Nefes gazetesi yazarı Murat Muratoğlu bugünkü yazısında Ekim ayında Meclis'e kapsamlı bir vergi paketi geleceğini ifade ederek "En çok ses getireceği belli olan madde de ortada 'katlamalı emlak vergisi.' iki ve daha fazla konutu olanlara artan oranlı vergi…" ifadelerini kullandı.
Murat Muratoğlu yazısında şu ifadeleri kullandı:
Köydeki baba yadigarı ev mi, kıyıda 40 yıllık yazlık mı, yoksa Boğaz’da yalı mı… Hepsi aynı kefede… İkinci ve sonraki her taşınmaz için oran yukarı…
Bir şeyi doğru yapsalar hatırım kalır!
Ankara’nın göbeğinde beş daireyi boş tutup servet kazananla, köyde tek katlı evini yılda iki ay havalandıran emekliyi aynı vergi başlığı altında toplayamazsın.
İkinci evi var diye herkese aynı muameleyi yapamazsın.
Değeri ne kadar, getirisi ne kadar, kullanım amacı ne? Bunları görmezden gelemezsin.
Mehmet Şimşek’in yurtdışı çıkış harcı zammına yaptığı “İmkânı olanlar yurtdışına gidiyor. Elbette imkânı olandan vergi alacağız” yorumu gibi şuursuzca yola çıkamazsın.
***
Bakın Fransa’da da benzer bir vergi var. “Impôt sur la Fortune Immobilière” (Gayrimenkul Servet Vergisi). Zira orada mülk sahipleri mülk sayısına göre değil, toplam gayrimenkul varlıklarının net değerine göre vergilendiriliyor.
2025 için belirlenen 1.3 milyon Euro’luk eşiği aşan net değere sahip olanlardan alınıyor. Vergi oranı da bu eşiği aşan kısım için kademeli olarak artıyor.
***
Yani gerçekten lüks konutlara ve yüksek değerli mülklere sahip olanlar vergi veriyor. Vergi adaleti sağlanıyor. Kimsenin de gıkı çıkmıyor.
Bizde de aynı mantık işlemeli… Nitekim öncesinde gelir testli muafiyet, bölgesel katsayı, tavan ve kademeli geçiş gibi adalet mekanizmalarını yürütülmeli.
Yazlıkçı amcayla emlak baronunun aynı tarifede işi ne? Bunu yapmayın!





