Son bir haftada altı gazetecinin tutuklanması ve onlarca gazetecinin gözaltına alınması toplumun geniş kesimi tarafından büyük tepki çekerken HDP Grup Başkanvekili Oluç da "Herkesin ifade özgürlüğü iktidarın gazetecilere yönelik tutumu ile tehdit altındadır" dedi. Oluç, 8 Mart Kadınlar Yürüyüşü'nde polisin saldırısına dikkat çekerek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için "Kadınlara düşman" ifadesini kullandı.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalara tepki gösterirken, iktidara göre artık haberin suç olduğunu söyledi. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Oluç, sözlerine gazetecilerin tutuklanmasıyla başladı. Son bir haftada altı gazetecinin tutuklandığını ve onlarca gazetecinin de gözaltına alındığını hatırlatan Oluç, “Bu iktidarın anlayışına göre artık haber yapmak suç olmuştur, haber de suçtur. Herkesin ifade özgürlüğü iktidarın gazetecilere yönelik tutumu ile tehdit altındadır. Basın özgürlüğü yoktur. Basın özgürlüğü aynı zamanda iktidarı rahatsız eden haberlerin yapılmasıdır. Neden rahatsız oluyorsunuz sınır boyunda haber yapan gazetecilerden? Madem politik ve ahlaki olarak çok haklı olduğunuzu düşünüyorsunuz sığınmacılara dönük politikanızda, o zaman bunun haberinin yapılmasından neden rahatsız oluyorsunuz? Neden sınır boyunda haber yapan gazeteciler gözaltına alıyor ve engelliyorsunuz?” diye konuştu.

"BİR MAHKEMENİN SALDIĞINI ÖBÜRÜ TUTUKLUYOR"

Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ile Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel’in tutuklanmasına işaret eden Oluç, “Önce gazetecileri gözaltına alacaksınız; nöbetçi mahkemeye çıkarılacaklar, hakim onları salacak. Sonra savcı itiraz edecek, tekrar gözaltına alınacak bu gazeteciler, ondan sonra bir başka mahkeme heyeti bu gazeteciler için tutuklama verecek. Herkesin gözü önünde bir mahkemenin saldığını öbürü tutukluyor. Dolayısıyla Yargıtay Başkanı’na bir kez daha hatırlatalım ki yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı bir ülkede toplum yargıya güven duymaz” ifadelerini kullandı.

"BAKAN SOYLU İLK KEZ KADINLARA SALDIRTMIYOR"

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla İstanbul’da yapılmak istenen Feminist Gece Yürüyüşü’ne polisin saldırısını da eleştiren Oluç, “18 yıldır 8 Mart gecesi yapılan yürüyüş İstanbul’da yine saldırıyla karşı karşıya kaldı. Kim tarafından? İçişleri Bakanlığı ve Emniyet tarafından. 34 kadın gözaltına alındı. Biber gazı sıkıldı, şiddet uygulandı. Çok fotoğraf var, işte kadınlara şiddet. Ne yapmak istiyor kadınlar? 8 Mart’ta özgür bir şekilde taleplerini dile getirmek istiyorlar. Ama İçişleri Bakanı kadınlara düşman. İçişleri Bakanı ilk kez kadınlara saldırtmıyor kolluk güçlerini” dedi.

"CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK FİŞLEME ÖNLEMİNİ..."

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen ve bu hafta Genel Kurul’a getirilecek torba yasa teklifine ilişkin de konuşan Oluç, şu değerlendirmelerde bulundu: “Anayasa’ya, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası demokratik sözleşmelere ayrılık içeriyor. İnsanların örgütlenme özgürlüğün yok sayacak bir madde. İnsanların derneklere üye olmalarını engellemek için, STK’ların özgürce çalışmalarını engellemek için yapılmak istenen bir önlemdir esas itibariyle. Zamanı geldiğinde iktidarın çalışmalarını eleştiren, ona karşı çeşitli etkinlikler düzenleyen kuruluşlardır STK’ler. Hükümet ne yapmak istiyor, İçişleri Bakanı ne yapmak istiyor? Bütün sivil toplum kuruluşlarını zapturapt altına almak istiyor. Hukukun üstünlüğünün ve adaletin işlemediği bir yerde bu fişlerin ne anlama geldiğini biz biliyoruz, tüm dünya da biliyor. O nedenle bir kez daha iktidara sesleniyoruz. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük fişleme önlemini ve buna ilişkin maddeleri geri çekin.” (MA)
Muhabir: Alp Yanardağ