Doğu’dan Batı’ya Berlin

Bir hafta için Berlin’deydim. Soğuk savaş sırasında TRT’de çalışırken gitmiştim. Batı Berlin’i dolaşmış, ancak duvarın ötesine yani Doğu tarafına geçemediğim merak ediyordum. Bu kez doğu yakasında kaldım.

Kısa süre içinde iki yaka arasındaki farkı ne kadar görebildim, çok emin değilim ama Doğu Berlin’i binalar, yollar, hatta sokak ışıklarına kadar daha çok beğendiğimi söyleyebilirim.

Şüphesiz meşhur yapıtların başında soğuk savaş yılları sırasında Batı Berlin sınırları içinde kalan Reichstag Parlamento binası gelir. Ünlü Brandenburg Kapısı ise Doğu Berlin'deydi.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Reichstag

ABD Başkanları arasında Berlin’in ayrı bir önemi vardır. ABD Başkanı John F. Kennedy'nin Rathaus Schöneberg'de Haziran 1963’te yaptığı ‘Ich bin ein Berliner’ (Ben Bir Berlinliyim) dediği tarihi konuşma Soğuk Savaş'ın en unutulmaz anti-komünist konuşmalarından biri olarak kabul edilir.

ABD Başkanı Ronald Reagan, 12 Haziran 1987'de Batı Berlin'i ziyaret etti. Ziyareti sırasında Brandenburg Kapısı'nda bir konuşma yaptı ve Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'a seslenerek ‘Gorbaçov,bu duvarı yıkın!’ sözleriyle tarihe geçti.

ABD Başkanı Barrack Obama’nın 24 Temmuz 2008'de Berlin'de yaptığı konuşmaya evsahipliği yapan ‘victory column’i de önemli eserleri arasında sayabiliriz.

1945 yılında Berlin Muharebesi’ne katılan Sovyetler Birliğinin izlerini birçok yerde görmek mümkün.
Duvarın insanlar arasında yarattığı ayırımcı izler yok olmuş, kalmamış gibi görünüyor. Bir zamanlar duvarın şehrin tam ortasından geçtiği yerler, yeniden imara açılmış, yerini bina, meydan ve sokaklara bırakmış, diğer yerler genelde yeniden kullanıma girmiş, yol ya da yeşillendirilmiş park alanına dönüştürülmüş.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Berlin_Duvar%C4%B1#:~:text=Berlin%20Duvar%C4%B1%20(Almanca:%20Berliner%20Mauer,ba%C5%9Flanan%2046%20km%20uzunlu%C4%9Fundaki%20duvar.

Özellikle gençler arasında müthiş bir kaynaşma olmuş, birçoğu geçmişte olanlarla ilgili değil gibi. Duvar, ders kitaplarında yer alan tarihi bir anıt olmuş, tabii yanısıra müthiş gelir getiren turistik bir bir bölgeye dönüşmüş. Üzerindeki resimler insanı büyülüyor.

Şüphesiz duvarın Doğu Berlin'e bakan tarafını süsleyen sade, güzel portre ünlü Nobel Barış Ödülü sahibi Sovyet nükleer fizikçi, insan hakları aktivisti ‘Andrei Sakharov-Andrej Sacharow’a ait. Özgürlük savunucusu Sacharow duvarın yıkılmasından birkaç hafta sonra 1989'da vefat etti.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Andrey_Saharov

ÖLÜM ŞERİDİ

Ancak beni en çok büyüleyen 1964’te çalışmak için Almanya’ya gelen, 1982 yılında Doğu ve Batı Berlin’i ayıran Duvarın keşiştiği yerde iki tarafa da direnip boş arsaya ‘ağaç gece kondu’ yapan Yozgat’lı inşaat işçisi Osman Kalın’ın müthiş ‘direniş’ hikayesi. Duvarın batısında Doğu Berlin’e ait boş üçgen arsanın çevresindeki tel örgülere, mayınlara, duvarın doğusunda devriye gezen silahlı, köpekli Alman askerlerine batı tarafındaki polislere aldırış etmeden ‘Ölüm Şeridi’ adı verilen yere yaptığı ‘ağaç ev’ günümüzde sanat eserleri arasında yer alıyor. Bahçenin bulunduğu yere Osman Kalın adı verilmiş.

Berlin’in ünlü ‘Türk mahallesi’ Kreuzberg’de koca bir çöp yığını olan arsayı temizleyip sebze , meyva ağacı dikip bahçeye dönüştüren Osman Kalın, gece gündüz demeden çalışıyor, eşi Fadik her gün sürekli kocasına yemek yapıp getiriyor.

Bu sırada Batı Berlin’i kulelerden sürekli gözetleyen Doğu Alman askerleri, bahçeyi kazmaya başladıktan 2 hafta sonra Kalın’ı ziyarete geliyor, ne yaptığını soruyor. Tünel kazıp kazmadığından emin olmak istiyorlar. Bahçe aynı zamanda ‘Ölüm Şeridi’nin en dar kısımlarından biriyle kesişiyor. Birçok kişinin tünel kazıp kaçmaya çalıştığı bir yer.

Doğu Alman askerleri sadece bahçeyle ilgilendiğini görünce, duvarın 3 metre ötesine olan bölüme izin veriyorlar.B u kez Batı Berlin Polisi, Osman Kalın’ın kapısına dayanıyor, buradan çıkmasını istiyor. Kalın, müthiş bir direnç gösteriyor, Batı Berlin Polisi baş edemiyor. Bu Doğu Alman Askerlerinin hoşuna gidiyor ve arsanın tamamını kullanmasına izin veriyor.

Resim: BBC

Doğu Alman Askerleri Osman Kalın’a alışıyor, sabahları kulelere çıkmadan önce el sallıyorlar, o da yetiştirdiği soğan ve sarmısaklardan onlara veriyor. Onlar da yılbaşlarında Kalın’ın içki içmediğini bilmediklerinden şarap hediye ediyorlar.

Osman Kalın’ın hikayesi Duvar yıkıldıktan sonra da devam ediyor.

1989’da duvar yıkılıp Berlin tek bir şehir olunca Kalın’ın bahçesi Kreuzberg’de değil, Mitte bölgesinde kalıyor. Mitte Belediyesi bu ‘anarşist savaşçı ruhlu’ insanın arsayı terk etmesini istiyor.

Kreuzberg sakinleri sokaklara dökülüyor, yakınlarındaki St. Thomas Kilisesi’nin Papazı da Kalın’a destek veriyor, bahçenin kilise toprağı olduğunu gösteren bir belge sunuyor. Kamuoyu baskısına dayanamayan Mitte Belediyesi sınırı resmi olarak yeniden çiziyor ve bahçeyi Kreuzberg tarafına bırakıyor.


Osman Kalın 2018 yılında 96 yaşında hayatını kaybetti. Osman Kalın’ın iki Berlin arasında köprü görevi yapan tarihi ‘Ağaç Ev’in bahçesi bakımsız bir vaziyette turistlerin büyük ilgisini çekiyor.