Halkların Demokratik Partisi, Ankara’da belediye başkan adaylarını tanıttığı toplantıda seçim bildirgesini paylaştı. “Daha çok özgürlük, daha çok hak, daha çok hayat, birlikte demokrasiye” başlıklı seçim bildirgesi Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Sezai Temelli tarafından açıklandı.
HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, Türkiye’nin siyasi, toplumsal, ekonomik kriz içinde bulunduğunu söyledi. Ekonomik krizin nedenin 17 yıldır iktidarda olan AKP ve onun başındaki Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Temelli, "Tekçiliği dayatmasıdır Saray rejimini bu tekçi rejimi bu ülkeye reva görmesidir. Bu rejim her geçen gün bu ülkeyi içinden çıkılmaz bir yere doğru sürüklemektedir” dedi. İktidarın yönetemediğini belirten Temelli, “17 yıldır yanlışta ısrar etmelerinin sonucunda büyük bir çöküntü ile karşı karşıyayız. Yönetemiyorlar 80 milyonluk bir ülkenin gıda sorunu 80 kamyon ile çözmeye çalışan bir iktidar bu ülkeyi nereye sürüklediğinin fotoğrafını bize sunuyor” dedi. Ülkeyi felakete sürükleyen iktidarın HDP’ye saldırı başlattığını söyleyen Temelli, “Ama bilmiyor ki ne kadar saldırırsa saldırsın HDP ne diz çöker ne baş eğer. Barış ve demokrasi mücadelesine dün olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla devam edecektir. İşte tüm bu akıl tutulmasına hep birlikte 31 Mart’ta dur diyeceğiz. Unutmayın yoldaşlarım HDP kazanınca kadınlar, gençler, inşaatlarda, tekstil atölyelerinde çalışan emekçiler kazanacak, Çukurova’nın Karadeniz’in tarım emekçileri kazanacak. HDP kazanınca hiçbir hukuki bağlayıcılığı olmayan KHK ile ihraç edilenler, EYT’liler, atanmayan öğretmenler kazanacak” dedi. 'Kayyumları süpürüp atacağız' HDP’nin demokrasi için seçenek olduğunu söyleyen Temelli şöyle devam etti: “Yeni yaşamı inşa etmek için önümüzde tarihi bir fırsat var. 31 Mart yerel seçimleri bu fırsatı tüm Türkiye halklarına sunuyor. HDP olarak aldığımız kararla Türkiye siyasetine demokratik bir zemin sunduk. Tüm kayyum illerinden kayyumları süpürüp atacağız. AKP elinde yolsuzluk ve hizmetsizlik yaşayan Muş Bingöl Kars gibi kentlerde belediyeyi AKP’den alacağız. Ama bunun ötesinde tüm Türkiye’ye ve demokrasi güçlerine emekçilere, kadınlara, STK’lara, sendikalara, hakkı kısıtlanmış tüm mağdurlara, hakkı elinden alınmış olana bir seçenek sunuyoruz” dedi. '24 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 31 Mart’ta tamamlayalım' Temelli, “Gelin demokrasi zemininde buluşalım gelin hep birlikte faşizme karşı, AKP-MHP blokuna karşı güç birliği yapalım ve 24 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 31 Mart’ta tamamlayalım. Radikal demokrasi perspektifimiz ile yerellerde yerinden yönetim anlayışımızla, katılımcı bütçe anlayışımızla geçmişten gelen birikimlerimizi geleceğe akıtarak özgür yarınları var edeceğiz. Yerel demokrasiyi güçlendireceğiz” dedi. 'Kentlerimizi kazanırsak saray rejimi çözülecek' HDP Eş Genel Başkanı Buldan, konuşmasına açlık grevinde 101. güne giren Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’i selamlayarak başladı. Bildirgenin temelinde yaşam ve olduğunu söyleyen Buldan, “Umut var ama aynı zamanda cesaret var. Karşımızda ise yaşamı betonlaştırmaya çalışan tekçi bir iktidar var. Savaş mermilerini insan yaşamından değerli gören bir iktidar var. Halkı sabah karanlığında pazar kuyruklarına, yoksulluğa mahkum eden bir iktidar var. İşte bu nedenle diyoruz ki bu iktidarı yerelden başlayarak geriletmemiz yeni bir yaşam alanı açmamız gerekir. Kentlerimizi kazanırsak saray rejimi çözülecek ve mutlaka kaybedecektir. Bu halkı durdurmak isteyen ittifaklara karşı halkın ittifakını kuruyoruz” şeklinde konuştu. HDP'nin 31 Mart Yerel Seçim Bildirgesi şöyle: 'Bu bir demokrasi referandumudur' 31 Mart’ta yapılacak Yerel Seçimler demokrasi ve yerinden yönetim mücadelesi için büyük bir dönüşümü başlatacağı gibi, aynı zamanda kayyuma, tekçi anlayışa, otoriter rejime karşı da bir demokrasi referandumudur. Kayyım gasptır! Bu iktidar halkın iradesini gasp ederek seçimle kazanılan belediyelere kararnamelerle el koydu. 96 belediyeye kayyım atandı. Kamuda ve belediyelerde çalışan 15 bine yakın Kürt işçi ve memur, 300‘e yakın muhtar ihraç edildi. 93 belediye eş başkanı, yüzlerce belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyesi ve sayısı binleri aşan parti il ve ilçe teşkilatlarında çalışan parti yöneticisi, üyesi tutuklandı. HDP, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesini yerelden başlatır. Yerel demokrasinin olmadığı yerde demokrasi ve özgürlüklerden söz edilemez. HDP’nin doğrudan demokrasi anlayışı devlete karşı toplumun güçlendirilmesini özgürlük ve eşit yurttaşlığın temeli olarak görür. Halkın örgütlü bir güç olarak iktidar haline gelmesini hedefler. 'Birlikte karar vereceğiz birlikte yöneteceğiz' Hedefimiz, daha çok belediyede ‘doğrudan demokrasi’yi hayata geçirmek. Doğrudan demokraside, il, ilçe, belde, köy, her yerin ihtiyaçlarını orada yaşayanlar belirler. Kaynakların nasıl kullanılacağına kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar birlikte karar verirler. “Özgürlüklere ve haklara saygılı bir yönetim” için, daha çok yerel demokrasiyi savunuyoruz. Daha çok renk, daha çok doğa, daha çok emek... ‘Daha çok hayat’ diyoruz. HDP belediyelerinde, Herkese ‘eşit hizmet’ verilecek. Asla ayrımcılık olmayacak. Halkın iradesine, her türlü farklılığa saygı gösterilecek. Halk yönetime ‘bizzat ve bilfiil’ katılacak. Kent Meclisleri, Kent Forumları, Mahalle Meclisleri, Köy Meclisleri, Kadın Meclisleri, Gençlik Meclisleri yaygınlaştırılacak. Muhtarlar ve azalarla, sivil toplum kuruluşlarıyla planlama dahil her konuda birlikte çalışılacak, kalıcı ve düzenli platformlar oluşturulacak. Açıklık/Şeffaflık ilkemiz gereğince meclis toplantıları halka açık yapılacak ve demokratik kitle örgütlerinin toplantılara katılımı sağlanacak. Kadın özgürlükçü anlayış hâkim kılınacak. Kadınlar her kademede eşit temsil edilecek. Cinsiyetçi hiçbir uygulamaya izin verilmeyecek. 'Bütçe halkındır, halkla birlikte yapacağız' Bütçenin hangi hizmet alanlarında ve ne şekilde kullanılacağına sivil toplum kuruluşları, halk meclisleri, demokratik kitle örgütleri ve bütün toplumsal kesimlerle birlikte karar verecek ve uygulayacağız. Bir arada yaşama, dayanışma ve paylaşımı esas alacağız. Doğa ve gelecek dostu bir anlayış benimsenecek. Bütün hizmetleri çok dilli sunacağız. Herkesin hayat kalitesini yükselteceğiz. Belediyelerin gelir-gider kalemlerini belediye binaları ve kentin çeşitli yerlerinde panolara asacağız. 'Yerel ekonomiyi güçlendireceğiz' Yerel ekonomiyi bütün toplumsal kesimlerin katılımıyla planlayıp, düzenleyeceğiz. Tekelciliğe ve ranta karşı, toplumun ihtiyaçlarını temel alan yerel ekonomi politikalarını geliştirmeye öncelik vereceğiz. Ekonomik krizin halkımıza olumsuz etkilerini giderebilmek için dayanışma ağlarını kuracak, toplumsal ekonomi politikalarını hayata geçireceğiz. Kâr amacı olmayan ve kullanım değerine dayalı ürünlerin üretilmesi amacıyla kurulacak topluluklara/kooperatiflere destek olacağız. Kadınların ücretsiz emek yükünü azaltacak eşit fırsatlar yaratacağız. Kent içinde yeni AVM inşaatlarına izin vermeyeceğiz. 'Yoksullukla mücadele edeceğiz' Paylaşımcı sosyal dayanışma ağlarını geliştireceğiz. İşsizliği azaltmak için, yerel çalışma hayatına yönelik meslek edindirme kurslarını yaygınlaştıracağız. 'Doğal ve ucuz gıdaya erişimi artıracağız' Gıda güvenliği ile ilgili sivil toplum örgütleri, kamu kurumları ve halkımız arasında koordinasyon sağlayacağız. Gıdada kendine yetebilen kent modeline geçme çalışmalarına devam edeceğiz. Tarımda endüstriyel gübre ve benzeri kimyasalların önüne geçmek için organik gübre üretimi ve kullanımını artıracağız. 'Topluma yatırım yapacağız' Sosyal hizmetleri yerelleştirecek, yerinde yönetim ve yerinde hizmet anlayışıyla sürdüreceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve yaşı gözetecek; yurttaşların bütün sosyal hizmetlere kolayca erişebilmesini sağlayacağız. Belediyelerimizin sosyal harcamalara dönük insan ve mali kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması için denetim mekanizmalarını oluşturacağız. Meydan, park-bahçe gibi kamusal alanlarda ticarete ve ranta izin vermeyeceğiz. Şehir dışından tedavi amaçlı kent ve ilçe merkezlerindeki hastanelere gelen yoksul hasta ve refakatçilerine tedavi süreleri boyunca kalabilecekleri misafirhaneler yapacağız. 'Kadın özgürlükçü belediyeciliği yaygınlaştıracağız' İktidarın yerel yönetimlerde gaspçı, tekçi ve eril siyaset tarzını aşmak ve siyaseti demokratikleştirmek için yerel yönetim mekanizmalarının tamamında eş başkanlığı ve eşit temsili etkin bir biçimde uygulamaya devam edeceğiz. Toplumsal cinsiyete duyarlı yerel yönetim bütçesi uygulamasının yanısıra özgün kadın çalışmalarını daha etkin ve kapsayıcı bir şekilde yürütebilmek için ayrı bir kadın bütçesi oluşturacağız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı Mücadele ve Dayanışma günü, çalışan kadınlar için idari izin ve tüm kadınlar için ücretsiz ulaşım günüdür. Bütün belediyelerimizin Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Şartnamesi’ni (CEMR) imzalamasını sağlayacak ve Şart’ın gereklerini yerine getirmek için çalışmalar yapacağız. Toplumsal bilgi ve deneyimlerin paylaşılacağı ve aktarılacağı Kadın Bilge Evlerinin oluşturulmasını sağlayacağız. Kadınlara ve toplumun tüm kesimlerine yaşam boyu eğitim sağlayabilmek için akademik, kültürel, sosyal, ekonomik, sağlık ve eğitim kursları açacak; köyler için gezici eğitim ekipleri kuracağız. Kadınların aktivitelerden ücretsiz veya indirimli yararlanabilmesi için JİN KART/KADIN KART uygulamasına geçeceğiz. Şiddete uğrayan mülteci kadınların belediyelerimizin sığınaklarından yararlanmalarını sağlayacağız. 'Çocuk haklarını hayata geçireceğiz' Anadilinde eğitim veren çocuk yuvaları, kreşler, atölyeler, kurslar, spor tesisleri, yüzme havuzları, yaz kampları ve eğitim merkezleri açacağız. Eğitim sistemindeki cinsiyetçi işbölümünü pekiştiren kalıplara karşı toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan eğitim materyalleri hazırlayacağız. 18 yaşına kadar tüm çocuklar için ulaşımı ve kültürel etkinliklere katılımı ücretsiz hale getireceğiz. Çocuk işçiliğinin yasaklanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitim hakkı engellenen başta kız çocukları olmak üzere bütün çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için ücretsiz yurt ve servis hizmeti gibi tedbirler geliştireceğiz. Kreşlerimizde çocuklara tam gün hizmet vereceğiz. Çocuk ihmal ve istismarına karşı “mücadele ve danışma” birimi kuracağız. 'Gençlere daha çok olanak sunacağız' Gençlerin kendi özgünlüğünü ve dinamizmini yansıtabileceği bir yerel yönetim anlayışı için Gençlik Meclisleri’ni karar alma mekanizmalarının bir parçası olarak göreceğiz. Üç ayda bir Gençlik Meclisleri ile toplantılar yapacağız. Yaşamın her alanında gençliğin temsil edilmesine, örgütlenmesine ve mücadelesine destek vereceğiz. Gaspçı kayyım zihniyetinin kapattığı veya değiştirip dönüştürdüğü bütün gençlik mekânlarını yeniden gençlerin hizmetine sunacağız. Genç kadınların istihdamına yönelik özel politikalar geliştirecek, üretim süreçlerine katılımını arttıracağız.





