Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve beraberindeki heyet, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu parti genel merkezinde ziyaret etti. İki lider ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Gültekin Uysal, yaptığı açıklamada, Davutoğlu'na teşekkür ederek "Kendi adımıza sizinle gecikmiş bir ziyareti gerçekleştiriyoruz. Sayın Başbakanım bizi birkaç vesileyle ziyaret etmiş, birkaç farklı değerlendirmelerde bulunmuştuk. Bugün hem iadeiziyaret hem de, anlaşılıyor ki başka bir döneme giriyoruz, önümüzdeki siyasi süreçlerle ilgili Türkiye'nin bölgesel harekete geçmiş dinamiklerini göz önüne alarak değerlendirme yapma imkanı bulduk" dedi.
Uysal, "İnsanlarımızın endişeleri var, beklentileri var. Siyasetin meselesi de çözüm üretmek. Yapısal olarak kırılmalar yaşadığımız ama özellikle iktidarın artık Türkiye'yi bir şikeli demokrasi, sandıksız bir demokrasi, ‘kuvvetlerin uyumu’ diyerek kuvvetler ayrılığını yok ederek, özellikle son yerel seçim neticesinde sandıkta bir daha başarı çıkartamayacağını anladıklarından itibaren siyaseti dizayn edecek, milletin iradesinin şekillenmesinin önüne setler, engeller oluşturacak hamleler, projeksiyonlar, mühendislikler yaptığını görüyoruz. Bütün bunlara şiddetle karşıyız. Elbette demokrasiye inanan aktörler, kurumlar olarak da mücadele hakkımıza siyasi partilerin hüviyetlerinin ötesinde sahip çıkma mecburiyetimiz var. Geçmiş süreç içerisinde Altılı Masa bünyesinde de Türkiye'de insanımızın arasına örülmüş duvarları yıkmak adına önemli bir irade koymuştuk. Önümüzdeki süreç Türkiye için çok kritik. Bu manada sorumluluk duygusuyla hep beraber hareket edeceğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'BM'Yİ, AMERİKAN STRATEJİSİNİN BİR AYGITI HALİNE GETİRME ÇABASI'
Ahmet Davutoğlu da konuşmasında, gündemde ilgili değerlendirmede bulundu. Filistinli yetkililerin New York'ta toplanacak olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na, ABD tarafından vizelerinin iptal edilmesi nedeniyle katılamamasına tepki gösteren Davutoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun İsviçre'nin Cenevre kentinde toplanması çağrısında bulundu.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye boşlukta bir ülke değil, bir ada ülkesi de değil. Dünyada çok büyük bir türbülans yaşanıyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarına çok az bir süre kaldı. Mesela, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için Gazze'de soykırım yaşayan Filistin heyetinin New York'a giriş vizesini kaldırdı biliyorsunuz Amerikan yönetimi. Bu açık bir hukuk ihlalidir. Birleşmiş Milletler'i kuran, Birleşmiş Milletler Anayasası'nın, tüzüğünün ana parçası olan ev sahibi anlaşmasını yok etmektir. Bu, tek taraflı olarak Birleşmiş Milletler'i, Amerikan stratejisinin bir aygıtı haline getirme çabasıdır. Bunu dünyadaki türbülansın bir örneği olarak veriyorum: 1988'de benzer bir olay yaşandığında Yaser Arafat'ı dinlemek için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Cenevre’de toplanmıştı. Ben de geçtiğimiz günlerde bu yasak ortaya çıkınca Cenevre'de toplanması için harekete geçme çağrısında bulundum ülkelere. Gönül isterdi ki Türkiye bunun öncülüğünü yapsın ve ‘Filistinlerin temsil edilmediği salonda biz de olmayız’ diyebilselerdi. Mesele Filistin'in temsilini engellemekti. Buradan çıkan sonuç şudur: Dünyada artık kuralların işlemediği bir uluslararası düzensizlik var. Eğer Türkiye gibi büyük bir bölgesel güç iseniz Afro Avrasya'nın merkezindeyseniz düzensizlik içerisinde kendi düzeninden emin olmanız lazım. Yani kaotik, düzensiz bir döneme, kendi içinde yaralı, toplumsal açıdan kutuplara bölünmüş, ekonomisi zayıf, sosyolojisi dağılmış bir ülke görüntüsüyle bu düzensizlik ortamından, bu kaos ortamından sağlıklı çıkabilmek mümkün değil."





