Çin’in Zhurong keşif aracı, Mars’ın en büyük çarpma havzası olan Utopia Planitia adlı düzlükte, gezegenin kuzey yarımküresindeki sırtların yakınlarına iniş yaptı. Bilim insanları uzun süredir bu sırtların, eski bir kıyı şeridinin kalıntıları olup olmadığını merak ediyordu. Zhurong’un görevi, bu bölgede suyun izlerini aramaktı.
Keşif aracının radar ölçümlerine dayanan araştırma, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı. Çalışmanın ortak yazarı ve Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nde jeoloji profesörü olan Benjamin Cardenas, "Mars'ta eski sahillere ve nehir deltalarına benzeyen bölgeler buluyoruz. Rüzgar, dalgalar ve bolca kum vardı—tam anlamıyla tatil beldesi tarzı bir sahil!" ifadelerini kullandı.
Araştırma ayrıca, Mars’ın sanılandan on milyonlarca yıl daha uzun süre sıcak ve nemli bir iklime sahip olmuş olabileceğini ortaya koyuyor. Bilim insanları, Kızıl Gezegen’in bir zamanlar yüzeyinin üçte birini kaplayan bir okyanusa sahip olduğu teorisini güçlendiren yeni veriler elde etti. Bu da, Mars’ın bir dönem mikrobiyal yaşam için elverişli koşullar barındırmış olabileceği anlamına geliyor.
OKYANUS ARAYIŞI
1970’lerde NASA’nın Mariner 9 ve Viking 2 misyonları, Mars’ta eski bir okyanusun varlığına işaret eden yüzey şekillerini ilk kez görüntülemişti. Ancak Utopia Planitia, 3.7 milyar ila 3 milyar yıl önce gerçekleştiği düşünülen Hesperian Dönemi'ne ait bir bölge olup, geçmişte uzun süreli su birikintilerine dair güçlü kanıtlar barındırmıyordu.
Avustralya’daki Curtin Üniversitesi’nden gezegen bilimci Aaron Cavosie, "Mariner 9, 1970’lerde Mars’ın yüzeyinde devasa kanyonları görüntüledi. Ancak bunlar genellikle yüzeye ani su patlamalarıyla oluşmuş yapılar olarak yorumlanıyor ve kalıcı su kütlelerine dair kanıt olarak görülmüyordu" dedi.
Bilim insanları, Mars’ın atmosferinin büyük ölçüde kaybolmasıyla birlikte suyun uzaya kaçtığını düşünüyor. Gezegen soğudukça, bir kısmı yer altına buz olarak çekilmiş veya kaya mineralleriyle birleşmiş olabilir.
NASA’nın Viking misyonları, Mars’ın kuzey yarımküresinde bir kıyı şeridine benzeyen düzensiz yapılar görüntülemişti. Ancak bu kıyılar, Dünya’daki sahillere kıyasla oldukça engebeliydi ve 10 kilometreye kadar yükseklik farkı gösteriyordu. Araştırmacılar, bu düzensizliklerin Mars’taki volkanik aktivite ve gezegenin ekseninde yaşanan değişikliklerle ilgili olabileceğini düşünüyor.
Araştırmanın ortak yazarı ve Kaliforniya Üniversitesi’nden bilim insanı Michael Manga, "Mars’ın eksen eğimi değiştiğinde, gezegenin şekli de değişti. Düz olan yerler artık düz değil" ifadelerini kullandı.
Zhurong keşif aracı, Utopia Planitia’daki kaya katmanlarını inceledi ve bu yapıların volkanik mi yoksa eski bir okyanusun tortul birikintileri mi olduğunu anlamaya çalıştı.
KIYI ŞERİDİNE DAİR KANITLAR
Zhurong keşif aracı, yüzeyin 80 metre altına kadar radar ölçümleri yaptı. 10 ila 35 metre derinlikte, Dünya’daki kumsallara benzer eğimli tortul yapılar tespit etti. Bu yapılar 14.5 derecelik bir eğimle okyanusa doğru uzanıyordu ve kum tanelerine benzer parçacıklardan oluşuyordu.
Araştırmanın ortak yazarı Michael Manga, "Bu yapılar kum tepelerine, çarpma kraterlerine veya lav akıntılarına benzemiyor. Bunları inceleyince aklımıza okyanuslar geldi. Çünkü oluşumları eski kıyı çizgileriyle paralellik gösteriyor" dedi.
Bilim insanları, keşif aracının "ön kıyı birikintileri" olarak adlandırılan tortul yapıları bulduğunu düşünüyor. Bu tür yapılar, dalgaların ve gelgitlerin milyonlarca yıl boyunca taşıdığı kumların birikmesiyle oluşuyor.
Cardenas, "Bu bulgu bizi hemen heyecanlandırdı. Çünkü bu, Mars’ta bir zamanlar dalgaların olduğu anlamına geliyor. Dalgaların olduğu yerde su ve hava etkileşimi vardır. Ve Dünya'da hayatın en erken formlarının okyanuslarla kara arasındaki etkileşimde ortaya çıktığını biliyoruz. Yani Mars’ta bir zamanlar yaşam için elverişli koşullar oluşmuş olabilir" dedi.
Araştırmacılar, Viking misyonlarının tespit ettiği eski nehir deltaları, kanallar ve NASA’nın Perseverance keşif aracının bulduğu su kaynaklı tortul yapılar gibi kanıtların, Mars’ın geçmişinde okyanusların önemli bir rol oynadığını gösterdiğini vurguluyor.
Bilim insanları, okyanusun kurumasından sonra kıyı şeridinin volkanik patlamalar ve toz fırtınalarıyla örtülerek korunduğunu düşünüyor.
Araştırmacılar şimdi, Mars’taki eski okyanusun dalgalarının ve gelgitlerinin yüksekliğini belirlemeye çalışıyor. Ayrıca, bu su kütlesinin ne kadar süre varlığını sürdürdüğünü ve yaşam için elverişli koşullar sağlayıp sağlamadığını anlamak istiyorlar.
Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nden (CNRS) bilim insanı François Forget, araştırma sonuçlarının kesinliği konusunda şüpheli. Forget, "Bu radar verilerini yalnızca bir okyanus kıyısının açıklayabileceğinden emin değilim. Mars'ta kum tepelerinin oluşma ihtimali daha yüksek olabilir" dedi.
Öte yandan, Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden gezegen bilimci Dr. Joe McNeil, yeni araştırmanın Mars’ın kuzeyinde bir okyanus olduğu hipotezini desteklediğini düşünüyor. "Eğer bu kıyı tortulları gerçekten eski bir okyanusun kıyısını temsil ediyorsa, bu Mars’ın ikliminin çok uzun süre sıcak ve nemli kaldığını gösterir" dedi.
Bilim insanları, gelecekte yapılacak keşiflerle Mars’ta okyanusların ne kadar sürdüğünü ve hayat için elverişli ortamlar yaratıp yaratmadığını anlamaya çalışacak.




