İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından CHP İstanbul İl Başkanlığı’na atanan Gürsel Tekin, Habertürk TV’de kanalın genel yayın yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı. Tekin'in konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
Sayın Özgür Özel'le uzun dönem çalıştık. Benim kişimi, karakterimi bilir. Vatandaşlarımızı, sağduyulu seçmenimizi partililerimizi yalan yanlış gaza getirmeyin. Bir polemik içine girmek istemiyorum dedim. Benim adım Gürsel Tekin. 40 yılımı bu partinin üstüne toz konmasın diye mücadele etmişim. Ben parti üyesi değil particiyim. CHP'nin önde olan isimleriyle, herkesle temasa girdim. Tam sorunlar çözülüyordu 24 saat sonra apayrı bir şey geldi. Partiyi biz mi mahkemeye düşürdük? Bu sorunları biz mi yarattık? Nerede bizim dahlimiz var? Arkadaşlarımız bizi tarafsız diye önermişler. Biz bir an önce partimizi adliye koridorlarından nasıl çıkarabiliriz diye çalışıyoruz."
"ZEYDAN KARALAR ELEŞİTRSEYDİ GAM YEMEZDİM"
"Partinin tabanını bilen bir insanım. Bütün kademelerde görev yapan insanım. Partimi, ailemi çok iyi biliyorum. Bu eleştirileri Zeydan Karalar yapsaydı gam yemezdim. Gerçek CHP'liler bizi eleştirmiş olsaydı. Ama o partiden bu partiden gelmiş insanların beni eleştirmelerine izin vermemesi lazım sayın genel başkanım. Sayın İmamoğlu'nu kast etmiyorum. Profesör bilmem ne diye bir şey var. Sonra gelmiş bizim partiye katılmış. Siz kimsiniz? Biz gözyaşı dökerken siz nerdeydiniz? Aziz Kocaoğlu beni eleştirebilir. Sayın Önder Sav, sayın Sevigen beni eleştirebilir. Daha yeni gelmişsiniçz, bu nedir yahu! Bütün Türkiye'nin önünde söylüyorum. Bütün uğraşımız savaş meydanlarında kurulmuş bir siyasi partinin bir an önce adliye koridorlarından kurtarılmasıdır. Onun dışında en ufak beklentimiz yok. Üçümüz bir an önce görevimizi yapacağız."
"KILIÇDAROĞLU İLE MİSYONUMUZ AYRI"
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun misyonu ile bizimki apayrı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun son 1,5 yılda duyguların ne kadar incitildiğini, belki siz takip etmiyorsunuz. Şuna emin olun, sayın Kılıçdaroğlu'nu linç eden ekibin hiçbirisi CHP'li değil. CHP'liler kongre salonlarında bazen çok şiddetli tartışmalar yapabilir. Akşam biter el birliğiyle yemeklere gidilir. CHP'de böyle bir düşmanlaşma, ötekileştirme, birbirine tepeden bakma yoktu. 8 yıldır CHP'de mülteci muamelesi gördüm. Sayın Kılıçdaroğlu döneminde de böyleydi. Eleştiriye tahammül olmayan döneme girdik. Bir tv kanalında Sayın Kılıçdaroğlu'nun ekibine 'yanlış yapıyorsunuz?' dediğim için ekran yasağı gelmişti. Siyaset ve medyayı arındırmadığınız sürece Türkiye'nin meselelerini bitiremezsiniz."
"ÖZGÜR ÖZEL'E KIRGINIM"
"Ben İstanbul il başkanı iken, hiç kimseye kimin delege olup olmayacağını herhangi arkadaşıma ne önermişim. Herhangi bir il başkanı, delege çıksın desin ki 'Gürsel Tekin şu tarihte bizi aradı bana oy verin, şuna oy verin dedi' diye bir cümleyi asla duyamazsınız. Bir an önce bu yaşanan sorunu ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz. Bu CHP genel merkeziyle bir işbirliği içinde olsaydık 3-5 ay içinde bu işi bitirebilirdik. Hukukçu arkadaşlara söyledik 'gelin tarif edin onu yapalım' dedik. Bütün acı laflara rağmen hazırız. Sayın Özgür Özel'e kırgın olduğumu buradan da ifade eteyim. Sayın Özel'le kardeşlik hukukumuz var. Ben isterdim ki, arkadaşlarımızın tutukluluğuna sebep olan halen CHP üyesi olan 21 kişiyi orada yuhlattınız. Beni, Zeki, Erkan'ı değil..."
"Sayın İmamoğlu şu anda tutuklu. Tutuklu bir insanla ilgili negatif cümle söylemem bana yakışmaz. Sayın İmamoğlu da belediye başkanı arkadaşlarımız elbette güçlü olabilir. Ama siz partinin DNA'sını bozmaya çalışırsanız, partinin kültürünü devşirmeye çalışırsanız elbette itiraz ederiz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun yol arkadaşıyım. Biz annemize, babamıza itiraz ediyorsak, sadece CHP ile ilgili değil bütün siyasi partiler için. Sizin liderleriniz yanlış ve hata yaptığınızda uyarmasını bilmez misiniz? 'Bu yanlıştır' demez misiniz? Hayır. Biz doğarken itiraz kültürüyle doğduk. Bizim itirazımızı hiç kimse elimizden alamaz. Para pul kültürü CHP'de konuşulan bir şey değildi mesela."




