Spor

İşte spor yorumcularının Fenerbahçe-Nice maçı değerlendirmeleri

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nin 2. haftasında Fransız ekibi Nice'i Kerem Aktürkoğlu'nun golleriyle 2-1 mağlup etti. Sarı lacivertli ekibin kritik galibiyetini spor yorumcuları değerlendirdi. İşte maçla ilgili yapılan yorumlar...

“BU GALİBİYET CAMİAYI AYAĞA KALDIRMAK İÇİN ÖNEMLİYDİ” Çok önem taşıyan bir maçtı. Bu galibiyet takımın özgüveni, hoca, başkan ve camia adına son derece önemli bir galibiyet aldı. Nice maçında alınabilecek bir kötü bir sonuçtan sonra camianın, üstüne çökecek kara bulutları dağıtmak zor olurdu. Kaldı ki ilk 15 dakika son derece etkili, iyi bir Fenerbahçe gördük. Hızlı, çabuk, öne oynayan bir Fenerbahçe. Kerem’in özellikleri de öne çıktı. İkinci yarıda alıştığımız kötü Fenerbahçe’ye dönsek bile son 15 dakika yine toparlanıp oyunu domine ettiklerini gördük. Bazı maçlar var oyun da elbette önemli ama sonuç takımı ve camiayı ayağa kaldırmak adına önemlidir. Ben galibiyete bu açıdan bakıyorum. (Şansal Büyüka-Sports Digitale)

“ARCHIE VE EN NESYRI’YI ELEŞTİRECEĞİM…” Önemli galibiyet. Çünkü Tedesco için alınan bir karar vardı. Devin Bey de vardı. Komple devam kararı aldıktan sonra alınan galibiyet önemli olur. Sadece ufak bir eleştiri yapacağım. Nice’in hiç gelmeye hali yokken, 65’ten sonra Fenerbahçe oyuna ortak etti. Bu maçlarda 3 puan alarak ilerlemek çok önemli. İsmail Yüksek kendi oyun tarzına ekstra bir pasör özelliği de katmış. Fred’in olmadığı maçlarda kim oynayacak denirken, İsmail orada ışık gibi doğdu. Archie Brown ve En Nesyri’yi eleştireceğim. Birinin asli görevi defans diğerinin ofans. Birisi defansa yardım ediyor kanata devriliyor. Ofans görevini unutuyor. Archie’nin de görevi defans, o da sürekli ileri çıkıyor, 3. bölgeye gidiyor. Tabii ki bir bek için önemli ama Fenerbahçe’nin başına bela açabilecek defansif zaafiyetleri var. (Yağız Sabuncuoğlu-NOW Spor)

Değişen oyunla skorlar da değişiyor. Topla oynama oranları, XG yükseliyor. Rakip ceza alanında kalış süresi artıyor. Biraz daha güvenli oynuyor Fenerbahçe. Çok da pozisyon vermedi. Çok kritik şeyler olmadı. Bunlar pozitif. Bununla beraber kazanma alışkanlığı için önemli bir adım atıldı. Büyük takımlarda üst üste puan kaybı olmaz. Antalya maçında bu reaksiyonu vermişlerdi. Bu maçta da kazanarak 2 maçlık galibiyet serisi yakaladılar. Samsun maçında galibiyet gelirse kazanma alışkanlığı yükselir. Formu yükselen oyuncular var. Onların arasında Oosterwolde, Semedo, İsmail, Kerem’i sayabilirim. Fiziksel formu yüksek bir Kerem gördüm. Artık Kerem de skor hanesinin içine girdi. Özgüven yükseliyor. Taraftarla takımın bütünleşmesi açısından özel bir gündü. Tabii ki erken öne geçti Fenerbahçe ama seyirci de devam etti. Hep oyunun içindelerdi. Tribünün de bu başarı özlemi değerlidir. Avrupa Ligi’nde de kartlar tekrar dağıtılacaktır. Gayet iyi bir performans diyebiliriz. (Önder Özen-NEO Spor)

“OYUNCULAR NORMALE DÖNDÜ” Taraftar olumsuzdu. Sadettin Bey’in futbolu bilen, ıslık bilen, rakibin kulaklarını sağır etmeyi bilen organizasyonlar biliyorum. Futbolcu kalitesizlikleri var ona da hocanın yapacağı bir şey yok. Oyunu tartışırız ama Kasımpaşa maçında seçim falan hiç üstlerine vazife olmamasına rağmen bunları düşüren oyuncuların en azından şu 2 maçta normale döndüğünü görüyoruz. Takıma dönmüşler. Demek ki hocanıza güven vermek gerekiyormuş. Pazar Samsun’u yenerse Tedesco devre arasına kadar çok rahat devam eder. Tedesco 8-9 oyuncuyu kazanırsa böyle gider. Hoca süper hoca değil. Hocayı değiştiriyorsan değiştir. Değiştirmiyorsan arkasında dur. (Serdar Ali Çelikler-NEO Spor)

Bana göre günümüz futbolunda yüksek kalitede de olsalar devamlılıkları ve pres özellikleri olmayan iki oyuncu birlikte orta sahada oynamaz (Talisca, Asensio). Bu yüzden İsmail çok ağır yükü başarıyla taşıdı ama canı çıktı. Takımın genel yapısı En-Nesyri'ye ters geliyor. Kerem Aktürkoğlu, sıfıra inip, orta yapan yapıda bir kanat forveti değil. Nene de çalışkan, istekli ama dağınık ve son hareketler yetersiz. Eğer rakipler bekleri de keserlerse En-Nesyri beslenemiyor. Konsantrasyonu bozulunca da o son pozisyonu harcadı. (Ömer Üründül - Sabah)

“TAKIMIN POZİTİF VÜCUT DİLİ ÇOK İYİYDİ” Takımın pozitif vücut dili, beklemek yerine topa gitmeyi, pas bağlantılarını kesmeyi hedefleyen agresif tavır çok iyi. Zaten ilk dakikadan itibaren "maçı kazanacağız" mesajını da verip, tribünleri de arkalarına aldılar. Yine de kandaki "sipeyşıl" (Special One) virüsü, ikinci yarının hakimiydi. Topu rakibe verip, savunmaya geçmek. Geçişin peşine düşmek. Bu arada seyredenlerin yüreği pırpır ediyor. Geçmişte biliyorlar çünkü böyle yapıp, alakasız pozisyonlardan yedikleri golleri, sarsak defansın yaptığı hataları. Sonucun peşindeyseniz, bu bölümleri kazanarak geçip, kimliği bulmanın hedefindeyseniz, yukarda yazılanları ikinci plana atın. Çözüm için zamana, havanızı korumak için de galibiyete ihtiyacınız var. (Gürcan Bilgiç-Sabah)