HÜDA - PAR'ın Diyarbakır'da düzenlediği "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" sonrası yayımlanan bildirgenin yarattığı tartışama devam ediyor.
Bildirgede, anadilde eğitimin önünün açılması, Kürtçenin anayasal güvence altına alınması, anayasanın değiştirilmesi ve "herkesin Türk olduğu" tanımından vazgeçilmesi gibi talepler yer aldı. Ayrıca, bildirgede Kürt sorununun ana kaynağı Kemalizm olarak nitelendirilip anayasanın değiştirilmesi istendi.
“Şeyh Said–i Palevi gibi isimlere yapılan zulümlerden dolayı devlet adına özür dilenmeli ve mezar yerleri ivedilikle açıklanmalıdır" ifadelerini dikkat çektiği bildirgede laiklik karşıtı ifadeler tepki çekti.
Bildirgede laik ulus devlet şu ifadelerle hedef alındı:
"Laik temelde bir ulus devlet inşasına girişen cumhuriyetin yeni yönetici kadroları, homojen bir toplum üretme adına farklılıkları eritmeyi, asimilasyonu, yok saymayı dayatmış ve uyguladıkları politikalarla kardeşlik, adalet ve merhamet duygularını tahrip etmiştir. Kürt meselesinin çözümü ancak ulus devlet paradigmasının ve ırkçı/kavmiyetçi bakışın terk edilmesi suretiyle mümkün olabilir. Devlet, çözüm için bu iradeyi ortaya koymalıdır. Meselenin adalet temelinde çözümü, insani ve İslami bakış açısı ve tarihi tecrübelerden istifade edilerek mümkün olabilir. Maalesef şu ana kadar doğru bir yaklaşım sergilenmediği gibi tarihi tecrübelerden de istifade edilmemiştir"
Gazeteci Murat Ağırel, "Taraf’ şürekâsı yine ortaya çıktı" başlıklı yazısında FETÖ kapsamında kapatılan Taraf gazetesinin çalıştaydaki rolüne değindi.
Ağırel, eski Taraf çalışanları Kerim Yıldız, Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Prof. Dr. Mehmet Asutay ve Taraf'ın eski genel yayın yönetmeni Oral Çalışlar'ın çalıştaya katıldığını yazdı.
Ağırel'in yazısının ilgili kısmı özetle şöyle:
““DPI” denen yani Demokratik İlerleme Enstitüsü adında İngiltere merkezli bir düşünce kuruluşu var.
“Sorosçu” denen yapı bu. Bu yapının içinde Kerim Yıldız, Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Prof. Dr. Mehmet Asutay, Oral Çalışlar gibi isimler var.
Aynı isimler FETÖ’nün operasyon gazetesi Taraf’ta da karşımıza çıkıyordu. Keza daha önce çözüm sürecinde yer alan birçok sözde akil kişiler bu yapının içerisinde bulunuyor.
Tesadüf mü değil tabii ki. Aynı düşünce şeklinin sonucu hepsi.
Efendim bu düşünce kuruluşu “büyük İngiliz düşünürleri” ile ülkelerdeki sorunları tartışıp demokratik çözümler buluyormuş!
Özellikle son günlerde Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan denen terör örgütü liderine Meclis kürsüsünden seslenince liboşu, bölücüsü, Cumhuriyet düşmanı, 2. cumhuriyetçisi sözde akil adamlar yine meydana çıktı.
Bu DPI da resmi sayfasında belirttiğine göre bu 10-12 Aralık 2024 tarihinde İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelmiş ve sivil toplum temsilcileri, akademisyenler ve gazetecileri bir araya getiren Uluslararası Çatışma Çözümü Etkinliği’ne (ICRE) ev sahipliği yapmış.
Daha önce “çözüm, açılım saçılım süreci” zamanında da aynı konulu tartışmalar yapıyordu bu yapı, şimdi de yapıyor.
Yani hıyarım var diyene tuzluğuyla koşan, dışarıdan fonlanan neoliberal tipler bunlar. Sokaktaki vatandaşın derdine çare arayanlar değil, kendilerine yer yapmaya çalışan kişiler bunlar.
Yayımlanan fotoğraflarda görüyoruz ki bu süreçte Ufuk Uras da yer almış. Ufuk Uras hatırlarsanız aylar önce Devlet Bahçeli’yi de ziyaret etmişti.
Eski isimleri sadece bu tür toplantılarda görmüyorsunuz tabii.
HÜDA PAR denen partinin toplantısına gelelim.
“Kürt Meselesine İnsani Çözüm” çalıştayında bir de bildirge yayımlamışlar evlere şenlik. Okuyunca bütün FETÖ operasyonları süreçlerindeki hislerim geri döndü. Başlatılan süreçte “Bize de yer açın” diyor aslında şeriatçı Kürtler.
İşin garibi yazının girişinde saydığım Taraf gazetesi tayfasının tamamı da bu çalıştaya katılmış.
Dahası toplantıda “Türkiye Cumhuriyeti bölünmeli laiklik yok edilmeli” diye kendi paralayan kim var ise çalıştayda yer almış. Kadir Mısıroğlu yaşasa koşa koşa katılır o cins bir toplantı.”