değinen Özel, "11 orman işçimizi kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun. Bu kolay ölümler ülkesinde artık dünyada böyle ölümler yok. Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de 100 yıldır madenlerde ölen yok. Yani ne bazı mesleklerin fıtratında bu var ne orman yangınıyla mücadele ederken şehit vermenin bir izahı var. Bir yandan bu acı haberi alıyoruz ki tam adalet konuşurken, acıları konuşurken başımız sağ olsun. Bu sorumsuzluğun, bu kötü yönetimin hesabını bu millet soracak elbet" dedi.

Özel şöyle devam etti:

"Birileri yıllar önce 'erdemliler hareketi' diye kurdukları partiyi şimdi 'seçkinler ve kibirliler kulubü'ne dönüştürmüş durumdalar. 2022 yılında en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu bugün 2 çeyrek altını zor alıyor. Asgari ücret 7 çeyrek altın alıyordu şu anda 3 çeyrek altın alıyor. Her emeklinin cebinden her ay 6 çeyrek altın, her asgari ücretlinin cebinden 4 çeyrek altın, her devlet memurunun cebinden 8 çeyrek altın kayıp. Bu Tayyip Erdoğan'ı iktidarda tutmanın maliyet. Tarım ülkesiyiz, gıda enflasyonunda dünya birincisiyiz. Yoksulluk ve gelir uçurumunda Avrupa'da birinciyiz. Toplumda en zengin yüzde 20 toplam servetin yüzde 90'ını alıyor. Toplumun en fakir yüzde 20'si ise yüzde 6'sını alıyor. Bu kadar büyük bir gelir dağılımı bozukluğu varken bu iktidarın hiçbir şey yokmuş gibi görevine devam etmesi asla düşünülemez.

ERDOĞAN'A MANAVGAT SORUSU

"Bugün polis okulunda Polis Akademisi'nde tören var. Nihayet polisleri hatırladı" diyerek Polis Akademisi mezuniyet töreninde konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'ye yönelik ifadelerine tepki gösteren Özel şunları söyledi:

"Zam demiyor, fazla mesai demiyor, hakkaniyetli bir personel rejiminden bahsetmiyor, şark görevlerini azatlmaktan bahsetmiyor, insanı çalışma şartlarından bahsetmiyor hamaset yapıyor. Bir de çıkmış 'Ana muhalefet kumpaslarla ilgili konuşurken polisi, savcıyı hedef gösteriyor' diyor. Ben size kumpası anlatayım. Antalya'da bir baklaca kutusu çıkardılar. Gördük, kahrolduk. Sonra araştırdık, soruşturduk öyle bir noktaya geldi ki iş bugün diyor kumpas, mumpas... Müfteri diyor.

Erdoğan, gözünün içine bakarak soruyorum. Biliyorum ki Halk TV'den sıkılınca Sözcü'yü açıyorsun, Sözcü'den bunalınca Tele1'e geçiyorsun. Gözünün içine bakarak söylüyorum. O baklavacıyı iki yıl önce belediye meclis üyeliğine aday göstermişiz. Ama sen o baklavacıyı olay olmadan bir ay önce kaçak içkilerle, yakalayıp işlem yapmadan bıraktılar mı? Bir ay boyunca temasta kaldılar mı? Baklavayı getirenle alan aynı anda bir yerlerde oldu mu? Gösterdiğin görüntüde kapıdan giriyorlar, gözaltı kararı var diyorlar. Sakin sakin başında güneş gözlüğünü takıyor. Aç bunu diyor açıyor. Hiç titremek yok, korkmak yok, telaş yok, panik yok. Sanki aynı filmin 30. sahnesini çekiyor. Biz sonra gördük ki film içeri girip kapat kapıyı gözaltı var demekle değil... O alışveriş bitiyor, çıkıyor oradan. Koridorda polislerle konuşuyor. Geri geliyorlar. Birlikte giriyorlar. 'Kapat kapıyı' diyor. Biz filmin oradan sorasını görüyoruz.

"BUNDAN SONRA OYUNU SANA KURDURMAZLAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'le buluştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'le buluştu
İçeriği Görüntüle

Ne savcıya, ne polise lafım var ancak ortada baklava kutusunun üzerine yapıştırılmaya çalışılan şanlı altı ok değil baklava kutusunun üzerinde nal gibi ampul var. Buradan Erdoğan'a soruyorum. Esas bombayı soruyorum. O baklavacı, Manavgat Belediyesi'nde sen üç gerideyken belediye meclisinde, önce üç isim verip sonra dört isim verip lehine Manavgat Belediyesi'nden dört belediye meclis üyesini içeri atıp tutuklatıp, tam oylama olacakken istifa edince onlar, iftiracı baklavacı dört kişinin daha adını verdi mi? Sen o seçimi almak için AK Parti'ye bu haliyle seçim yapılsın diye ilçe seçim kuruluna bastırdın mı? İlçe seçim kurulu hakimi başsavcının karısı mı değil mi? YSK, kararı alıp yeni belediye meclis üyeleri CHP'den gelecek, seçim öyle yapılacak deyince, başsavcının karısı 5'e beş kala cuma akşamı rapor alıp kaçtı mı kaçmadı mı? Yetmez. Peki ertesi sabah seçim olacak. Baklavacı, belediye AK Parti'ye geçsin diye istifasını geri alıp AK Parti için hamle yaptı mı yapmadı mı? Eğer o baklavacı, görüntü çıkana kadar Cumhuriyet Halk Partili biliniyordu. O sürecin tamamına ilk andan müdahale ettim. Hırsızın partisi olmaz. AK Partili ise de Allah belasını versin, CHP'li ise de Allah belasını versin. Ama şimdi anlaşıldı ki Manavgat Belediyesi'ni CHP'ye katmak için o baklavacı işinde kumpas tertip ettiniz, suçüstü yakalandınız. Buradan açıkça söylüyorum, AK Parti'nin ne tehdidine, sarayın oyununa, sarayın savcısına, her türlü kumpasına inat Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayakta kardeşim, dimdik ayakta. Bundan sonra oyunu sana kurdurmazlar. Bu parti iktidara geliyor. Gelecek ve senden hesap soracak.

"TAYYİP BEY BAK... BİZ BURADA MİTİNG YAPMIYORUZ"

Tüm milletimize buradan sesleniyorum. Kimse tek başına kurtulamaz. İşçi kurtulmadan emekli kurtulmaz. Gençlerin mücadelesine emekliler destek vermeden hiçbir şey olmaz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.

Televizyon izlerken 'Ya bu nasıl iş, bunlar bunları nereden taşıyorlar' diyormuş. Manisa'da miting var, Soma'dan madenci taşıyor ya eski sistem... Orada miting var devlet memurlarını taşı, buradaki mitinge yandaş müteahhitin çalışanları taşı. Tayyip Bey bak... Miting yapıyoruz sanıyorsan yanlış anlıyorsun. Biz burada miting yapmıyoruz, eylem yapıyoruz."

LGS TEPKİSİ

Özel, mitinge katılan yurttaşların "Tayyip istifa" sloganı üzerine, "Madem istifaya davet edeceksiniz haklı bir gerekçe söyleyeyim. 1 milyon öğrencinin kafasını karıştırdılar. Haklarını yediler. Ailelerini mağdur ettiler. LGS sınavını yaptılar, sorulara sahip çıkamadılar. Sınav sırasında sorular WhatsApp gruplarına dağıldı. Bunu söyleyenlere önce saldırdılar sonra soruşturma başlattılar. 29 kişiyi tutukladılar. Bilgi İşlem Genel Müdürü'nü görevden aldılar ama bir yandan da çıkıyorlar diyorlar ki 'Sınav güvenliği bizim işimiz.' Sen bu çocukların babalarına, annelerine FETÖ zamanında KPSS sınavını çaldırdın, üniversite sınavlarını, liseye giriş sınavlarını çaldırdın. Aldılar kendi şakirtlerine dağıttılar. Vatandaşların hakkını yediler. Şimdi namusuyla birinci olanı da zan altında bırakan sensin. Ama 'Ben bu kadar çalıştım, gerilerde kaldım' diyeni de kahreden sensin. Küçücük çocukları kahredip 'Ben imam hatipliyim, imam hatiplilere laf ediyorlar' diyor. Bak Erdoğan görüyor musun meydandaki vicdanı? Senin imam hatip istismarına... O çocuklara bu meydan sahip çıkıyor" diyerek LGS skandalına bir kez daha tepki gösterdi.

"ÜLKENİN PIRIL PIRIL ÇOCUKLARINI SENİN İNSAFINA BIRAKMAYACAĞIZ"

Özel şöyle devam etti:

"Ülkeyi kutuplaştıran, polisi arka bahçesi sanan, astsubayı kendine tabii sanan, imam hatipliyi arka bahçeye bağlayacağını sanan, gencecik yüreklerin umutlarını karartan Recep Tayyip Erdoğan... Bu ülkenin bütün gençleri pırıl pırıl çocuklardır. Hiçbirini senin insafına bırakmayacağız, hepsine biz sahip çıkacağız.

Ülkenin cumhurbaşkanı öyle bir yapıp şımarttı, başımıza bela etti ki şimdi çıkıyor bir süreçte beyaz Toroslardan bahsediyor. Diyor ki 'Beyaz Toroslar Kürt meselesinde çok can yaktı. PKK'ya çok güç kattı' dediği dün beyaz Toros'a elini koyup millete 'Bizden korkun. Cumhurbaşkanı kim oluyor, onu biz tutuyoruz. Korktuğu Ekrem'i içeriye biz attık. Bu biz olmasak cumhurbaşkanının ne hükmü var ben beyaz Torosçuyum' diyor. Ey Erdoğan, beyaz Torosçular JİTEM'deydi, AK Torosçular Çağlayan'da oturuyor. Yazıklar olsun hepsine.

"MURAT ÇALIK'IN ANNESİNİN GÖZYAŞLARINDA BOĞULACAKSINIZ"

O iddianameyi yazacaksınız. O iddianame gelecek. Ondan sonra millet iftiraları da görecek. '560 milyar yolsuzluk var' dediler. 1 kuruş ispat çıkmadı. 'Lüks otomobiller' dediler MHP'li milletvekilinin çıktı. Kasadan belediyenin mührü çıktı. Mustafa Akın'ın kasasından dolar görüntüsü verdiler, yalan video çıktı. Kuyuları aradılar, bahçeleri kazdılar, FETÖ gibi köstebeklik yaptılar bir tek kanıt bulamadılar. Milleti sağlığıyla, eşiyle, evladıyla tehdit ediyorlar. Buradan açıkça söylüyorum; Biz teslim olmayacağız. Arkadaşlarımız teslim olmayacak ama siz 'yenileceksiniz' diyorsunuz ya yenilmeyeceğiz. Ama ant olsun siz Mehmet Murat Çalık'ın annesi Gülseren teyzemizin gözyaşlarında boğulacaksınız.

Memlekette savcı var, cumhurbaşkanına ayar vermeye çalışıyor. Bu atanmışlar düzenini er ya da geç biz değiştireceğiz. Adaleti bu memlekete biz getireceğiz.

EUROFİGHTER AÇIKLAMASI

Bugün bir anlaşma sağlandı ve nihayet 14 yıl sonra filomuza bir uçak katılacak Eurofighter. Bunu 19 Mart tarihinde Ekrem Başkan'a yapılanlardan dolayı Alman Sosyal Demokratlar durdurdu. Son gittiğimde de konuştum. Nihayet vetoyu kaldırdılar ve Eurofighter anlaşması yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi bütün dünyada Türkiye'nin partisi. Tüm Avrupa ile iyi ilişkilerimiz var. Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığında Türkiye AB üyesi olacak. Gençler için yasaksız Türkiye vizesiz Avrupa geliyor.

"DEVLET BEY'İN AÇIKLAMASINI ŞÖYLE OKUYORUM..."

Biri çıkıyor Türk, Kürt, Arap diyor. İttifak ortağı Arap'ın A'sını Alevi diyor. Ben Devlet Bey'in açıklamasını şöyle okuyorum; Türk, Kürt, Arap diyeceğine 'Türkiye'deki Alevileri de görsene, bu mezhepçiliğin ne gereği var' diyor. Türkiye'de cumhurbaşkanı olacak kişinin ne mezhebi, ne dini, ne cinsiyeti ayrımcılıkla mezhepçilikle tarif edilemez. Tam ve eşit bir anayasal yurttaşlıkla, tam ve eşit temsiliyete ihtiyaç var. Bunun için ne mezhep çatısı, ne ABD'nin emperyalist çatısı, yüz yıl önce çakılan Cumhuriyet çatısı lazım bize. Kimseye mezhep çatısı üzerinden plan yaptırtmayız, alan açmayız. Biz buradayız. Kurduğumuz cumhuriyete sonuna kadar sahip çıkacağız."

İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ekrem İmamoğlu'nun Silivri Cezaevi'nden gönderdiği mesajı okudu. O mesajda şu ifadeler yer aldı:

"Nice haksız, hukuksuz muamelelere maruz bırakıldığımız, zulme uğradığımız dönemdeyiz. Bu dönemde iki şey gücüme güç, kararlılığıma kararlılık katıyor. Birincisi sizlerin ve ülkenin dört bir yanındaki on milyonlarca vatandaşımızın demokrasi ve adalet mücadelesini meydan meydan büyüten cesaret ve azmi. İkincisi, tüm baskı ve engellemelere rağmen belediyelerimizin derdine derman olmaya devam etmesidir.

İki hafta önce, Bakırköy’de açılan Bölgesel İstihdam Ofisimiz (BİO) de içimi mutlulukla, umutla doldurdu. Değerli yol arkadaşım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan’a, Bakırköy Belediye Başkanımız Ayşegül Ovalıoğlu’na ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bölgesel İstihdam Ofislerimiz, daha önce örneği olmayan, benim çok önem verdiğim projelerden biridir. İstihdam ofislerimizi, işsizlik ve gittikçe ağırlaşan ekonomik şartlar altında ezilen vatandaşlarımıza destek olabilmek için hayata geçirdik. Bu ofisler sayesinde başta gençler, kadınlar, engelliler olmak üzere, iş arayan herkesi eğittik, yönlendirdik, işverenlerle buluşturduk. ‘İş bulmak bizim değil, hükümetin görevidir,’ demedik. ‘Vatandaşın acil ihtiyacı ne ise o bizim de görevimizdir,’ dedik ve kolları sıvadık. Hiçbir aşamasında partizanlık içermeyen, tamamen liyakate dayalı bir süreçle yüz binlerce hemşerimizin işe yerleşmesini sağladık. BİO’lar iktidarın kriz yaratan, çözüm üretmekten aciz politikalarının yol açtığı büyük tahribata karşı vatandaşı koruyup kollayan projelerimizden sadece biri.

Bununla birlikte ulaşım yatırımlarımızdan Ataköy-İkitelli metro hattımız da Bakırköylü vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran hizmetlerimiz arasında. Hiçbir siyasi parti ya da görüş ayrımı yapmadan, ihtiyacı olan ailelere sunduğumuz kreş hizmetimiz, restore ederek vatandaşlarımızın kültür sanat hayatına kazandırdığımız miras eserimiz Baruthane ve şehre nefes aldıran Ayamama Yaşam Vadimiz de yine icraatçı ve halkçı iş yapma modelimizi özetleyen örnekler arasında. Benim ve diğer belediye başkanı arkadaşlarımızın uyduruk sebeplerle, belgesiz, kanıtsız tutsak edilmemizin en önemli sebeplerinden biri de işte bu, icraatçı kimliğimiz ve halkçı projelerimizle, milletin gönlünde edindiğimiz yer ve bu sebeple mevcut iktidar tarafından büyük bir tehdit olarak görülmemizdir.”

Bizi içeri atarak, vatandaşın gözünde itibarsızlaştırmaya çalışarak, koltuklarını muhafaza altına alabileceklerini sandılar. Ama bu kirli ve zavallı planları ellerinde patladı. Bugün yaptıkları her hukuksuzluk, kurdukları her kumpas, onları kaçınılmaz sonlarına daha hızlı yaklaştırıyor. Sandıktan ne kadar büyük bir zaferle çıkacağımız çok daha net görülüyor. Bu; hakkı yenen, kıymeti bilinmeyen, yok sayılan milyonların zaferi olacak. En temel hak ve hürriyetlerinden mahrum edilenlerin, güvencesizlerin zaferi olacak. Sandıktan çok büyük bir zaferle çıkacağız. Bu; emeğinin, yatırımının karşılığını alamayanların zaferi olacak. Gençlikleri, gelecekleri, hayalleri çalınanların zaferi olacak. Sandıktan çok büyük bir zaferle çıkacağız. Bu; demokrasinin, milli iradenin zaferi olacak. Adaletin, hürriyetin ve haysiyetin zaferi olacak. Bir avuç insan kaybedecek, büyük ve aziz bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri zindanı.”

Kaynak: HABER MERKEZİ