Haber

Figen Yüksekdağ CHP'ye yönelik operasyonları değerlendirdi: Demokratik zemini kilitliyor

Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, CHP'ye yönelik operasyonlara ilişkin, "Bir yandan Kürt sorununda çözüm süreci başlatılırken diğer yandan CHP’ye yönelik operasyonlarla demokratik zemini kilitleyen bir tutum hakim" değerlendirmesinde bulundu

Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, tutuklu bulunduğu cezaevinden gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bianet'ten Evrim Kepenek'e konuşan Yüksekdağ, yeni süreç ve CHP'ye yönelik operasyonlara ilişkin şunları söyledi:

Baskıların yoğunlaştığı her dönem aslında dönüşüm gerçeğini içinde taşır.
Baskıdan yoğrulmamış da baskı ve zor aygıtlarının ehlileştirdiği toplumlar açısından bir dönüşüm mümkün değildir.

"Hakim güçlerin karşısında güçlü bir direniş ve tersine dönüşüm baskısı oluşturulamazsa kendilerini bildikleri yol ve zihniyetle dönüştürmeye, daha beter olmaya devam ederler. Toplumun insani, demokratik, özgürlükçü gelişmesine hizmet eden dönüşüm ne yazık ki son yıllarda gerçek bağlamından koparıldı. Ama bunca çöküşe ve ezen hegemonya baskısına rağmen, özgürlükçülüğün karşısında gerçekleşecek dönüşüm asıl tarihsel ve toplumsal ilerlemenin tekabül eder.
Bugün Türkiye ve bölgeye baktığımızda sayısız kaos ve zorluk içerisinde egemen sistemler kadar halk dinamiklerine dönüştüğünü yeni dönüşüm fırsatlarının doğduğunu görüyoruz. Baskı ve savaş silsilesi bitmişse, yeniden direnmeyi, yayılmayı ve hizmeti mümkün kılacak ilerleme çizgisine süreç geçmiştir. Bu, Suriye’den Irak’a kadar uzanan bir halklar demokratik dönüşümünün varlığı ve potansiyelidir aynı zamanda.

İç siyaset açısından çelişkili; bir yandan Kürt sorununda çözüm süreci başlatılırken diğer yandan CHP’ye yönelik operasyonlarla demokratik zemini kilitleyen bir tutum hâkim. Siyasal iktidar ikbal hesaplarını her şeyin önüne koymuş durumda ve kilitlemeyi, süreci kendi anahtarınaa sahip değil, gözüküyor. Halkın sokak ve toplumsal mücadele dinamiklerinin bastırılmaya devam ederken bir yandan da dağıtmayı hedefleyen bu yönelim, muhalefet açısından bir hattan ilerlese 23 yıllık statükoyu değiştirecek bir zeminde yanıtlanabilir. Bunun için mevcut Kürt sorununa çözüm süreciyle genel demokratik dönüşüm taleplerini karşı karşıya koymadan, birbirinden ayırmadan, bütün toplumsal sol muhalefetçe sahiplenilmesi gerekiyor."