DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Urfa’da düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü Mitingi'nde konuştu. Bakırhan'ın terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili sözleri dikkat çekti.
Komisyonun Öcalan'ı ziyaret etmesi talebini yineleyen Bakırhan, şunları söyledi:
"Öcalan ile görüşmelerin önü açılmalıdır. Musluğu bir aç bir kapatla bu süreç yürümez. Öcalan Türkiye’nin tamamına birleştirici, bütünleştirici bir sözleşme öneriyor. Öcalan'ın paradigması ayrıştırıcı değil, aksine bütünleştirici yeni bir hayat modeli teklif ediyor. Dolayısıyla bu yeni hayat modeli 86 milyonun, eşit yurttaşlar olarak bu coğrafyada, bu ülkede insanca yaşamasını istiyor. Yine komisyon bir an önce Öcalan'ı ziyaret etmeli ve dinlemelidir. Komisyon barış gelsin diyen milyonlarca insanın iradesini temsil ediyor. Komisyonda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunan neredeyse bütün partiler var. Bu toplum barış istiyorsa komisyon barışa uygun adımlar atma, tartışma ve düzenlemeleri yapmak durumundadır.
"ÖCALAN İMRALI'DA BULUNURSA SÜRECİ YÖNETENLERİN SAMİMİYETİNE İNANMAYIZ"
Başarısı kanıtlanmış çatışma ve çözüm örnekleri var. İrlanda'da, Kolombiya'da, Güney Afrika'da nasıl ki barışı silahı elinde bulunduranlarla görüşerek yaptılarsa bugün de barışı Öcalan'la yapmak durumundadırlar. Bizler 12 metrekarelik hücrede tecrit devam ederse, Öcalan İmralı Cezaevi'ndeki bu koşullarda bulunursa bu süreci yürütenlerin samimi olmadığına inanırız. Öcalan'ı bu saatten sonra 12 metrekarelik bir hücreye hapsedemezsiniz. Öcalan ve düşünceleri o daracık İmralı Adası'na artık sığmaz. Öcalan'ın Urfa halkıyla fiziken, düşünsel olarak buluşmasının artık bir an önce inşa edilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum. Bakın değerli dostlar, Öcalan 100 yıl önce kurulan Cumhuriyetin demokrasi ile taçlanmasını istiyor. Bazıları bu sürece karşı çıkıyor. Karşı çıkanlar aslında Öcalan'a, bize değil, demokratik Cumhuriyete karşı çıkıyor. Aşınıza, ekmeğinize, geleceğinize, umudunuza karşı çıkıyor. Bu karşı çıkanları tanımak, bunları teşhir etmek, bunlar karşısında 7'den 70'e bugün burada olduğu gibi partimize, bu sürece sahip çıkmak gibi büyük bir sorumluluğumuz olduğunu belirtmek istiyorum.
"ÖCALAN'A UMUT HAKKI TANINMALI"
Altın ateşte, insan sıkıntıda belli olur diyorlar. Sıkıntıyı çözen taraf olmalıyız. Değerli arkadaşlar, Öcalan'ın umut hakkı artık tanınmalı. Bu bir lütuf değil. Barış umuduna tanınmış bir haktır. Umut hakkı, barışçılık çözüm için olmazsa olmaz koşullardan birisidir. Bugünden sonra topraklarımızda ölümü, savaşı ve hukuksuzluğu değil, barışı, müzakereyi, hakça yaşamı konuşalım diyoruz. Bunun için mücadele etmeye sizleri davet ediyorum. Barış mücadele ile kazanılır. Biz durarak, izleyerek bu sürece katkı sunamayız. Bugün burada olduğu gibi sokaklarda, caddelerde partimizin yapmış olduğu etkinliklerde, haksızlıkta, hukuksuzlukta, 40 yıldır vermiş olduğumuz mücadeleden daha büyük bir barış mücadelesi ortaya koymalıyız ki bir an önce bu topraklara barış gelsin, demokrasi gelsin, özgürlük gelsin."