Gazeteci Barış Terkoğlu, iş insanı Halit Arabacı'nın ölümündeki dikkat çeken detayları yazdı. Arabacı'nın Ukrayna'yı dolandırmakla suçlandığını hatırlatan Terkoğlu, Arabacı'nın ölü bulunduğuna dair haberlerin yanı sıra Arabacı ile sözleşme imzaladığı bilinen Ukraynalı yetkili bürokratın da ortadan kaybolduğunu aktardı.

Gazeteci Barış Terkoğlu Cumhuriyet gazetesindeki köşesine bugün iş insanı Halit Arabacı'nın ölümünü taşıdı. Terkoğlu Ukrayna devletini dolandırmakla suçlanan Arabacı'nın ölümündeki şüpheleri şöyle kaleme aldı: "Yaşam ölümü biliyor ama ölüler yaşadıklarını unuttu bile... Haber, bir Ukrayna’da bir de Bolu medyasında duyuldu. İşadamı Halit Arabacı, temmuz başında, Bolu’nun Seben ilçesindeki çiftlik evinde ölü bulunmuştu. 51 yaşında bile değildi. İntihar ettiği düşünüldü. Pek çok kişiye göre ölümü şüpheliydi. Yerel haberler de Ukrayna medyası da meseleyi aynı yerden gördü. Arabacı, Ukrayna devletini dolandırmakla suçlanıyordu. Haliyle ölüm kafa karıştırıcıydı. İşin ilginci Arabacı, hükümete yakın bir işadamıydı. Bir ara, cin çıkarma seanslarıyla tanınan meşhur cemaate girip çıkmıştı. Şirketinin haberleri yandaş medyada yer alıyordu... Gelgelelim o mahalle de ölümünde haber değeri görmedi. TARIM ŞİRKETİNE ÇELİK YELEK Adliye kulislerinde dolaşınca hikâyenin ayrıntılarına ulaştım. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı dosyayı okuyunca, ölüm benim için daha da şüpheli hale geldi. Malum, Ukrayna’da savaş var. Savaşın ilk günlerinde, en büyük ihtiyaç, çelik yelekti. Bu sırada “biz size buluruzcular” aracı oldu. Siparişi Arabacı’nın önüne kadar getirdiler. İşin ilginci, Arabacı’nın FARMTR isminde bir tarım ve hayvancılık şirketi vardı. Şirketin savunma sanayisi ile herhangi bir ilgisi yoktu. Nasıl olduysa, Ukrayna Savunma Bakanlığı ile FARMTR arasında 14 Mart 2022’de çelik yelek sözleşmesi imzalandı. Arabacı’nın şirketi beş gün içinde 30 bin çelik yeleği Ukrayna’ya teslim etme sözü verdi. Karşılığında 16 milyon 656 bin 300 Avro aldı. Gelgelelim, tarım ve hayvancılık şirketi, söz verdiği yelekleri bir türlü Ukrayna’ya teslim etmedi. Ukrayna devletinden birileri işin peşine düştü. Soruşturma yürüttü. Sözleşmeyi imzalayan isimler sorgulandı. Türkiye’de avukat Candaş Gürol tutuldu. Parayı alıp kaybolan Arabacı’nın şirketinin üstüne gittiler. BAKANLIK DEVREYE GİRDİ Açılan ticari davalara rağmen çözüm bulunamadı. Hatta devreye Milli Savunma Bakanlığı girerek tarafları masada buluşturdu. Yine çözüm olmadı. Arabuluculuk anlaşmasının ilk taksidini ödeyen Arabacı’nın şirketi, devamını getirmeyince, artık dosya dolandırıcılık davası haline geldi. Soruşturma sırasında sözleşmeyi şirket yetkilisinin yerine, çevirmenlik yapan oğlunun imzaladığı, her açıdan sahte bir sözleşme hazırlandığı ortaya çıktı. Bir de alınan para, aynı gün içinde, küçük parçalara bölünerek hesaplara dağıtılmış, bir kısmı Bahreyn’deki offshore hesap üzerinden kaybolmuştu. Savcılık sorgusunda Arabacı, alınan parayı da teslim edilmeyen çelik yelekleri de kabul etti. Bunu “mücbir sebeplerle” açıkladı. Daha önce başka bir işte 70 bin çelik yelek tedariki sağladığını, sorun olmadığını söylüyordu. Savcı nisan ayı sonunda “nitelikli dolandırıcılık” başta olmak üzere çeşitli suçlamalarla Arabacı hakkında iddianame yazdı. İDDİANAME SONRASI ÖLÜM Açığa çıkmayan bir detay vardı. Dosya o noktada gelip tıkanmıştı. Hem Ukrayna’da hem Türkiye’de bu ticarete aracılık edenler kimlerdi? Kimler Ukrayna Savunma Bakanlığı ile bir Türk tarım ve hayvancılık şirketini buluşturmuştu? Arabacı’nın WhatsApp’tan olduğunu söylediği muhabbeti sağlayanlar neden ortaya çıkarılamıyordu? En önemlisi 16 milyon 656 bin 300 Avro kimlere dağıtılmıştı? Soruşturma derinleşse belki bu sonuçlara ulaşılabilirdi. İşte tam da bu sırada, temmuz ayının başında, Halit Arabacı, haberlere göre ölü bulundu. UKRAYNA’DA DA ŞÜPHELİ KAYIP Diyeceksiniz ki belki Ukrayna’nın soruşturmasından bir şey çıkar. Ancak orada da anlatılana göre tuhaf şeyler oldu. Ukrayna’da savaşı fırsat bilerek öyle çok dolandırıcılık yapılmıştı ki... Yapılan operasyonlar, baskınlar derken Arabacı ile sözleşme imzaladığı bilinen Ukraynalı yetkili bürokrat da ortadan kayboldu. Kimilerine göre o da ölmüştü ya da öldürülmüştü. Ölümlü kayıplarla dosya adeta derdest oldu. Ortada ne yelek ne para var. Hatta Arabacı’nın şirketinin internet sitesi bile kapatılmış. Sosyal medya hesapları donmuş. Arabacı’nın avukatları öldüğünü doğrulasa da Ukrayna’da Arabacı’nın öldüğüne inanmayıp komplo teorileri ortaya atanlar var. Sıradan bir ölüm haberinin altından neler çıktı değil mi? Son dönem çıkan haberlere, yazılan iddianamelere bakın... Belli ki Türkiye’de sadece uluslararası mafya yok. Bir dönemin alaylı müteahhitleri gibi, alaylı savunma tedarikçileri de cirit atıyor. Büyük kafalar, onlarla, Ukrayna gibi ülkelerin yetkililerini buluşturup komisyonlarını alırken olası yol kazaları sonunda suskunluk ölümleri ya da ölüm suskunlukları yaşanıyor. Böylece kritik halkalar asla ortaya çıkarılamıyor. Savaşta yoksullar ölürken savaşın zenginleri günden güne büyüyor. Paranın kaynağını bulduğumuz gün, ölümü yaşayanlara daha kolay anlatacağız."
Muhabir: Gizem Özlen