Cumhuriyet Halk Partisi'nin 38. kurultayın iptali istemiyle açılan davanın duruşması Ankara'da görüldü. Duruşma 8 Eylül tarihine ertelendi. Erteleme kararı sonrası CHP Parti Avukatı Çağlar Çağlayan, CHP Kurultayı iptal davasına ilişkin açıklama yaptı.
"Ortada delil olmayan bir yargılamada meselenin süreç odaklı olduğunu ortaya koyuyor" diyen Çağlayan "Siyaset gündeminde bu davanın bir yeri kalmamıştır." ifadelerini kullandı.
TÜM SEÇİMLER MAHKEMEYE TAŞINIR
Mahkemenin olası bir iptal kararı vermesi durumunda "YSK’nın görev alına mahkemeler girerse hem bu davanın CHP yönünden mağduriyet bir yana Türk siyasetinde de hiçbir seçim sonuçlanamaz hale gelir her seçim mahkemede yıllarca tartışılır hale gelir." dedi
Çağlar Çağlayan açıklamasında şunları söyledi:
Haklarının bu davadan verilecek karardan etkileneceğini ifade ettiler. Gerçekten de verilecek bir yanlış karar seçilmiş kişilerin görevinden uzaklaşmasına ve parti yönetiminde kimlerin olacağına mahkemenin karar vermesine neden olacağına müdahale talepleri kabul edildi. Bizler bugün bu yargılamadan sonuç çıkması ve mahkemenin görevsiz olduğunu söylemesi gerektiğini söylemiştik. Bu celsede beyanlarımızda sunduğumuz üzere Yargıtay’ın bu konuda ilişkin bütün kararları bütün uyuşmazlıklar kongrelerinin seçimine ilişkin sonuçlarına ilişkin itirazların adliye mahkemelerinde görülemeyeceğini tarif ediyor. Yargıtay’ın bunun aksine kararı da yok. Aynı zamanda mutlak butlan yönünden de tarif edilen unsuların bulunmadığını açıklıkla ortaya koyduk. Yargıtay kararlarını da dosyaya sunulduk. Olsa olsa iptal edilebilirlik nispi butlan halinden tartışma yapılabileceğini bu tartışma için de dava açma süresinin de geçtiğini ortaya koyduk. Mahkeme duruşmayı erteledi.
Yargılamanın uzamasının siyasete de hukuka da hiçbir fayda yok. Ortada delil olmayan bir yargılamada meselenin süreç odaklı olduğunu ortaya koyuyor. Ceza yargılamasında kişilerin beraat etmesi durumunda bu yargılamanın sonucu kadükte kalacaktır. Siyasi partilerde aslolan sandıktır. İrade ortaya çıkarsa mahkemenin ne söylediğinin hiçbir önemi kalmaz. Mahkemelerin en fazla yapması gereken şey sandık koyma şartları oluştuğu halde sandık koymama durumudur. Ne var ki mahkeme usulü bir işlem bekleyeceğini söyleyerek asli tatil sonrası baktı. Biz Eylül’de de reddedileceğini düşünüyoruz. Parti hukukçuları davayı takip edecek. Siyaset gündeminde bu davanın bir yeri kalmamıştır.
Görevsizlik kararında sadece Yüksek Seçim Kurulu’nun sadece bakmaya yetkili olduğunu tarif eder. Birçok siyasi parti temsilcisi bu tür davalarda mahkemenin işin içine girmesinin ne kadar yanlış olduğunu ifade ettiler. YSK’nın görev alanına müdahale etmek yargı merciinde kafa karışıklığına neden olur. YSK’nın görev alına mahkemeler girerse hem bu davanın CHP yönünden mağduriyet bir yana Türk siyasetinde de hiçbir seçim sonuçlanamaz hale gelir her seçim mahkemede yıllarca tartışılır hale gelir.





