ÖZEL HABER / Zuhal Çiloğlan
TSK’de 25 yıl muvazzaf subay olarak görev yapan Makine Mühendis Kıdemli Albay Öznur Yılmaz, 2019 yılında kendi isteği ile emekli oldu. Son görev yeri Millî Savunma Bakanlığı (MSB) Suriye Sınır Fiziki Güvenlik Şubesi olan Yılmaz emekli olduktan sonra bir kitap yazdı. Türbülans isimli bir kitap yazan Yılmaz, sadece 35 adet satabildi. Bu sayı bile yargılanmasına neden oldu. Dönemin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar kitapta yer alan ifadeler nedeniyle şikayetçi oldu. TELE1'e konuşan Yılmaz, kendisi gibi yargılanan teğmenlere destek verdi.
“BU KADAR YAKIŞAN BİR KUTLAMA YOK”
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz dedikleri için disipline sevk edilen teğmenlerin dünkü savunmasının ardından TELE1’e konuşan Yılmaz, “Göğüslerini gererek ‘Mustafa Kemal’in Askerleyiz’ diye haykırmaları kadar, şerefli askerlik mesleğinin ilk adımının anısına, üniformalarına bu kadar yakışan bir kutlama daha yoktur" dedi.
“SUÇ DEĞİL, ONURDUR”
Teğmenlerin tehdit ya da tenkit içeren herhangi bir söz söylemediğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“Teğmenler üniformaya çok yakışmıştır. Silah yerde çatılır. Kılıç havada… Teğmenler Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde emrettikleri ile paralel Subay Andını okumuşlardır. Başkomutana sadakat ile bağlı olmak ve ‘Mustafa Kemal’in Askeriyiz’ diye haykırmak suç değil, onurdur. Bugün bir lisede öğrenciler, ‘Mustafa Kemal’in Askeriyiz’ deseler okuldan ihraç edilmek için disipline mi sevk edilecekler? Teğmenler tehdit ya da tenkit içeren herhangi bir söz de söylememişlerdir. TSK’yı kamuoyu önünde itibarsızlaştıracak herhangi bir söz ve/veya eylemde bulunmamışlardır.”
“ALIŞILMADIK BİR GÖRÜNTÜ VAR”
Mezuniyet töreninde alışılmadık bir görüntü olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Teğmenlerin başında kılıç çatan bir kadın subay vardır.” dedi. TSK tarihinde bir ilk yaşandığını söyleyen Yılmaz, şu şekilde konuştu:
“Üstelik bir tane de değildir. Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Harp Okulları’nın birincileri kadın teğmenlerdir. O kılıcı kadının çatmasından rahatsız oldular! Devrimler ancak kadın sokağa inince gerçekleşir”
6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nda hukuken suçun kanunda tanımlı olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şu detaya dikkat çekti:
“Erdoğan’ın ‘Bu kılıçlar kime çekildi?’ ve SADAT’ın ‘Bedeli ne olursa olsun ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ narası atarak bir yerlere mesaj verenlerin başının ezilmesini istemesi’ gibi tepkilerinin nedeni anlamak için mezuniyet töreni ile Harp Okullarının birincilerinin kadın subay olması ve TSK’ya yapılan kumpaslar beraber okunmalıdır.
15 TEMMUZ’U HATIRLATTI
TSK’yı itibarsızlaştırma sürecine ilişkin yakın tarihten örnekler veren Yılmaz, şu şekilde konuştu:
“4 Temmuz 2003’te Türk Askerinin başına çuval geçirilmesi ile başlayan TSK’yı itibarsızlaştırma furyası, TSK’nın kıymetli komutanlarına yapılan nice kumpas davaları ile pekiştirilmiş ve 15 Temmuz’da ise Harp Okulu öğrencilerine kadar en acı darbe indirilmiştir. 15 Temmuz’u; “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ diyen vatansever subaylar değil, TSK’ya sızmış FETÖ’cü vatan hainleri yapmıştır. 15 Temmuz sonrasında ise TSK’ nın itibarını zedeleyen nice görüntü vardır. Sarıklı cübbeli generalden tutun, Cumhuriyete, laikliğe alenen saldıran terör örgütüne ‘terör örgütüdür’ diyemeyen bir parti başkanı ile sırmalı üniforması ile aynı karede poz veren generaller vardır. Polisin ‘intikam yemini’ etmiş, kamuoyunda pek konuşulmamıştır. Polis intikam diye bağıramaz. Zira intikam; sevgili halktan değil düşmandan alınır. Batman Mitinginde atılan laiklik karşıtı sloganlar ve daha nicelerinin maksadı konuşulmazken coğrafi olarak küresel bölgesel ciddi tehditler aldığımız tarihi günlerde TSK’nın gözde teğmenlerinin moral motivasyonunu saldırı altında tutmak kime ne fayda sağlar?”