500'den fazla sanatçıdan ortak İmamoğlu açıklaması 500'den fazla sanatçıdan ortak İmamoğlu açıklaması

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan beraberinde Eş Genel Başkan Yardımcısı Özlem Gündüz ve Ekonomi Komisyonu Sözcüsü ve Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç'tan oluşan heyetle birlikte DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı DEVA Partisi Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Babacan, beraberinde Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Emin Ekmen, İbrahim Çanakcı, Sadullah Ergin, Ali İhsan Merdanoğlu’nu ile birlikte DEM heyetini ağırladı. Kısa bir selamlaşmanın ardından görüşme basına kapalı gerçekleştirildi.

Yaklaşık bir buçuk saat süren görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada, Bakırhan çok önemli bir tartışma yürüttüklerini belirterek “Sayın Babacan ve ekibinin bu konuda geçmişten kalan tecrübelerinden de yaralandık. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Süreci doğru anlamak, doğru tartışmak çok önemlidir” dedi.

“ÇAĞRI ARTIK SOMUT BİR ADIMA DÖNMELİDİR”

Terör örgütü PKK lideri Öcalan’ın çağrısının önemsediklerini söyleyen Bakırhan, “Bu çağrı kime yapılmışsa gereklerini layıkıyla yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha buradan belirtmek istiyoruz. Çağrı çağrı olmaktan çıkmalı, çağrı artık somut bir adıma ve üretime dönmelidir. Bunun için bu çağrının toplum tarafından sahiplenmesi gerekiyor. Sadece iktidarların insiyatifine kalan ve sürece yayılan bu çağrılar geçmişte de yapıldı. Biz bunu 'zaman uzayınca entübe olur' dedik. Bunu uzatılmadan artık kime ne düşüyorsa gereklerini yerine getirmesinin çağrısını yapıyoruz” diye konuştu. 

SURİYE AÇIKLAMASI

Suriye’deki olaylara da değinen Bakırhan, Suriye’nin demokratik bir cumhuriyet olması gerektiğine dikkat çekerek “Suriye'de Alevilerin ne amaçla, ne biçimde olursa olsun katledilmesini kınıyoruz” ifadesini kullandı ve şunları kaydetti:

“Suriye 100 yıldır halklara, farklı inançlara yaşatılan o tekçi mantığın yaşattığı acılardan arınmalıdır. Kürt'ü, Alevi'yi, Dürzi'yi, Hristiyan'ı ve orada yaşayan bütün halkları ve inançları demokratik bir zeminde bir arada tutacak rejim bir karaktere dönüşmelidir. Suriye'de Alevilerin ne amaçla, ne biçimde olursa olsun katledilmesini kınıyoruz. Bu doğru değil. Rejim bunun önlemini almalıdır. Çağrılarıyla, pratiğiyle, attığı adımlarla kapsayıcı davranmalıdır. Tekçi dar, mantıkla yaklaşılan süreçler sabote de edilir. Tekçi yaklaşımlar dışarıdan müdahaleleri de yeniden Suriye'nin bir çatışma odağına girmesini de oluşturabilir. Dolayısıyla Suriye'de, Türkiye'de, dünyanın neresinde olursa olsun dışarıdaki müdahalelere kapalı olmanın tek yolu var, demokratik, kapsayıcı olmak, farklılıklar kabul etmek.”

BABACAN’DAN SİYASİ İRADE VURGUSU

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan yapılan görüşmenin “verimli” geçtiğini belirterek “Sayın Bahçeli’nin başlattığı süreçten bugüne kadar meydana gelen gelişmeleri masaya yatırdık” dedi.

Türkiye’de devam etmekte olan barış süreci, silahların bırakılması terörsüz bir Türkiye hedefinin kıymetli olduğunu belirten Babacan, şunları söyledi:

“Evet zordur, kimse bu çözümü size altın tepsiyle sunmaz. İlmek ilmek örmeyi gerektiren bir süreçtir. Ama biz DEVA Partisi olarak yüzde 5 bir ihtimal bile olsa gider, destekleriz demiştik. Aynı noktada duruyoruz. Barış önemli ama barış için öncelikle bir yol haritası lazım. Bu yol haritasını henüz görebilmiş değiliz. Barış için kararlılık lazım. Bu kararlılık acaba gerçekten iktidarda var mı? İktidarın her iki ortağında var mı? Bunu da görebilmiş değiliz. Siyasi irade şarttır bu çözüm için falan Sayın Erdoğan’ın bu konuda tam olarak nerede durduğunu görmüyoruz, sağlam bir siyasi irade ortaya koyduğuna da bugüne kadar şahit olamadık. Kararlılık, yol haritası, siyasi irade olmayınca da biz bu süreci başta da ifade ettiğimiz gibi ihtiyatlı bir iyimserlikle izliyoruz. Gerçekten terörün sona ermesi önemlidir ancak terör herhangi bir ülkenin kendi hudutları arasında halledilebilecek bir konu da değildir.”

Terörün sınırları aşan boyutları da olduğuna dikkat çeken Babacan, “Burada kuşkusuz Irak’taki yapılanmayla bir trafik var, Suriye ile bir mektup trafiğinin olduğunu anlıyoruz. Ancak önümüzdeki haftalarda, aylarda bu süreçle ilgili önemli bir risk kaynağı Suriye’dir. Suriye’de PYD-YPG ile Şam yönetimi arasındaki görüşmelerin nasıl evrileceği, görüşmelerin hangi istikamette bundan sonra ilerleyeceğini görmemiz gerekiyor” dedi.

Babacan, Suriye’de bazı ülkelerin kendi çıkarlarını destekleyecek tutumu ve adımı olabildiğine değinerek “Bundan sonra da olabilir. Burada özellikle bugünkü İsrail Hükümeti’nin ne yapıp ne yapmadığına çok dikkat etmek gerekiyor. Suriye’nin gerçekten istikrarlı, sağlam bir demokrasi ile yönetilmesi, halkın iradesine dayanan bir yönetim sisteminin kurulmasını bugünkü İsrail Hükümeti ister mi biz çok emin değiliz. O yüzden daha önce de söyledim şimdi tekrar ediyorum. Biz bu coğrafyada bin yıldır beraber yaşayan halklarız. Bundan sonra da binlerce yıl huzur ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Başka ülkelerin bu süreçlere müdahelesi, hele hele okyanus ötesinden gelip de sadece ve sadece kendi çıkarlarını gözeten ülkelerin de bu süreci olumsuz etkilemesine izin vermememiz gerekir diyoruz” diye konuştu.

Kaynak: ANKA