5 yıl hapis cezasıyla aranıyordu! Bazanın altından çıktı 5 yıl hapis cezasıyla aranıyordu! Bazanın altından çıktı

Gazeteci İsmail Saymaz Halk TV'de yayınlanan bugünkü yazısında Halil Falyalı’nın finans müdürü olduğu öne sürülen Cemil Önal'ın öldürüldüğü anlarda yanında bulunan arkadaşı Hakan Aslan ile yaptığı röportajı yayınladı.

Saymaz, Hakan Aslan'ın Erzincan’daki Ergenekon Davası’nın ‘Gizli Tanık Efe’si, dönemin  İliç Savcısı Bayram Bozkurt olduğunu ifade etti.

Yazının ilgili bölümü şu şekilde:

"BU KASETLERİ İLGİLİ YERLERE VERDİM BUNLAR BENİM GÜVENCEM"

Arkadan birinin geldiğini gördüm. Kafasını çevirir çevirmez, Cemil'e doğru koşmaya başladı. Fark ettiğimde hareketlenmişti. Göbek tarafına silahı koymuş. Çıkardı. ‘Yapma!’ diye bağırdım. Ayağa kalktım. Silahla kafasına önce ateş etti. Onu gördüm, sonra eğilerek kaçmaya çalıştım. Tak tak tak diye 6-7 defa saydırdı. Bozkurt-Aslan, Önal ve eşinin CIA ile görüştüğünü ileri sürüyor. Önal’ın, “elindeki kasetlerden söz ettiğini” anlatarak, “İlgili yerlere verdim, bunlar benim güvencem” dediğini söylüyor.

Yazının devamında Aslan sorulara şu şekilde yanıt verdi:

Önce sizi McDonalds'a mı çağırmıştı?

Ben “McDonalds'ta buluşalım, Amsterdam'a biraz daha yakın, belki oradan geçerim” demiştim. Cemil, “Abi sen bir Hollanda'ya sür” dedi. Sürekli konum değiştiriyor. Hiçbir zaman “Şuraya gel” demedim. Bu FETÖ’cüler söylüyor; sanki ben çekmeye çalışmışım. Hepsi spontane oldu. Otele gittim. Teras bölümünde masaya oturdum. Garson geldi. “Burası yiyecek bölümü. Yemek istiyor musunuz?” dedi. Sadece bir şey içeceğimi söyledim. Sol tarafta iki Türk vardı. Ama suikastçı değiller. Garson masa gösterdi, gittim, oturdum. Birkaç dakika geçti. Cemil geldi. Arkasında bir adam vardı, iri yarı, Hollandalı, uzun. Dedim, “Herhalde korumayla geliyor.” Sevindim de. Çünkü geçen hafta dedim ki “Korumanızı arttırmanız lazım.” Eşiyle alakalı haber çıkmıştı. “En azından polise bildirin, alarm seviyesini yükseltsinler.” Adam köşeye oturdu, Cemil yanıma… "Masa ufak" dedi. Cemil, 120 kilo. Geçen hafta oturduğumuz masaya oturduk. Onun sırtı, benim yüzüm bahçeye dönüktü. Karşılıklıydık. Bir saat konuştuk. Yakut’un avukat meselesini konuştuk. Kendisinin iltica ve iade avukatıyla alakalı bilgiler verdi. Forex’le alakalı ayrıntılı bilgileri anlattı. Hem sohbet ediyor hem gülüyorduk. Neşesi yerindeydi. En ufak endişe taşımıyordu. Benim de neşem yerindeydi. Bir şeyler içmiştik. Bir anda gelişti ama bir anda… Arkadan birinin geldiğini gördüm, normal yürüyüşle geliyordu. Yüzü gözü açık. Bir anda kafasını çevirir çevirmez, Cemil'e doğru koşmaya başladı. İki metre falan var.

Cemil'in arkasından doğru geliyor değil mi?

Cemil'in arkasından doğru geliyor. Fark ettiğimde hareketlenmişti. Göbek tarafına silahı koymuş. Çıkardı. “Yapma!” diye bağırdım. Ayağa kalktım. Silahla kafasına önce ateş etti. Onu gördüm, sonra eğilerek kaçmaya çalıştım. Tak tak tak diye 6-7 defa saydırdı. Etrafta aileler, çoluk çocuk vardı. Yan masa, arka masa… 5-6 metre koştum. Zaten eğilmiştim. Eğildikten sonra kaçmaya çalıştım. O anı anlatmak mümkün değil. Çocukların bağırması, ağlaması… Masaya gittiğimde Cemil, ters yatıyordu. Kafasından kanlar fışkırıyordu yukarı doğru.

Saldırgan kaçınca siz döndünüz.

Evet, döndüm. Ama öyle paniğim ki, ikinci saldırı ihtimaline karşı hemen kaçtım.

Nereye?

Arabama. Giderken “Polis, ambulans çağırın!” diye bağırdım. Yön tahmin etmeksizin uzaklaştım. Elim ayağım dolandı, gözlerim karardı. Avukatımı aradım. “En yakın polis merkezine git” dedi. İki defa durdum. Elimi yüzümü yıkadım. Otobanda nereye gittiğimi bilmiyordum. Yarım saat sonra polise gittim. Ölenin Cemil olduğunu söyledim. Kimin vurulduğunu bilmiyorlardı. İki saat ifadem alındı. İfadeden sonra fenalaştım. Hastaneye kaldırdılar. Sabah 4’e kadar kaldım. Almanya'ya geldim. Perşembe avukatımla gittim. Ne biliyorsam anlattım.

Size neden ateş etmediler?

Belli ki odaklanmış. Hedefte ben yoktum. Tanıkları yok etmek istese dolu tanık var. Dibimizde iki masa vardı. Onları da vururdu. Beni tanımıyor. suikast yapan kişi.

Ateş eden Türk müydü sizce?

Slavlara ve Arnavutlara benziyor.

Kim neden öldürmüş olabilir?

Bir kere 45 veya 450 (kaset) farketmez. Kimler varsa onların içinde, hepsi şüpheli.

Kasetlerde adı geçenleri kastediyorsunuz.

Adı geçenler… Çünkü boyutları çok farklı olabilir. Biliyorsunuz, dolu düşmanı var, Türkiye'de olsun, Kıbrıs'ta olsun. İsimlerini telaffuz etmek istemiyorum. Dosyasındakiler belli. Onun dışında bir menfaat üçgeni var. Uluslararası boyutu olabilir. CIA ile görüşmüş. Türkiye Cumhuriyeti ile alakalı iddialarda bulunmuş. Sarsıcı şeyler var. Alternatifler fazla.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Kaynak: Halk TV