Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun kendisine ait sosyal medya hesabından Suriye'nin geçiş hükümeti cumhurbaşkanı ilan edilen Ahmet Şara'nın Türkiye'ye ziyarette bulunacağını açıkladı.
Fahrettin Altun tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Suriye Arap Cumhuriyeti Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın davetine icabetle, 4 Şubat Salı günü Ankara’ya bir ziyaret gerçekleştirecektir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşecek görüşmelerde Suriye’deki son gelişmeler bütün boyutlarıyla ele alınacak olup, ülkedeki ekonomik toparlanma, sürdürülebilir istikrar ve güvenliğin tesisi için iki ülke tarafından atılacak ortak adımlar değerlendirilecektir.
Görüşmelerde geçiş dönemi yönetimine ve Suriye halkına çok taraflı platformlarda sağlanabilecek destekler üzerinde de durulacaktır. Suriye’nin özgürlüğüne kavuşması sonrası yeniden tesis edilen Türkiye-Suriye ilişkilerinin Sayın Ahmed Şara ve heyetinin ziyaretiyle güçleneceğine ve boyut kazanacağına inanıyoruz.
MAZLUM ABDİ'DEN SURİYE AÇIKLAMASI
Şam'a ziyaretlerinin devam edeceğini söyleyen Mazlum Abdi, "Geleceğin Suriye'sinin nasıl görüneceğini sürekli görmeye çalışacağız" ifadelerini kullandı.
Suriye'nin savunma stratejisinin bir parçası olmak istediklerini belirten Abdi, bu konunun daha çok müzakere gerektirdiğini belirterek, "Bu konu için aceleci olunmamalı. Zaman gerektiren bir mesele. Detayların hala tartışılması gerekiyor ve bu konuda Şam'a bir teklif gönderdik cevabını bekliyoruz. Suriye'ye dair vizyonumuz, tüm bileşenlerinin haklarını koruyan demokrasiye dayalı merkezi olmayan, laik ve sivil bir ülke." dedi.
BÖLÜNME SORUSUNA CEVAP
Abdi bölünme ile ilgili de şunları söyledi:
“Tüm Suriyeliler gibi biz de ülkenin bütünlüğünü savunuyoruz. Merkezi olmayan bir devlet istiyoruz özerklik değil. Suriye Irak değildir ve Irak Suriye değildir. Kuzeydoğu Suriye (Irak'ın) Kürdistanı değildir. Hiçbir şekilde PKK ile ilişkili değiliz. PKK ile Türkiye devleti arasındaki savaşın bir parçası değiliz. Bu bizim meselemiz değil. Sadece bu bölgelere saldırılara bir gerekçe yaratmaktır.”
