Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) Vermont Üniversitesi tarafından yayınlanan habere göre en sağlık kahve Türk kahvesi ya da espresso değil. Peki, en sağlıklı kahve hangisi? İşte, merak edilen detaylar...

Üniversite 100'den fazla denek üzerinde düzenli kahve tüketimini değerlendirdi. Bu geniş çaplı araştırma, farklı kahve türlerinin vücut üzerindeki etkilerini karşılaştırarak en sağlıklı kahve türünü belirlemeye odaklandı.

Araştırmanın sonuçlarına göre en sağlıklı kahve türü olarak filtre kahve öne çıktı.

Filtre kahve, dünya genelinde en popüler içeceklerden biri olup sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi olduğu biliniyor. Özellikle kahve sade tüketildiği zaman vücuda yarar sağlayan zengin besin içeriğiyle dikkat çekiyor. Antioksidanlar, vitaminler ve mineraller açısından zengin olan filtre kahve, günlük yaşamda zindelik kazandırırken ve genel sağlık açısından pek çok faydaları bulunuyor.

Filtre kahve, güçlü bir antioksidan kaynaklarından biri olarak öne çıkıyor. Antioksidanlar, vücutta serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını önlemeye yardımcı oluyor. Bu özelliği sayesinde de filtre kahve tüketmek vücudun yaşlanma sürecini duraklatıyor. Hücre yenilenmesini de destekliyor.


Serbest radikallere karşı koruyucu etkisi sayesinde çeşitli kronik hastalıkların gelişme riskini azaltıyor. Özellikle kansere karşı koruyucu etkileri araştırılan antioksidanlar, filtre kahvede bolca bulunuyor.

Kahve, kafein içeriği sayesinde merkezi sinir sistemini uyararak enerji artışı sağlar. Gün içinde yorgunluk hissiyle mücadele etmek için sıklıkla tercih edilen filtre kahve, uyanıklığı artırır ve zihinsel performansı iyileştirir. Kafein, beynin daha hızlı ve etkili çalışmasını sağlayarak dikkat, hafıza ve odaklanma yeteneğini güçlendirir. Bundan dolayı yoğun iş temposunda veya sınav dönemlerinde filtre kahve tüketimi, verimliliği artırmada etkili bir yardımcı olabilir.

Filtre kahvenin metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ yakımını artırdığı bilimsel olarak da kanıtlandı. Kafein, vücudun enerji tüketimini artırarak metabolizmayı hızlandırır ve yağ hücrelerinin daha hızlı parçalanmasına yardımcı oluyor. Bu da kilo kontrolünü desteklemesine özellikle de fiziksel performansı artırarak daha verimli bir antrenman yapılmasına olanak tanıyor.

Filtre kahvenin kalp ve damar sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu da biliniyor. Araştırmalar, düzenli kahve tüketiminin damarların esnekliğini artırarak kan dolaşımını iyileştirdiğini gösteriyor. Aynı zamanda kahve, kalp hastalıkları riskini azaltabilecek maddeler içermesinin yanında, kahvenin aşırı tüketimi pek çok soruna neden olabileceği uyarıları da yapılıyor. Özellikle tansiyonu artırabileceğinden dolayı genellikle kontrollü tüketim öneriliyor. Uzmanlara göre, günde 1-2 fincan filtre kahve tüketimi, kalp sağlığını koruma açısından idealdir.

Filtre kahve, düzenli tüketildiğinde tip 2 diyabet riskini de azaltabileceği, içeriğindeki antioksidanların, insülin hassasiyetini artırarak kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olabileceği belirtiliyor. Araştırmalar, günde birkaç fincan kahve içenlerin tip 2 diyabet geliştirme riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Ancak filtre kahveye şeker veya fazla süt eklemenin ise, bu faydayı azaltabileceği uyarısı da yapılıyor.