Bolu’da 21 Ocak'ta Grand Kartal Otel'de 36’sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin de yaralandığı yangın faciasının ilk duruşması bugün Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerinin aralarında bulunduğu 19’u tutuklu 32 sanık hakim karşısına çıktı.

Duruşmada; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok da kendilerine ayrılan kısma oturup, duruşmayı takip etti.

Kartalkaya-6

Yangın faciasında hayatını kaybeden kişilerin yakınları duruşmanın yapılacağı spor salonunun önünde ellerinde, "Siz sanıyorsunuz ki hep tanımadıklarınız ölecek" , "İmzanın bedeli, hukuk önünde ödenir" , "Küller soğur vicdan soğumaz" , "İhmal değil, olası kast" , "İhmal değil göz göre göre kıyım" yazılı dövizlerle bekledi. Yakınlardan bazıları duruşmanın başlamasını beklerken gözyaşlarına hakim olamadı.

Berhan Şimşek CHP'den ihraç edildi!
Berhan Şimşek CHP'den ihraç edildi!
İçeriği Görüntüle

SANIKLARI GÖRÜNCE FENALAŞTI

Duruşmada sanıklar içeri girdiği sırada yangında oğlu Yılmaz Sarıtaş ile torunları Doruk ve Nehir'i kaybeden Gülizar Sarıtaş fenalaştı. Gülizar Sarıtaş, sağlık ekibinin müdahalesi sonrası salondan çıkarıldı.

AHMET DEMİR’İN SAVUNMASINDA AİLELER TEPKİ GÖSTERDİ

Grand Kartal Otel’in sahiplerinin diğer oteli olan Gazelle Resort Otel’in Müdürü tutuklu sanık Ahmet Demir’in savunması alındı.

Ağlayarak savunma yapan Ahmet Demir, “Samimi duygularımla yaşadığım üzüntüyü paylaşmak istiyorum. Orada yitirilen her can için gecelerce uykusuz kaldım. Hala aklımdan çıkmıyor. Gözyaşı döküyorum. Hepimizin ailesi, evladı var. Olmasa bile vicdan taşıyoruz. Giden canları geri getiremeyiz ama acısını yaşıyoruz. Ölenlere rahmet yaralılara şifa diliyorum. Allah milletimize böyle acılar yaşatmasın” dedi.

"O OTELDE BİR SORUMLULUĞUM YOKTUR"

Savunmasına devam eden Demir, “Otel sahiplerini iyi tanıyan biriyim. Ailenin hiçbir ferdinin bile isteye birinin zarar görmesine göz yumması olası değildir. Bildiğiniz gibi aile ile aynı çatı altında birkaç otel bulunmaktadır. Oteller aynı aileye ait olduğundan personel birbirine yardımcı olmaktadır. Ama resmi olarak bir görev yükümlülüğü yoktur. Ben Gazelle Otel’de müdürüm. Grand Kartal Otel’de herhangi bir yetki ve sorumluluğum yoktur. Kimse kimsenin yönetimine karışmadığı gibi sorumluluğunu da almaz. Grand Kartal Otel’in sorumlularından olduğuma dair herhangi bir belge yoktur. Telefonumun sinyalleri incelendiğinde çalıştığım otelde sinyal vermektedir. Grand Kartal Otel’de çok nadir ziyarete gittiğim de sinyallerde görülebilir. O otelde bir sorumluluğum yoktur. Ben telefonla aranmadım, mesaj atılmadı, bana o otelle ilgili bilgi verilmedi. Yöneticisi olsam bana bu bilgi verilirdi” dedi.

"EVRAKIN HAZIRLANMASI ADINA HATIR İÇİN"

Mahkeme Başkanının, Grand Kartal Otel’in Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir’in yangın raporu eksiklikleriyle ilgili kendisine bir şey sorup sormadığıyla ilgili soruya Ahmet Demir, “Hayır, beni aramadı. Evrak içeriğine vakıf değilim, evrakın hazırlanması adına hatır için Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile bir telefon görüşmesi yaptım. Sedat Gülener, hafta içinde gerekli arkadaşlara ileteceğini söyledi. Yılbaşına doğru bana döndü ve işleminiz tamam dedi. Ne işlem olduğunu bilmiyorum. İddiaları kabul etmiyorum. İşlemin sonuçlandığını Kadir mi Sedat mı söyledi net hatırlamıyorum. İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun, yangın raporuyla ilgili telefonda, ‘hafta içinde soralım bilgi veririz’ dedi. Kadir Özdemir’in sunduğu bir başvuru var, yıl sonu gelmeden bitebilir mi diye sordum” diye cevap verdi.

Savunma yapan FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi tutuksuz sanık Ali A., "Haksız yere bu davaya dahil olmuş durumdayım. Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyon sürecinde yangınla ilgili bir denetimimiz bulunmamaktadır. Biz Turizm Bakanlığı'nın yetkilendirdiği Turizm Geliştirme Ajansı'nın belirlediği kriterler üzerine yetkiliyiz. Bu kriterler çerçevesinde denetimler yapıyoruz" dedi.

"DETAYLI DENETİM YAPABİLECEK YETKİMİZ YOKTUR"

Bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu öne süren Ali A., "Denetimler 3 aşamada yapılıyor. Bu sene 3’üncü aşama denetime geçtik. Grand Kartal Otel'de 2023-2024 tarihinde Aleyna Hanım yapmıştır. Kendisine TGA tarafından verilen yetki, o incelemeyi yapma yetkisi vermemektedir. Bizi bu davaya sürükleyen A2 Yasal Uyum maddesidir. Bizim bu madde kapsamında detaylı denetim yapabilecek yetkimiz yoktur. Bahsettiğimiz konular dikkate alınarak, yeni bilirkişi heyeti atanmasını talep ederek yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz. Bu delillere istinaden suçsuz olduğumdan beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

TUTUKLU SANIK FENALIK GEÇİRDİ

Diğer yandan Ali A.'nın savunması sırasında, otelde elektrik teknisyeni olan tutuklu sanık Hüseyin Özer fenalık geçirdi. Özer, jandarma eşliğinde sağlık kontrolüne götürüldü. Duruşmaya salonu havalandırmak için ara verildi.

BARO BAŞKANI, DAVA SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ

Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel Yangını davasına ilişkin değerlendirme yaptı. Baro Başkanı Barut, salondaki kalabalığa dikkat çekerek, "Kartalkaya faciasının ilk duruşma günü. Muhtemelen yaklaşık 10-15 gün duruşma devam edecek. İddianamenin kabulünden sonra sanıkların savunmaları alınmaya başlandı. Şu anda 4’üncü, 5’inci sanığın ifadesi, savunması alınıyor. Tabii ki buna karşı avukatları ve sanık avukatları bir şekilde soru sorarak savunmanın şeklini yapmaya çalışıyorlar. Sanırım bu ilk duruşma yaklaşık 10-15 günlük bir süreç olacak. Çünkü taraf olarak yaklaşık 250 kişilik, taraf söz konusu. Hepsinin birden fazla avukatı veya yakınlarına saydığınız zaman yaklaşık 500-600 kişilik bir salonda kitle sayısı mevcut" dedi.

‘İTİRAZLARIMIZI YAPACAĞIZ’

Diğer baroların duruşmaya katılmasına izin verilmediğini belirten Başkan Barut, "Türkiye Barolar Birliği, bir kısmı Bolu Barosu ve bir kısım barolar; Türk 1136 sayılı avukatlık kanunu, 76 ve 95’inci madde uyarınca katılma talebinde bulundular. Keza anılan maddeler uyarınca özellikle yaşam hakkının ihlali, baroların görevleri dahilinde. Baroların buna karşı mücadele etmesi dahilinde olmasına rağmen, mahkeme heyeti başkanı talebi reddetti. Buna karşı da itirazlarımızı yapacağız" ifadesini kullandı.

‘SAAT 22-23’e KADAR DEVAM EDECEK’

Barut, duruşmaların gece saatlerine kadar süreceğini belirterek, "Duruşmanın belirttiğiniz gibi her gün yapılması ve devam etmesi bekleniyor. Muhtemelen saati mesai saatinin dışında da akşam saat 22-23’e kadar devam edecek şekilde ayarlanmış vaziyette. İçeride şu anda her şey bu şekilde devam ediyor" diye konuştu.

‘MÜŞTEKİLERLE, SANIKLAR ÇOK FAZLA BİRBİRİNE YAKIN’

Barut, duruşma salonunun dar olduğunu ifade ederek, "Tabi müştekilerle, sanıklar çok fazla birbirine yakın. Müştekilerden özellikle yakınlarını kaybeden kişilerin, sanıklara gösterdiği tepkiler devam ediyor." dedi. Barut, güvenlik güçlerinin savcılık personellerine karşı gösterilen tepkiyi de engellemeye ve duruşmanın düzenini bozmadan devamını sağladığını belirtti.

‘ARA KARAR BELLİ OLACAK’

Sanıkların tahliye talebi olduğuna işaret eden Barut, "Tabii bizim için de önemli olan adil yargılama çerçevesinde duruşmanın bir şekilde kişilerin de hiçbir şekilde iddianame sonucunda alması beklenen cezaların en yüksek şekilde alması. Tabi bir kısım sanıklar tutuklu. Onların da her savunması sunan sanıklarından sonra tahliye talepleri var. Tahliye talepleri en son ilk duruşma ara kararında tahliye talepleri görüşülecek. Kimin tahliye olup olmayacağı heyetin vereceği yaklaşık 1 hafta 10 günlük süreç sonucunda ara karar ile belli olacak" diye konuştu.

'İFTİRA ATIYORLAR'

Grand Kartal Otel’in sahiplerinin diğer oteli olan Gazelle Resort Otel’in elektrik teknisyeni tutuklu sanık Tahsin Pekcan duruşmada savunmasını yaptı. Pekcan, “Yakınlarını kaybedenlerle aynı acıyı paylaşıyorum. Grand Kartal ve Kartal Otel’den Bayram Ü. ve Hüseyin Özer sorumluydu” dedi.

Soruşturma aşamasındaki ifadesinde geçmiş yıllarda yangın sisteminin kontrolünü ‘Hüseyin Özer ile yaptık’ dediği hatırlatılan Tahsin Pekcan şöyle devam etti:

“Bu rutin bir kontrol gibi değildi. Otelde tadilat yapılmıştı. Bir cihazın çalışıp çalışmadığına baktık. Bana onunla git bak dediler diye gidip baktım. Otelin sahipleri Ceyda ve Elif hanımlardan otellere ilişkin talimat almadım. Ben Gazelle Otel’de çalışıyordum. Yangında Grand Kartal'da değildim. Elektrikli mutfak aletlerinin bakım, servis çağırma gibi yetkilerinin kimde olduğunu bilmiyorum. Grand Kartal ekibinin başında Hüseyin Özer vardı. Yangın, kontrol paneli resepsiyonun arkasında bir oda var, oradadır. Bildiğim kadarıyla odalarda ufak bir tadilat yapıldı ne yapıldığını bilmiyorum. Tadilatı taşeron firma yaptı. Yağmurlama sistemi yok diye biliyorum. Hüseyin Özer'in benim ekip şefi olduğumu söylemesi suçtan kurtulmak için attığı iftiradır. İkimizde aynı seviyedeyiz, ben Gazelle’de teknik ekip şefiyim. Benim şef olarak kimin çalışacağına karar verme, imza atma gibi yetkim yoktur. Gazelle Otel’in Müdürü Ahmet Bey, benim personel yönlendirilmesiyle benim bir ilgim yoktur demiştir. Bir yönetici Gazelle’de varken benim bir karar vermem mümkün değildir. Kendi beyanını kendi çürütmüştür. 1 yılda sadece 2 kez çıktığım bir otelin yangın sisteminin ne kadar arıza verip vermediğini bilmem mümkün değildir. Hangi firmayla ne şekilde anlaşılacağına Kadir Bey karar verir. Elektrik sorumlusu olan herkes üstündeki suçu atmaya çalışmaktadır. Atılı suçların hiçbirini kabul etmiyorum.”

‘ADALETE, GÜVEN AÇISINDAN TERS DÜŞTÜĞÜ KANAATİNDEYİZ’

Barut, Kültür ve Turizm Bakanlığı personelinin davada bulunmamasına ilişkin ise şunları söyledi:

"Şöyle biliyorsunuz dosya kapsamında bilirkişi raporunda aynı birinci derecede etkili olan 4 tane kurum vardı. Belediye, Özel İdare, Kültür Turizm Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanlığı. Şu anda içeride sanık sandalyesinde olan Bolu Belediyesi'ne bağlı itfaiye müdürlüğü ve belediye başkan yardımcısı var. Aynı zamanda özel idareden sanıklar, mevcut. Ancak soruşturma izni verilmemesi sebebiyle bakanlık tarafından, 2 tane kurum hakkında şu anda içeride yargılama yapılmıyor. Onlarla ilgili soruşturma izni verilmeme kararının kalkması bekleniyor. O karar kalktıktan sonra da kanaatimce bu davanın birleşmesi gerekiyor. Bu dava içerisinde onları da sanık olarak görme imkanımız olacak. Yoksa bilirkişi raporunda birinci dereceden etkili olduğu söylenen dört tane kurumun ikisinin yargılanıp ikisinin yargılanmaması bizce adalete, güven açısından ters düştüğü kanaatindeyiz."

‘İLGİM YOK’

Otelde elektrikçi olan tutuklu sanık Hüseyin Özer’in savunması alındı. Özer, “Bazı ifadelerde benim sorumluluğum olduğu söylenmiş ancak bu belki çok eski çalışan olduğum için göz aşinalığıdır. Benim sigortam Gazelle Otel’den ödenmektedir, yanan otelde çalışmıyorum. Talimatla basit kablo çekme işlerini yapardık. Dosyanızda bulunan kamera görüntülerinin kablolarını biz çektik. Yangın sistemleriyle bir ilgim yoktur. Kurulumunu da çalışmasını da bilmem. Ben hiçbir işi talimatsız yapmam. Yangın olduğunda otelde değildim, oğlum ameliyat olmuştu. Haberi duyunca otele gittim jandarma herkesi topladı. O zamandır cezaevindeyim. Sezon öncesi bakımcı firmalar gelir, bakımını yapar giderler, o maksatla gerekli incelemeleri yaparız dedim. Grand Kartal Otel’in veya Kartal Otel’in kendi teknik kadrosu yoktur. Gazelle Otel destek vermektedir. Tahsin Bey ile yangın panelinin bakımını biz yapmadık. Biz videosunu çekip muhasebeye verdik, muhasebe görüntüsünü istemişti. Patronların talimatıyla Grand Kartal’a destek verdim. Ben Kartal A.Ş.’den emekli olunca patronlarımızın ısrarıyla Gazelle’de çalışmaya devam ettim. Mutfakta kaçak akım rolesi yoktur. Role hakkında da kimseye bilgi vermedim. Kullanılan ızgaraların 2 emniyet sigortası vardı. Otelin herhangi bir yerinde kaçak akım olayı yoktu. Olay sabahı kayıt cihazları için jandarmaya yardımcı oldum. Orada cihazları jandarmaya tarif ettim şifrelerini bizzat görevli savcılara da söyledim” dedi.

‘DENETİMDEN KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YETKİLİ’

Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel duruşmasında İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı tutuklu sanık Bünyamin Bal’ın savunması alındı. Bal, otelin turizm belgesi olduğu için İl Özel İdaresi’nin denetim yetkisi olmadığını, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkili olduğunu ifade ederek, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gelen yazıda bana sorgulama izni verilmedi. Elimde olan bir şey değil. İddianameyi bilirkişi raporlarını, yönetmelikleri, mevzuatı okudum. Yaptığım incelemelere göre İl Özel İdaresi’nin yangınla ilgili bir teşkilatı yoktur. Türkiye'de hiçbir yerde yoktur. İçişleri Bakanlığı teşkilat şemasında İtfaiye Müdürlüğü yoktur. İsteseniz de kuramazsınız. Bu yüzden 1- İl Özel İdaresi’nin yetki alanı değildir. 2- O yüzden itfaiyeden belge alınır. 3- yangın denetimi yapacağına dair bir durum yoktur. Otel işletmeciliğinde, yapımında her süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığı görev alır. Denetimin her aşamasında bu mevzuat çıkartma kabiliyetine sahip kurum tarafından yapılmalıdır. 2017 yılında yapılan değişiklikle tek yetkili Kültür ve Turizm Bakanlığı'dır deniyor. Grand Kartal Otel’in faal bir otel olduğunu düşünürsek tamamlanan yatırımın fikir projelerine, iş yeri açma ruhsatı veya işyeri belgesi başvurusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı denetler. Mevzuat sadece denetim sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu ortaya koymaktadır” diye konuştu.

‘SUÇUM NEDİR BİLMİYORUM’

Yangın faciasında kendisinin bir kusuru olmadığını ifade eden Bal, “Mevzuat uyarınca Grand Kartal, 3 yıldızlı bir otel olup değerlendirme formuna tabi olduğu 176 ve 179 sayılı maddelerde puanlamalara yer verilmektedir. Başka otellerde yangın denetimi yapıldığı ve itfaiye müdürlüğüyle yazışmalar yaptığı yer almaktadır. Bu da bakanlığın denetimi yaptığını göstermektedir. İl Özel İdaresinin nelere bakacağı, ne sıklıkla denetleneceği ortaya konulmamış ve düzenlenmemiştir. Kuramayacağı bir teşkilatla İl Özel İdare yangın denetimi yapamaz. Suçum nedir vallahi billahi bilmiyorum 5 aydır tutukluyum. Oteli denetleyen personel ben değilim. Otel yangınıyla ilgili şahsıma sunulmuş hiçbir aksaklık, kusur yoktur. Benimle illiyet bağını anlamış değilim. Üst makamlardan gelmiş bir talimat yoktur, dolayısıyla kusurum yoktur” dedi.

Oteli denetleme görevinin bulunmadığını söyleyen sanık Bal, “Bana görev verilmemiştir. Hiçbir ruhsat işleminde bulunmadım, hiçbir denetimde bulunmadım, Ruhsat Denetleme Müdürlüğünden tarafıma yazı gelmemiştir. Yangın denetimi yapmak görevim değildir. Hiçbir evrakta imzam da yoktur. Dolayısıyla bağım yoktur. Olur verdiğimiz komisyonlar, yıllık planda müdürlerin şu personelle şu denetimleri yapacağız planlaması gibidir. Ben yangından sonra arkadaşların yanına gittim, sordum. Otelle ilgili denetleme görevimiz var mı diye sordum. Müdüre hanım denetimin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılması gerektiğini söyledi” ifadelerini kullandı.

' DENETİM YAPACAK UZMANLIĞIMIZ YOK'

İl Özel İdaresi Genel Sekreteri tutuklu sanık Sırrı Köstereli’nin savunması alındı. Köstereli, Vali’nin verdiği yetkiyle çalıştığını ifade ederek, “Grand Kartal Otel, 1998 yılında inşaata başlamış. İmar ve projeleri bölgenin turizm bölgesi olması nedeniyle bakanlığın onaylamasıyla iskan ve imar verilerek faaliyete başlamış. 2007'ye kadar da zaten işletmede bulunan bir otel. 1999'dan 2007'ye kadar İl Özel İdaresi zaten devrede yok. 2007'den sonra şirkette ayrılık söz konusu olmuş. Ruhsat yetkisi de mücavir alan olduğu için İl Özel İdaresi’ne verilmiş. 2021 yılında da yangın yeterlilik belgesi verilmiş. Umuma açık dinlenme yerleri için bir belge listemiz var. İşyeri sahipleri bunları bize getirir. Daha sonra denetimler yapılarak ruhsatı verilir. Bu alan turizm belgeli bir alan, 2020’de değişen fıkra ile bir karar verilmiş. Turizm işletme belgeli tesisler ve verilmesine esas unsurlar bakımından sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı belge verebilir. Bu hüküm geldiğinden beri başkaca bir belge aranmaz. Bu hüküm geldiğinden beri bu alanda yetkimiz yok. Yangınla ilgili denetim yapacak uzmanlığımız da yok. Ben mülkiye müfettişleri denetleme yaparken otellerde denetleme yapıldığını öğrendim. İlgili personele sorduğumda otelleri denetleme yetkimiz olmadığını söyledi. Yakın bölgelere gittiklerinde uğradıklarını, gıda mühendisliği gibi alanlarda denetim yaptıklarını söyledi. Açıkça yetki aşımı yapmışlar yani. Bizim de o personele disiplin işlemi yapmamız gerekiyordu, tutuklanınca işlem yapamadık” dedi.

'EVRAKI İŞLEVSİZ BIRAKMAKLA SUÇLANDIM'

Sanık Köstereli, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım İşleri Genel Müdürlüğü İl Özel İdareye bir yazı yazıyor. Evrak benim sistemime düştüğünde ben de gereği yapılsın diye alt personele havale ediyorum. Evrak diyor ki 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununa göre bu otelin belgesini yenileyin. İş yeri açma ruhsatında bir değişiklik olursa, ivedi şekilde tarafımıza bildirin denmektedir. Bu yazıda denetim yapın gibi değil, değişikliği bildirmemiz istenmişti. Gereği yapılsın denilen evrakı işlevsiz bırakmakla suçlandım. Turizm işletme belgesinin nasıl verildiğini anlatmak istiyorum. Bolu'da bir otel yapıldı. Bize iş yeri açma belgesi için müracaat ediyor. Turizm teşvik kanunu uyarınca bakanlığa bildiriyoruz. Turizm işletme belgesi olmadan iş yeri açma ruhsatının bir geçerliliği bulunmuyor. Bu yeni açılan otel bakanlıktan turizm teşvik belgesini alamadı. Bakanlık da bizden otelin iş yeri ruhsatını iptal edip kapatmamızı istedi. Biz de oteli kapattık” diye konuştu.

'DENETİM YETKİMİZ YOK'

Köstereli, “Genel sekreter olarak yangın denetimi görevim yok. Görevim olmayan bir durumdan dolayı ben 5 aydır tutukluyum. Ailemden uzağım. İşlemediğim bir suçtan dolayı tutukluyum. 61 yaşına gelmiş hastalıkları olan biriyim. Beraatimi istiyorum. Tanıdığım insanların aileleri çocukları rahmetli oldu. Baş sağlığı ve sabır diliyorum. İl Özel İdaresi olarak Grand Kartal olayında kusurumuz yoktur. Denetim yetkimiz yok. Denetim sonucunu ben bilmiyorum ancak olumsuzluk olursa bana geliyor” ifadelerini kullandı.

DURUŞMAYA YARIN DEVAM EDİLECEK

14 saatten uzun süren duruşma, son olarak tutuklu sanık Özel İdare Ruhsat Müdürü Yeliz Erdoğan’ın ifadesinin alınmasının ardından sona erdi. Duruşmaya sabah saatlerinde devam edilecek.

YANGINDA 8 YAKININI KAYBEDEN AVUKAT GÜLKTEKİN SÖZ ALDI

Bolu'daki otel yangınında oğulları Bilal Gültekin, Enes Gültekin, kızı Rümeysa Gültekin, gelini Sena Gültekin ve 4 torunu olmak üzere toplamda 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, sanıkların kimlik tespiti başlamadan önce mahkeme heyetinden kısa bir söz hakkı istedi. Avukat Gültekin, cübbesini çıkararak yaptığı konuşmada, "Hayatta 8 evladının arkasından, duruşmalarında avukat olmak varmış. Avukat olarak konuşmayacağım için cübbemi çıkarıyorum. Gelerek destek verenlere teşekkür ediyorum. Davanın siyasileşmesini istemiyorum. Avukat olarak davanın kişiselliğine inanıyorum. Bu meseleyi siyasallaştırmayalım. Yargılama süresince mahkemeyi rahat bırakalım. 78 candan Bilal'imi kaybettim. Boğaziçi mezunuydu. Kurduğu şirketle ihracat yapan vergi veren biriydi. Gelinim Zehra, ODTÜ İşletme mezunuydu. Türk Hava Yolları'nda çalışıyordu. Maaşından burs verdiği 18 kişi çıktı. Kızım Rümeysa 15 yıllık eczacıydı, doktordu. Torunlarım 11, 8, 5 ve 2,5 yaşındaydı" dedi.

GÜLTEKİN: SAHTE GÖZYAŞI DÖKECEK BU SANIKLARIN SÖZLERİNİ KALDIRAMAYACAĞIM

Avukat Gültekin, "Merhametsizlere sormak istiyorum. 2 arabayı kurtarırken kapıları açmayıp, o insanların evlatlarının ölmesine nasıl razı oluyorsunuz? Ceza almanız için elimizden geleni yapacağız. Biz bu dünyanın tek olduğuna inanmıyoruz. Öte dünyada da iki elimiz yakanızdadır. Mahkemenin vereceği cezayı bilmem ama vicdanınızdan kurtulamayacaksınız. Buraya getirilen sanıklar, sorumluların bir kısmıdır. Turizm Bakanlığı yetkilileri dışarıdadır. Bu engeli de aşacağız inşallah. Bu merhametsiz yürekleri alıp, yargının karşısına çıkaracağız. Adaletin tecelli edeceğine inancım tamdır. Olay karşısında beyanda bulunurken, gerçek dışı konuşacak ve sahte gözyaşı dökecek bu sanıkların sözlerini kaldıramayacağım. Duruşma salonundan ayrılmak istiyoruz" diye konuştu.

Gültekin ve diğer yakınları, daha sonra salondan ayrıldı.

Kk-47

AİLELER DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA YAPTI

Duruşma öncesinde yangın faciasında yakınlarını kaybeden aileler basın açıklaması yaptı. Açıklama, aileler adına yangında oğlu Ömür'ü kaybeden anne Zeynep Kotan tarafından okundu. "O gece yalnızca bir yangın çıkmadı, o gece göz göre göre gelen, bile bile yapılan ve engellenmeyen bir katliam yaşandı. Bunun adı ihmal değil, bunun adı cinayettir" ifadelerine yer verilen açıklama şu şekilde:

"Grand Kartal Otel, Kartalkaya'daki en büyük ve en bilinen otellerden biridir. Otelin sahipleri ve yöneticileri binayı avuçlarının içi gibi tanıyorlardı; yangın riskini, güvenlik açıklarını, eksik yangın tüplerini, olmayan yangın merdivenlerini, yıllardır bakımı yapılmayan sistemleri biliyorlardı. Biliyorlardı ki, bir yangın çıkarsa burada insanlar ölecek. Yine de hiçbir önlem almadılar ve ne yazık ki yangın sırasında bile Grand Kartal Otel'in sahipleri, yöneticileri ve çalışanları hiçbir şey yapmadılar. Ne bir uyarı verdiler, ne bir alarm sistemi devreye girdi, misafirler tek bir kelimeyle, tek bir işaretle bile uyandırılmadı. Onlar arabalarını kurtarmaya giderken, bizim canlarımız içeride dumandan boğuluyordu. Biz mi sevdiklerimizi ölümden ölüm beğenirken, otel sahipleri çoktan karşı otele geçmiş, meyvelerini yiyorlardı. Bu nasıl bir umursamazlık, nasıl bir merhametsizlik, nasıl bir vicdansızlıktır?

Biz her şeyi takip ettik, ediyoruz. Olaydan yalnızca bir ay önce hazırlanan ve otelde yangın önlemlerinin eksikliğini açıkça ortaya koyan ancak otel sahiplerinin 'Bu önlemler çok masraflı' diyerek geri çektirdiği denetim raporunu biliyoruz. Bu ihmali göz yuman mal yetkilileri, yangının söylenenden daha erken başladığını, yangın anında yalnızca ayrıcalıklı misafirler için yapılan kurtarma operasyonunu, tüm otel yöneticilerinin ve personelinin kurtulduğunu, bilirkişi raporunda da açıkça belirtilen altın zamanın, canlarımızı kurtarmak için değil, otel sahiplerinin araçlarının çıkarılması için kullanıldığını, karar kılan delilleri silinen kamera kayıtlarını da biliyoruz. Artık tek bir beklentimiz var: Yargılama süreci şeffaflıkla yürütülsün ve tüm gerçekler gün ışığına çıksın."

K A R T A L-2

LİSENİN SPOR SALONU DURUŞMA SALONUNA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Dava için Bolu Sosyal Bilimler Lisesi içerisinde yer alan spor salonu, 700 kişilik mahkeme salonuna dönüştürüldü. Mahkeme salonu, kamera sistemlerinden alt yapısına kadar son teknoloji ile donatıldı. Öğrenci pansiyonu olarak kullanılan alandaki yemekhane de avukatların duruşma aralarında kullanabileceği 150 kişilik dinlenme alanı haline getirildi. Okulda ayrıca kadın ve erkek tutuklular için ayrı bölümler hazırlandı. Mahkemenin yapılacağı okulun çevresi, polis ekipleri tarafından barikatlarla tamamen kapatıldı. Yeni otopark alanları oluşturulurken, polis ekipleri de yoğun güvenlik önlemi aldı.

BİN POLİS GÖREV YAPIYOR

Okula giden ana yol, iki yönlü olarak ulaşıma kapatıldı. Mahkeme salonuna girecek kişilerin, polis ekiplerinin oluşturacağı kontrol noktalarından listedeki isimlerine bakılarak girişlerine izin veriliyor. Mahkeme boyunca okul içerisinde ve dışında çevre illerden gelen takviye ekiplerle birlikte yaklaşık 1000 polis görev yapıyor. Mahkeme salonunun önüne AFAD ve Kızılay ekipleri tarafından görevliler için de çadırlar kuruldu. Hayatını kaybeden 78 kişinin aileleri ve oteldeki yangından sağ kurtulan kişiler ile çok sayıda vatandaş duruşmanın görüleceği salona akın etti. Davaya katılacak olanlar polis kontrol noktasından geçirildikten sonra alana alınıyor. Çok sayıda vatandaşlar da ellerinde ‘Başka Ceren yok’, ‘İhmal değil, olası kast’, ‘Yangının adı Kartalkaya’, ‘Hesap verilmeden yas tutulmaz’ yazılı dövizler taşıdı.

Katalkayaa

İDDİANAMEDEN

İddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar'ın olaydan "olası kastları ile sorumlu oldukları" belirtiliyor.

İddianamede bu 13 kişiye, 78 kez "olası kastla öldürme" suçu ile "olası kastla kasten yaralama" suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası verilmesi talep ediliyor.

İddianamede, otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ile Muharrem Şen, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Kaynak: Ajanslar-DHA-ANKA-AA