İstanbul Büyükşehir Belediye (iBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Ankara'da medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarını anlatan İmamoğlu, soruları cevapladı. 

AHMAK DAVASI AÇIKLAMASI: YARGIÇLARA GÜVENMEK İSTİYORUM

İmamoğlu, 4 Kasım 2019'daki basın açıklamasında Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği suçlamasıyla açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararının istinaf süreciyle ilgili soru üzerine, "Bu sürecin adil, objektif bir şekilde işleyeceğine inanmak istiyorum. Ne yazık ki ilk mahkemede böyle olmadı. Ben istinaf mahkemesinde hukuka olan inancımı korumak istiyorum. Teamüllere uygun olmayan şekilde hakim değiştirildi ve hakim Samsun'a sürüldü. Daha acısı son İBB Meclisinde AK Parti grup sözcüsü 'hakimi Samsuna neden sürdüğümüzü birazdan anlatacağım' dedi. Bu trajik bir durum. Eylemin dile vurmuş hali. Dil sürçmesi değil. Ve hakim çırpınıyor 'bir yere hukuki anlamda yaşadıklarımı anlatsam' diye. Biz Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) başvuru yapıyoruz; diyoruz ki "İfadesini alın.' HSK bunu reddediyor. HSK'nın çoktan çağırıp kendisinin ifadesine başvurması gerekiyor. Ben nasıl şüphe duymayacağım. Hakim 'Bu davada 2 yıldan fazla ceza verilemez' demişse, buna başsavcının verdiği tepki ne, HSK'nın duyarsızlığı ne? Kaldı ki işin özü ben kimseye 'ahmak' demedim. Bana 'ahmak' diyene sözünü iade ettim. Ama bu konu tartışılıyor. Ben ciddi bir yargısal tacize uğradığımı düşünüyorum. 2019'dan beri bu konunun gündemde tutulması, yaşandığı ortamdan yaklaşık 1 yıl sonra yargıya sevk edilmesi komik bir durum. Yurt dışında soranlar oluyor, nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Ben nasıl anlatayım bunu. Bu kadar komik bir durum var ortada. Üzüntü verici. Yargıçlara güvenmek istiyorum. İstinafta bu işin sonlanarak gündemden çıkmasını bekliyorum" dedi.

İmamoğlu, davanın olumsuz sonuçlanmasının önüne geçmek için CHP Genel Başkanı olması formülünün konuşulmasıyla ilgili, "Fırsatçı bir insan değilim. Böyle bir gündemin parçası olmam. Partimin genel başkanı var. Gerçekten 'dava' bile denmeyecek bir meselenin kurtuluşu 'partiye genel başkan ol' ben görevimin başındayım, İstanbul'a hizmet ediyorum. Böylesi bir kavramla değil; ama bir süreç gelişir, oluşur, ya da dönemimin sonu olur, başka bir vesile olur; oluşana kadar da İstanbul'a hizmet etmeyi çok önemli buluyorum ve başarılı olmayı istiyorum. Öyle bir gündemim yok" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI YANITI

İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili soruya ise "Adaylık kavramı kirlendi, bu her gün yazılıp çizilen bir pozisyona evirildi. Bu gerçekten bizi yoran bir durum. Biz zaten yola çıkmış durumdayız. Bu sisteme karşıyız, yeni bir demokratik düzeni kurma konusunda kararlıyız, yeni, güçlü, demokratik bir halkçılık, dayanışmacı bir ülke, kapsayıcı, kutuplaştırmayan bir toplum vadetme duygusu, sıçrayarak kalkınarak bir ülke var etmek istiyoruz. Bu yolun yol arkadaşı olmak, yolcusu olmak, öncüsü olmak, her konumda mücadele eden birisiyim ben. 2023 seçimlerini kaybettiğimiz günün bir gün sonrasında bir hedef koyan birisiyim. Bunun adaylıkla tarif edilecek bir pozisyonu yok. Günü geldiğinde adaylara da milletimiz karar verecek. Bir kısım elitlerin birkaç kişinin yön vereceği bir biçim değildir. Kaldı ki partim var. Partimin alacağı kararlar, karar mekanizmaları var, onlar işleyecek. Cumhurbaşkanına da millet karar verecek. Biz bu yolun doğru bir doğrultuda çizilmesi anlayışına sahibim" ifadelerini kullandı.

“BU İŞİN SAĞ AÇIĞI SOL AÇIĞI OLMAZ”

İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda 'Sol açıkta Ekrem İmamoğlu, sağ açıkta Mansur Yavaş var' ifadesi ile Mansur Yavaş ile birlikte cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı pozisyonlarına bakışı sorulması üzerine, "Tam da bu kesitiyle, bu boyutuyla gündemimizde olmayan bir kavram. Ben Mansur Bey'in başarısıyla gurur duyarım. Onun beğenilmesiyle onur duyarım. Ve bizim belediye başkanlarımızla diyaloğumuz, irtibatımız, 2019 yılının ilk aylarından itibaren başlamıştır. Bu alanda sanki bir yarışmış gibi algılanmasına çok üzülüyorum. Böyle bir durumumuz yok. Ben mevki işine, pozisyon meselesine hiç sıcak değilim. Biz takım arkadaşıyız, yol arkadaşıyız. Bu işin sağ açığı, sol açığı olmaz. Yol arkadaşlığı müessesesi benim için önemlidir. Bunu ben genel başkanımla da paylaştım. Yol arkadaşlığı, takım arkadaşlığı meselesinin hedefi tektir. Biz o hedefe koşan insanlarız, o takımın içindeki insanlarız. Günü geldiğinde hem partimizin kurulları hem de milletimiz en doğru kararı verecektir" dedi.

Bu eleştirisini Özgür Özel'e de ilettiğini anlatan İmamoğlu, "Sempatik bir eleştiri olarak alabilirsiniz. Sağ açık, sol açık öyle bir kıyaslamayı doğru bulmuyorum. Mansur Bey şahsına münhasır birisi. Ben kendi kişiliği ve duruşu olan başka birisiyim. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Bizim belediye başkanlarıyla rekabetimiz sadece başarı rekabetidir. Bunu birbirimizi yaralayan bir rekabete asla dönüştürmeyiz. Sempatik eleştirimi kendisine de yaptım. O da 'Doğru söylüyorsun' gibi bir yorumla beni karşılamıştı. Biz yol arkadaşıyız, takım arkadaşıyız. Ortak akılla süreci en doğru yere ulaştırma konusunda kararlı bir ekibiz. Genel başkanım en az benim kadar kararlı. Birbirimizi tamamlayarak, katkı sunarak en başından beri süreci yürütüyoruz" diye konuştu.

YENİ ANAYASA YORUMU

İmamoğlu, parlamenter sisteme bakışıyla ilgili de "Sonuçta bu sistemle beraber seçime gidildiğinde bu sistemle seçilecek cumhurbaşkanı. Ondan sonra bu adımların atılması bir süreçtir, en hızlı olması elbette benim dileğimdir. 'Yeni anayasa' diyorlar; bu sistemin yeni anayasaya mı ihtiyacı var? Karar alınıp uygulanıyor. Bugün karar al, yarın uygula. Bu sistem öyle bir sistem. Ne anayasası?" ifadelerini kullandı.

“KÜRT MESELESİNİ ÇOKTAN ÇÖZMELİYDİK”

İmamoğlu, yeni açılım süreci tartışmalarıyla ilgili ise "Kürt meselesi memleketin önemli bir meselesidir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına bu meseleyi taşımış olmak bizim için sıkıntılı. Çoktan bunu çözmeliydik. Bu, Meclis’teki bir el sıkışma üzerinden yorum yapılacak bir mesele değil. El sıkışma değerlidir. Ancak 'Bugüne kadar niçin el sıkışılmadı' diye eleştirmek daha doğru olur. Türkler ve Kürtler ve diğer etnik kökenler bu milletin ayrılmaz bir parçasıdır. Benim 'azınlık' diye bir vatandaşım olamaz. Benim vatandaşım asil; ne demek azınlık? Böyle bir tarifi reddediyorum. 'Azınlık hakları'; böyle bir şey olmaz. Öyle bir hukuk devleti olmalıyız ki o vatandaş gönülden huzurla, güvenle bu memleketin parçası olacak. Eşit birey, eşit vatandaş. Bir an önce bu konuyla ilgili çözüm süreçleri, problemleri tartışma süreçlerinin en medeni şekilde olgunlaşması, yürütülmesidir dileğim. Bu bir seçim stratejisi ise hiç getirmesinler. Zarar verirler yarın iyi oluşacak bir dönemin başlamasına. Pazarlık meselesi değil bu. Samimiyetle çözülmeli. Samimiyeti inşa etmenin yöntemleri var. Şu anda boşuna hapis yatanlar, hukuksuzluğa uğrayanlar, belediyelere kayyum atamalar gibi gibi birçok düzenleme hemen yapılır. Umarım yapılır. Güzel şeyleri alkışlamak o kadar keyiflidir. Ekonomi düzelsin alkışlarım" dedi.

Üzerine beton blok düşen işçi hayatını kaybetti! Üzerine beton blok düşen işçi hayatını kaybetti!

Kapak (4)

Kaynak: DHA