İzmir’de, toplu iş sözleşmesindeki anlaşmazlık nedeniyle başlayan grev devam ederken DİSK VE İzmir Büyükşehir Belediyesi arasındaki görüşme sona erdi. Görüşmenin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay açıklama yaptı.
“Benim açımdan bu kişilerle görüşme yolu kapanmıştır” diyen Tugay’ın açıklaması şöyle:
“Bugün Ankara'ya gitmiştim. Döndüm. Görüşmeyi yaptık. Şunu söyleyeyim daha önce konuştuğumuz rakamların üzerinde bir rakamla anlaşmaya çalışıyoruz. İlk altı ay 30 ikinci altı ay 19 artış verdik. Yan haklarda da işe devam ve rapor pirimi hariç diğer haklar korundu. Daha önce telaffuz ettiğim rakamların üzerine çıkmış olduk fakat burada maruz kaldığım pazarlıktan çok rahatsızım. Çünkü günlerdir İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye’nin bulunduğu şartlar içerisinde durumumuzu anlatmaya çalışıyoruz. Arkamızda da İzmir halkı ‘Belediyeyi sıkıntıya sokacak bir anlaşmaya imza atma’ diyor.
"SİYASET KOKAN LAFLAR EDİYORLAR"
Bu esnada ne oluyor? Sendika yöneticileri, DİSK temsilcileri yöneticileri siyaset kokan laflar ediyorlar. Siyasete malzeme edilmeye çalışılıyor. Açıkçası kimin ne kadar siyasi niyetlerle bu işe dahil olduğunu artık çözemez hale geldik. Şube başkanlarından birisi kurultay delegemiz, Ege bölge başkanı milletvekili adayı olmayı planladığını bildiğimiz bir arkadaşımız. Ben şimdi bunlardan ari olarak belediye başkanı olarak baktığımda siyaset yapmadığıma eminim. Amacım siyaset yapmak değil belediyeyi yönetmek. Sorumluluğum İzmirlilere karşı.
“BU PARA HALKIN PARASI”
Şehrin hizmete ihtiyacı var. O hizmet için bütçeye ihtiyaç var. Diğer taraftan arkadaşlarımızın ücretlerinin düzenli ödenmesine ihtiyaç var. Bu denklemde her şeyin yerine oturması zorlanacak bir limit var. Biz bu limiti maksimum olarak zorladık. Önümüzdeki günlerde şu konuştuğumuz rakamlar da bize zorluk çıkaracak rakamlar. Sadece bin lira artış yapsak 23 milyon lira aylık para gerekiyor. 2 bin lira yapsan ayda 46 milyon. Çok küçük rakamlar olarak görülebilir ama 3 bin lira yapsak ayda 69, yılda 820 milyon lira demek. Bu para halkın parası. Bu parayı küçümsemeye hakkı yok. Teklif ettiğimiz rakamları kurban pazarlığına çevirmenin alemi yok.
Bizim sendikadan beklediğimiz şey kurumun, Türkiye'nin şartlarını görmesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yıpratmaması, İzmir halkını sıkıntıya sokmaması, anlayışla karşılaması ve toplu iş sözleşmesini imzalaması. Ben bu akşam sadece ve sadece pazarlığın başka boyutuyla bizimle muhatap olan insanlar gördüm. Bana Türkiye'nin halinden İzmir'in halinden anlayacak insanlar lazım. Beni anlamalarını istemiyorum ama bu toplumu bu şehri bu ülkeyi anlamak zorundalar. Belediye bütçesini en doğru en adaletli nasıl kullanırız onu konuşuyoruz. Bana en acı gelen şu ki, şu önerdiğimiz rakamlarla geldiği rakamlar hiçbir sendikanın şimdiye kadar imzalamadığı rakamlar. Biz bu süreçte karşımızda sadece değişik niyetleri olan sendikal anlaşma dışı niyetleri olan, iktidar güç mücadelesi veren gruplar görüyoruz. Kamuoyuna yansıyan siyasi açıklamalar herkesin malumu. Ben halkımıza hizmet etmeye çalışıyorum.
"BU ANLAYIŞLA GÖRÜŞMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Bu durum çok dramatik bir durumdur. Günlerdir arkadaşlarımız bu görüşmeleri sürdürüyorlar. Bana bugün belki anlaşabiliriz dediler geldim ancak anlaşmayı zora sokmak içi bir şeyler söyleyen grup gördüm. Bu durumu önce bu sendikalara umut bağlayan, sonuç bekleyen çalışanlarımıza havale ediyorum. Sonra da İzmir halkının takdirine havale ediyorum. Diyorlarsa da ki bu arkadaşların yaptığı doğrudur lütfen gelsin bana söylesin. Sadece anlaşmak için üzerimize düşeni yaptık. Benim açımdan bu kişilerle görüşme yolu kapanmıştır. Ben görüşmek isterim ancak bu anlayışla görüşmemiz ve anlaşmamız mümkün değildir.”