Hakkında, lisans diplomasının sahte olduğu yönündeki iddialar ve YÖK tarafından hazırlanan raporlar doğrultusunda soruşturma başlatılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatları Prof. Dr. Adem Sözüer ve Mehmet Pehlivan konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi.

İlk olarak konuşan Adem Sözüer şunları söyledi:

Benden ve başka arkadaşlarımdan bir bilimsel mütalaa istendi. Bu bilimsel mütalaanın iki yönü var; bir ceza hukuku yönü bir de idare hukuku yönü. Ben ceza hukuku yönüyle ilgileniyorum. Basında her gün konuşulan raporu ben de okuyunca şaşırdım. Çünkü Ekrem İmamoğlu'nun ceza hukuku sorumluluğu ile ilgili hiçbir şey yok. Ne mütalaa yazacağız diye düşünüyorum. Hiçbir hukuka aykırı davranışı olmayan bir insanla ilgili nasıl soruşturma açılıyor diye sizin sorularınız olursa cevap vereceğim. Konu ceza hukukunu ve idare hukukunu ilgilendiriyor bir de uygulamacıları var. Uygulama konusunda da Prof. Dr. Özgenç ile konuştuk. Rektörlerimizle konuştum, dekanlarımızla konuştum. Konunun uygulama yönüne de bilgilerimizi tazeleyerek geldi. Her yatay geçişte bir komisyon olur ben de o komisyonlarda görev yaptım. Fakülte yönetim kurulları karar verir, orada da görev yaptım. İstanbul Üniversitesi'nde çok uzun yıllar soruşturma komisyonu başkanlığı da yaptım. Konunun uygulamasının da içindeyim.

"BAŞVURUDA DA KOŞULLARDA DA SORUN YOK"

1990 yılında aradan 34 yıl geçmiş, böyle bir soru gündeme getirildiğinde ne yapılır? O zamanki yönetmeliğe bakılır. Burada soruşturulan Ekrem İmamoğlu, o yönetmeliğe bakıp acaba Ekrem İmamoğlu bu yönetmeliğe aykırı bir iş yapmış mı diye bakarız. KKTC'den Türkiye'ye geçiş yapıyor. Oradaki İngilizce İşletme bölümünden buradaki aynı bölüme geçiş yapıyor, bir sorun yok. O zamanki mevzuata göre çalışkan öğrenciler için bu imkan var. ÖSS puanına da gerek yok. 1990 yılında ne YÖK'ün ne başka bir kurumun 'Bunu üniversite olarak görmüyoruz' diye bir yazısı da yok. Orada da bir sorun yok. Ekrem İmamoğlu başvururken not ortalamasını da veriyor. Bu belgede de bir sorun yok. Başvuruda da, koşullarda da sorun yok. İlan olmuş başvurmuş. Fakülteye başlamış, diplomasını almış. Nasıl oluyor da Ekrem İmamoğlu hakkında bir ceza soruşturması haline geliyor?

Olan kanunlara baktığımızda sorun yok. Burada da olmayan bir kanun uygulamasıyla mı karşı karşıyayız?

Sözüer'in ardından konuşan konuşan Mehmet Pehlivan ise şu açıklamayı yaptı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diploması hakkındaki manipülatif haberler aslında bugünün konusu değil. Yeni değil. Bu konu ilk olarak 31 Mart 2019'daki seçimlerde İBB Başkanlığı'nı kazanmasıyla başlıyor. Bugün yeni bir tartışma gibi ısıtılıp gündeme sokulan bu konu siyasi saiklerle YÖK'ün devreye sokulduğunu düşündüğümüz bir duruma evrilmiştir. Sayın İmamoğlu'nun yüksek öğretim sürecindeki tüm işlemlerinin yasaya uygun olduğunu gösteren süreci resmi evraklarla size anlatacağız.

Yeni Proje (11)-9

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 5 Eylül 1988'de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne giriyor. İmamoğlu bu üniversitede bir yıl hazırlık, bir yıl birinci sınıf okuyor. Şimdi sayın Ekrem İmamoğlu ne oldu da Girne'den İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yaptı? Kimilerinin iddia ettiği gibi bu kişiye özel yani torpilli bir geçiş miydi? Bu sorunun gerçek yanıtı çok aleni. Sayın İmamoğlu'na burada yapılan özel bir uygulama yok. Aksine isteyen ve şartları taşıyan herkes geçiş yapabilsin diye İstanbul Üniversitesi 30 Temmuz 1990'da Milliyet Gazetesi'ne ilan veriyor. İlanda şöyle diyor; Yüksek öğretim kurumları arasında önlisans ve lisans düzeyinde yatay geçiş esaslarına ilişkin yönetmelik hükümleri uyarınca üniversitemiz eğitim programlarına 1990-1991 eğitim-öğretim yılında yatay geçiş yoluyla kabul edecek öğrencilerde aranılacak nitelikler, gerekli belgeler, son başvuru tarihi ve kontenjanlar aşağıda gösterilmiştir. Bu ilanda İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi de bulunuyor. Bu ilanı gören Ekrem İmamoğlu ailesi ve iş hayatı İstanbul'da olduğu için müracatını yapıyor.

Yeni Proje (12)-9

Sayın İmamoğlu'nun eğitim başarısı ve durumunun üniversitenin kriterlerini karşılayıp karşılamadığına bakmamız gerekir. Birinci kriter başvurunun 14 Eylül 1990 tarihine kadar yapılması. 

Yeni Proje (13)-7

Öğrencinin okuduğu üniversitedeki bütün sınavları başarmış olması ve not ortalamasının en az 60 olması gerektiğine dair bütün kriterleri karşılıyor. Sayın İmamoğlu'nun yatay geçiş için not ortalaması 2,50 yani Türkiye üzerinden 62,5'tur. İstanbul Üniversitesi bu kriterleri kafasına göre koymuyor. Bu kriterler tüm üniversitelere geçişte aynı. Yani üniversite bu kriterleri tutturamayanlara torpil yapamaz.

Yeni Proje (14)-7

Yeni Proje (15)-7

İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yapmak isteyen 51 öğrencinin durumu yönetim kurulu tarafından inceleniyor ve karara bağlanıyor. Başvurular üzerine fakültede yatay geçiş komisyonu kuruluyor. Bu komisyon ön inceleme yapıyor. Yatay geçiş komisyonu, Ekrem İmamoğlu'nun geçişini kabulünü yönetim kuruluna öneriyor. 12 Eylül 1990'da İstanbul Üniversitesi Yönetim kurulu toplanıyor ve aralarında Sayın İmamoğlu'nun da bulunduğu yatay geçişler onaylanıyor ve resmiyet kazanıyor. Komisyonun önerisi üzerine kabulü 51 kişi için yönetim kurulu veriyor. İmamoğlu 2 Ekim 1990'da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt oluyor ve 2. sınıf talebesi olarak başlıyor.

Yeni Proje (16)-6

Konut kredisi faiz oranları güncellendi! İşte 8 milyon TL'nin geri ödemesi... Konut kredisi faiz oranları güncellendi! İşte 8 milyon TL'nin geri ödemesi...

Yeni Proje (17)-5

Başvurular üzerine fakültede yatay geçiş komisyonu kuruluyor. Yatay geçiş komisyonu, geçişin kabulünü yönetim kuruluna öneriyor. 12 Eylül 1990'da İstanbul Üniversitesi Yönetim kurulu toplanıyor ve aralarında Sayın İmamoğlu'nun da bulunduğu yatay geçişler onaylanıyor ve resmiyet kazanıyor. Komisyonun önerisi üzerine kabulü 51 kişi için yönetim kurulu veriyor. İmamoğlu 2 Ekim 1990'da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt oluyor ve 2. sınıf talebesi olarak başlıyor.

18 Kasım 1991 tarihli YÖK yönetim kurulu kararına göre Girne Amerikan Üniversitesi YÖK tarafından tanınıyor ama Girne'deki kampüs tanınmıyor. İşin bam teli burası. Bir yatay geçiş işleminin hukuka uygun olup olmadığı, geçişin yapıldığı dönemdeki yasal mevzuat ile belirlenir. Sayın İmamoğlu'nun yatay geçiş başvurusu Ağustos 1990'da. Yani YÖK'ün istismar edilen raporundan 1.5 sene önce. O dönem için tanınırlık ve denklik şartı getirilmiş değildir. Mevzuatta da buna dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle tanınırlık şartı aranması hukuken mümkün değildir."

Photo 5904682337046742831 X

Adem Sözüer ise şunları kaydetti:

"Belgelerin gerçekliği konusunda bir tartışma yok. İmamoğlu'nun hileli veya hukuka aykırı bir davranışı yok. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İmamoğlu'nu neden ifadeye davet ettiği yazmıyor. Normalde kanuna göre neyle suçlandığınız yazar. Burada yürütülen bir soruşturma deniyor. Bir fiil söylenmesi lazım ama anlaşılan bir suç tespit edilememiş. Böyle hukuka uygun işlemleri sorgulama yeri değildir savcılık. Başvuru yapıldığı dönemde, yatay geçiş açısından tanıma ve denklik işlemlerinin bir muhataplığı yok. O tarihte bir uygulama zaten tok. Denklik yatay geçişin konusu değil."