CHP'nin, Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı 'Millet İradesi' mitinglerinin bu haftaki adresi Bursa oldu.
Bursa'da mitingin yapıldığı alana "İmamoğlu her yerde", "Baskılar boyun eğdiremeyecek, adalet bir gün tecelli edecek", "Ne ezen, ne ezilen insanca hakça bir düzen" yazılı pankartlar asıldı.
SİLİVRİ'Yİ TANIMLADI
CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Ekrem İmamoğlu'nun mesajını okudu. İmamoğlu mesajında şunları söyledi:
"Kuruluş rüyasının şehri, alın terinin kenti... Türkiye'nin ruhaniyetli şehri... Size soğuk parmaklıklar ardından en sıcak selamlarımı sunuyorum. Burası Silivri... Sizden sadece birkaç yüz kilometre uzakta... Burası haksızlıkların hukuksuzlukların fotoğrafı. Burası el birliği ile öldürülmeye çalışılan yargı mekanizmasının röntgen filmi burası. Tüm bu baskılara rağmen 19 Mart'tan bu yana milletin iradesini helale haram karıştırmadan yaşamak isteyenlerin iradesini savunuyoruz. Milletimiz tüm bu yapılanların sebebini de yapanların niyetini de biliyor. Milletimiz bir adım bile geri çekilmiyor. Adayını seçme özgürlüğüne yapılan bu yargı darbesini çoktan mahkum etti. Çünkü milletimiz adaletin mülkün temeli olduğuna iman etmiştir. Devletin ancak adalet üzerinden yükseleceğine iman etmiştir. adalet ancak hakkaniyetle, ehliyetle ve vicdanla ayakta durur. Burada bu temellerin sarsılmaması için buradayız. Bursa unutma adaletin terazisi bir kez sarsıldı mı gerisi çorap söküğü gibi gelir. Bu şehir vicdanıyla yürür. Adaletin yanında saf tutar... İşte tam da bu yüzden Bursa'nın sesi Türkiye'ye umut olur. Bursa korkma. Birbirine yaslan ve ayağa kalk. Bu adaletsizliğe son veren şerefli insanların arasına katıl..."
"2 BUÇUK MİLYONU GÖRÜNCE ANLADILAR"
Yeşiltaş'tan sonra sahneye CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıktı. Bursalılara seslenen Özel şunları söyledi:
"İmamoğlu'na darbe girişimi olunca Saraçhane'ye gittik. 7 gün 7 gece Saraçhane'de çağrımıza kulak verip koşan yüzbinlerle sonra milyonlarla birlikte direndik. Milli iradeye sahip çıkacağız dedik. Milletin iradesine sahip çıkacağız dedik... 19 Mart sabahı darbe diye kalkanlar milyonların karşısında şaşkına döndüler. Bozguna uğradılar. Sonra Boğaz Köprüsü'nü geçtik Maltepe'de tarihe geçtik. 9 günü tatil ilan edenler 2 buçuk milyon kişiyi Maltepe'de görünce işin ciddiyetini anladılar. "
"ARTIK KALELER YOK"
"Biz buraya mitinge değil eylem yapmaya geldik. İktidar partisi yıllarca Bursa'nın sahibi gibi davrandı. Bursa AKP'nin kalesi dediler 31 Mart'ta millet 'dur' dedi. Artık öyle kaleler kalmadı. Kale siyaseti geride kaldı. Artık kucaklaşma siyaseti var. Artık Bursa ne Tayyip Erdoğan'ın ne AKP'nin kalesidir. Bursa milletin kalesidir. Biz o milleti sosyal demokratlarıyla, sosyalist, milliyetçi, Kürt demokratlarıyla... Alevisiyle, Sünnisiyle kucaklıyoruz. Artık kaleler yok. Artık kalelerin hepsi hepimizin. Bundan sonra CHP'nin kalesi diye de bir şey yok. Kaleler bitsin. Kutuplaşma bitsin. Bizim de kalelerimiz bu milletin birliğine feda olsun. 77'den beri Bursa'da birinci parti olamıyoruz. Bursa'da olursa Türkiye'de olacakmış. Aynı kurulduğu gün gibi Bursa ve Türkiye'de CHP 1'inci partidir. 2019'da 47 bin farkla itirazlarımıza bakılmadan Bursalıların bize verdiği emanete birileri el koydu... Yılmadık. Biliyorduk ki birilerinin hesabı varsa Bursa'nın da hesabı var. "
"BEN İLKER BAŞBUĞ'A KEFİL OLDUM"
"Sizin rızanız olmadan iktidarlarını sürdürmek istiyorlar. 19 Mart tarihinde yapılan iş bir önceki yerel seçimin kazananına darbe olmanın yanında bir sonraki genel seçimine, millet takdir ederse bir sonraki Cumhurbaşkanımıza Ekrem İmamoğlu'na yapılan darbedir. Bir sonraki Cumhurbaşkanını ne askerler ne başsavcılar ne partiler... Bir sonraki Cumhurbaşkanını bir irade belirler o da milletin iradesidir. Nasıl Ergenekon, balyoz kumpası varsa bu kez yargı kumpasıyla karşı karşıyayız. Maalesef Erdoğan çıkmış kimsenin görmediği ancak kendinin gördüğü bir ahtapottan bahsediyor. 'Özgür Özel suç örgütünün posta güvercini mi?' diyor. Ahtapotu senden başka gören yok. 66 gün önce diyordu ki 'bunlar birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar' diyordu. Ey Erdoğan onu söyledikten sonra 66 gün geçti. Geçen cuma Ekrem başkanın gözüne baktım... Yine bakacağım. İmamoğlu suçsuzdur... Bunların hepsi iftiracıdır. İftiracısınız. Bana 'sen posta güvercini misin?' diyor. Bak sayın Erdoğan... Özgür Özel'den olsa olsa barış güvercini olur. Bana soruyordu 'Bunlara kefil olabilir misin' diyordu. Ben Ekrem başkana da kefil olurum tüm arkadaşlara da olurum. Geçmişte senin yine bir savcın vardı... Zekeriya Öz. Kendi zırhlı aracını verdin. Onun yerine kendini Ergenekonun Balyozun savcısı oldun. Ülkenin Genel Kurmay Başkanı'na iftira atıyordunuz. İlker Başbuğ'a kefil oldum. Alınları ak başlar dik. Bugün meydanlardalar. Senin kefil olduğun Zekeriya Öz sıçan gibi ABD'ye kaçtı diyor. Şimdi tekrar bu davanın savcısıyım diyor. Yeni Zekeriya Öz'e sahip çıkmaya çalışıyor... Geçen sefer 'kandırıldım' dedin. Bu meydanda kandırılacak kimse yok... Eğer bir ülkede adalet varsa önce suç bulunur... Suçu bulursun suçlunun peşine düşersin ama Türkiye'de suçtan suçluya gitmek yerine kişilere suç icat etmeye çalışan anlayış var. Hedef 2 milyon CHP'linin 15 milyon vatandaşın arkasında durduğu, 4 kez adaylarını yenmiş bileğini bükemediğin biri var karşında onu hedefe koyup 'aday olmasın' diye diplomasını iptal ettiren sen... Masaya oturan kurucusuyla pazarlık yapıp PKK terör örgütünü destekliyor diye kara çalan sen. 3 odundan gizli tanık bulup yalancı tanık bulan sen... Bugüne kadar 1 tane kanıt çıkmadı.
Sen bu savcının iftiralarına güveniyorsan ben de arkadaşlarımın masumiyetine güveniyorum. Gel, milleti hakem yapalım. TRT'ye canlı yayın yetkisi verelim. Bütün yargılamaları TRT'de yapalım. İftira da duyulsun, cevapları da verilsin"
"1 LİRASINI DAHİ İSPAT EDEMEDİLER"
"560 milyar lira yolsuzluk var dediler 1 lirası ispatlanmadı. İstanbul'u 6 yıldır yönetiyorlar. 6 yıllık bütçe 490 milyar. Yüzde yetmişi çalışan maaşı hani nerede asfaltı, suyu, hizmeti... Hiç bir şey yapmasan 490 milyar... Bu diyor ki çalınan para 560 milyar... 1 lira ispat edemediler. Evde para var dediler çocuğun kumbarasına tenezzül ettiler. Kurultayda telefon dediler 1 tane ispat edemediler. Garajda lüks araba var dediler MHP'li vekilin çıktı. Bavulda para var dediler Jammer çıktı. Niye kullanıyorsun dediler kendilerinin de kullandığı ortaya çıktı. "
Sordukları soru şu... Koruma müdürüyle neden bu kadar görüştün. İmamoğlu'nun telefonuna neden baktın... Şoförü almışlar 'ne iş yapıyorsun?' 'makam şoförüyüm.' 'Neden telefonla görüştün' diyor ki 'görüşmeyeceğim de nasıl çağıracak beni?' diyor... Suç yok. Delil yok.
"ARA ZAM HAKKIMIZ"
Temmuz geliyor. Bütün işçi örgütleri ve işveren örgütlerini gezeceğim. Bu konuda hem işçiyi kayıran, hem işvereni zora sokmayan bir formülü geliştirip ilan edeceğiz. Emekçinin hakkını temmuz ayında asgari ücrete ara zammı almak için bir büyük mücadele başlatıyoruz.
Bursa'dan ilk sloganları duymak isteriz. Ara zam hakkımız, söke söke alırız!
Bursalılar metal fırtınayı iyi bilirler, ara zam yapılmazsa Bursa'dan ilan ediyoruz ki, metal fırtınadan fazlası geliyor!
Buradan bir sendikalaşma kampanyası başlatacağımızın müjdesini veriyorum. Özel sektördeki işçilerin yüzde 90'ı sendikasız.
Hem terörsüz bir Türkiye istiyoruz hem de gençler için yasaksız Türkiye istiyoruz. Hem de gençler için vizesiz Avrupa istiyoruz.