Ekonomim’de yer alan habere göre; Harvard Üniversitesi ve Brigham Kadın Hastanesi tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, D vitamini takviyesinin biyolojik yaşlanmayla ilişkili telomer kısalmasını yavaşlatabileceğini ortaya koydu.
Harvard Tıp Fakültesi, Brigham and Women’s Hospital ve çeşitli üniversitelerden araştırmacıların ortaklaşa yürüttüğü yeni bir çalışmada, yaşlanma süreciyle yakından ilişkili olan telomerler incelendi. Telomerler, kromozomların uçlarını koruyan DNA yapılarıdır ve yaşla birlikte doğal olarak kısalırlar. Bu kısalma, birçok kronik hastalık riskini artıran biyolojik yaşlanmanın bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
Washington Post’un aktardığına göre önceki çalışmalar genellikle gözlemsel nitelikteydi. Ancak Amerikan Klinik Beslenme Dergisi’nde yayımlanan yeni araştırma, rastgele atanmış, çift kör ve plasebo kontrollü tasarımı sayesinde bilimsel açıdan daha sağlam bulgular sunuyor.
Katılımcılara 2.000 IU D vitamini ve 1 gram omega-3 yağ asidi verildi; araştırmanın temel amacı kanser ve kalp hastalıklarına karşı etkileri ölçmekti.
VITAL isimli daha büyük bir klinik çalışmanın parçası olan bu alt analiz, özellikle Boston çevresinden 900 katılımcıyı kapsadı. Beyaz kan hücrelerinde telomer uzunlukları başlangıçta ve 2 ile 4. yıllarda tekrar ölçüldü.
Bulgulara göre, plasebo grubuna kıyasla D vitamini alan katılımcılarda telomer kısalması daha az gerçekleşti. Öte yandan omega-3 takviyesi bu anlamda herhangi bir etkide bulunmadı.
Araştırmanın ortak yazarlarından ve Brigham and Women’s Hospital’daki Önleyici Tıp Bölümü Başkanı Dr. JoAnn Manson, D vitamininin faydasının büyük olasılıkla iltihaplanmayı azaltıcı etkisinden kaynaklandığını belirtti. İltihaplanma, bağışıklık sistemi hastalıkları ve kanser dahil olmak üzere birçok kronik hastalıkla ilişkilendiriliyor.
Manson, D vitamininin tek başına bir mucize olmadığını özellikle vurguluyor:
“Diyet takviyeleri hiçbir zaman sağlıklı bir beslenmenin ve yaşam tarzının yerini tutmaz. Asıl odak noktası sağlıklı yaşam alışkanlıkları olmalı. Ancak iltihaplanma riski yüksek olan bireyler için hedefe yönelik D vitamini takviyesi faydalı olabilir.”
Araştırmaya dair bazı eleştiriler de gündeme geldi. Telomer araştırmalarında önemli bir isim olan Nobel ödüllü Prof. Carol Greider, telomer uzunluğunun ölçümünde kullanılan qPCR yönteminin güvenilir olmadığını ifade etti.
Greider, farklı kan hücresi türlerinin farklı telomer uzunluklarına sahip olabileceğini, bu nedenle ortalama telomer uzunluğundaki değişimin hücre dağılımındaki değişikliklerden kaynaklanabileceğini belirtti.
2023 yılında Journal of Nutrition, Health and Aging’de yayımlanan bir başka çalışmada ise, D vitamini takviyesinin telomer uzunluğu üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı sonucuna varılmıştı.
D vitamini, yaşlanmaya karşı tek başına bir çözüm değil, ancak sağlıklı yaşamın bir parçası olarak rol oynayabilir. Özellikle yüksek riskli gruplarda, hedefe yönelik kullanımının faydası olabileceği düşünülüyor.