CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar kapsamında tutuklanan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Silivri Cezaevi’nden yazılı bir mesaj gönderdi.
Akgün, mesajında TELE1’e ve TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a, teşekkür etti.
Asılsız iddialar üzerine tutuklandığını belirten Akgün, "Siyasi çıkar ve menfaatlerini gerçekleştiremeyenlerin asılsız itham ve dedikodularının hedefi olduk. Belediyemizle, halkımızla ve hayırsever vatandaşlarımızla yürüttüğümüz projeler üzerinden yalan ve iftiralar üretildi" dedi.
Tutuklanmasının hukuki ve mantıklı bir gerekçesi olmadığına da dikkat çeken Akgün, "Şu an Silivri’de olmamın hiçbir hukuki ve mantıklı gerekçesi yok. Ben ve yol arkadaşlarım, vatandaşlarımızın hür iradesiyle seçildik. Yerimiz, demir parmaklıkların ardı değil; görevimizin başında, halkımızın yanında olmalıydı. Biz bu yola makam için değil, milletimiz için çıktık" ifadelerini kullandı.
Akgün, mesajında şunları söyledi:
"Öncelikle Silivri’den sevgi, saygı ve selamlarımı iletiyorum.
Sevgili Merdan bey kardeşim, içinden geçtiğimiz bu karanlıkta süreçte gerek yorumlarınız, gerekse haberlerinizle bizlere verdiğiniz destek için, sesimizi duyurduğunuz için şahsım ve benim gibi siyasi tutsak olan arkadaşlarım adına sonsuz teşekkür ediyorum.
Halka sadece doğruları veren, her zaman haklının yanında olan TELE1 TV Ailesini, ortaya koydukları mücadele için ayrıca kutluyorum.
Belediyecilikte 50 yılı aşan hizmet yolculuğumun tamamını satırlara sığdırmak elbette mümkün değil. Ancak vizyonumu ve belediyecilik anlayışımı şekillendiren uygulamaların özünü, ana başlıklar hâlinde ekteki belgelerde sizlerle paylaşıyorum.
Bugün ülkemiz, demokrasiyi, hakikati ve halkın özgür iradesini savunan kalemlerin değerini her zamankinden daha fazla hissettiği bir dönemden geçiyor. Halkı bilgilendirmek ve Cumhuriyet’in sarsılmaz değerlerini yaşatmak için kalemini kullanan sizler, karanlıktan aydınlığa uzanan yolun en güçlü ışığını taşıyorsunuz. Bu nedenle duruşunuz ve yazdıklarınız, bugün her zamankinden çok daha kıymetli ve anlamlıdır.
Henüz 18 yaşımda başladığım belediyecilik hayatım, bugün 50 yılı aşkın kesintisiz yarım asırdan fazla süredir devam ediyor. Bu süre boyunca gece gündüz demeden, çoğu kez ailemi geride bırakarak yalnızca halkım için çalıştım. 7 dönemdir büyük Büyükçekmece ailemin güveniyle, vekaletiyle belediye başkanı seçildim.
Kamunun malını kendi malımdan aziz bildim; hiçbir yanlış uygulamaya göz yummadım.
Bütün bu hizmetleri Kuvâ-yi Milliye ruhuyla yaptım ve yapmaya devam ediyorum.
İlkelerimden asla ödün vermedim.
2003’den bugüne kadar Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Kongresinde (YBYK) Türk Ulusal Heyetin en kıdemli üyesi olarak ülkemi şerefle temsil ettim.
12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı, 15 Temmuz’u bizzat yaşadım; her biri halk iradesinin yok sayıldığı, demokrasinin sekteye uğradığı dönemlerdi. Ne yazık ki bu müdahalelerin bedelini her zaman milletimiz ödedi. Bugün de benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Seçilmiş belediye başkanlarına yönelik siyasi müdahaleler, halkın özgür iradesini gölgelemektedir.
Sürekli muhalefet kanadında görev yaptığım için, ülkemizin siyasi anlayışı ve uygulanan adalet mekanizmaları gereği her ay denetlenmek durumunda kaldım. Yetmedi; şeffaflık ilkesine olan bağlılığım nedeniyle, özel müfettişler aracılığıyla periyodik olarak kendimi denetlettim ve tüm işlemlerimin hukuk çerçevesinde olduğunu belgeledim.
PEKİ BEN BUGÜN NEDEN SİLİVRİ ZİNDANINDAYIM!
Siyasi çıkar ve menfaatlerini gerçekleştiremeyenlerin asılsız itham ve dedikodularının hedefi olduk. Belediyemizle, halkımızla ve hayırsever vatandaşlarımızla yürüttüğümüz projeler üzerinden yalan ve iftiralar üretildi.
Şu an Silivri’de olmamın hiçbir hukuki ve mantıklı gerekçesi yok. Ben ve yol arkadaşlarım, vatandaşlarımızın hür iradesiyle seçildik. Yerimiz, demir parmaklıkların ardı değil; görevimizin başında, halkımızın yanında olmalıydı. Biz bu yola makam için değil, milletimiz için çıktık.
Soruyorum:
Yarım asır boyunca halkın güveniyle 7 kez üst üste seçilmiş bir belediye başkanı olarak, kentin geleceği ve vatandaşlarımızın güvenliği için sahada olmam gerekirken, dedikodular ve asılsız ithamlar nedeniyle Silivri zindanında mı olmalıydım?
Büyük depremin kapıda olduğu bir dönemde, Kentsel Dönüşüm projelerimizin başında halkımla birlikte olmam gerekmez miydi?
Yarım asırlık belediyecilik hayatımda gördüğüm bu hukuksuz uygulamalar; milletimize gözyaşı, acı ve ekonomik kayıplar getirmiş, ülkemizi çağdaş medeniyet yolundan uzaklaştırmıştır. Sadece düşmanlarımız ve emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet etmiştir.
Kurtuluşumuz; Cumhuriyetimizin değerlerini korumak, demokrasimizi ve ekonomimizi güçlendirmek, Ata’mızın aydınlık yolunda yürüyerek çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmaktan geçer.
Yüce Allah milletimize ve memleketimize yardım etsin.
Bu dönemde sizin desteğinizle gerçeğin doğru şekilde aktarılacağına yürekten inanıyor, daha aydınlık günlerde görüşmek üzere sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Dr. Hasan Akgün
Büyükçekmece Belediye Başkanı – Silivri"




