Haber

Özgür Özel Kırşehir'de: Koca meydan 'istifa' diye inliyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kırşehir'de gerçekleştirilen 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinginde yurttaşlara seslendi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştiren Özel, CHP'li belediyelere yönelik operasyonları futbol örneği üzerinden anlattı. Özel, Kırşehir'i işaret ederek "Koca bir meydan 'İstifa' diye inliyor. 23 yılın sonunda bu şehir, İstanbul, Türkiye başka bir tercihte bulunmuş. Siyasi hayatının sonuna bir darbenin başı olarak geçmenin sonu budur işte" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlattığı 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerine Türkiye'nin dört bir yanında devam ediyor. Bugünkü mitingin adresi ise Kırşehir oldu.

TARİHİ KALABALIK

Kırşehir'de gerçekleştirilen mitinge, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun çağrısı üzerine çok sayıda yurttaş katıldı. Vatandaşlar miting alanını hıncahınç doldurdu.

İMAMOĞLU YURTTAŞLARA MEKTUBUYLA SESLENDİ

Mitingde ilk olarak Ekrem İmamoğlu'nun mektubu okundu.

İmamoğlu: Dört duvar arasına da koysalar fikirlerimi hapsedemezler
İmamoğlu: Dört duvar arasına da koysalar fikirlerimi hapsedemezler
İçeriği Görüntüle

İmamoğlu'nun mektubunun okunmasının ardından kürsüye CHP lideri Özgür Özel geldi.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

- Milletin seçtiğine, üç kez üst üste İstanbul'u kazanan ve siz takdir ederseniz Türkiye'nin bundan sonraki Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu'na darbeye giriştiler. Tayyip Bey'e buradan sesleneyim. Kırşehir'de, Anadolu'nun ortasındayız. Koca bir meydan 'İstifa' diye inliyor. 23 yılın sonunda bu şehir, İstanbul, Türkiye başka bir tercihte bulunmuş. Tarihe, yıllarca iktidar kalmış birisi olarak geçmek varken, darbeci olarak geçmek, milletle inatlaşarak geçmek, siyasi hayatının sonuna bir darbenin başı olarak geçmenin sonu budur işte. Meydan 'İstifa, istifa' diye inliyor.

- Türkiye, ancak ve ancak kayıtsız ve şartsız adaletin hakim olduğu bir ülke olursa, berekete, refaha ve bolluğa kavuşur. Biz, Türkiye’yi sadece yönetmek için değil, onarmak, iyileştirmek, kalkındırmak için yola çıktık. Bu yolun adı adalettir. Bizim davamız, milletin yüreğinde hissettiği işte bu adalet davasıdır.

"ERDOĞAN KAYBEDİNCE 'TOPU KESECEĞİZ, SAHAYI KAPATTIM' DİYOR"

- Kırşehir'deki AK Partililere sesleniyorum. Siyaset fena halde futbola benzetiliyor. Yıllarca, genel başkanınızla top oynadık. Kazandı. Biz de saygı duyduk. Siz de o partideydiniz. Son maçı yıllar sonra biz kazandık. Siz kazandığınızda bunun keyfini sürerken, bu sefer biz kazandık genel başkanınız topu almış eve doğru gidiyor. "Ben kaybettim topu keseğiz" diyor. "Daha maç yok sahayı kapattım diyor." Bu ayıptır. Bu güvensizliktir. "Olabilir kaybettiniz, yaşlandınız ama topu kesmeyin verin biz maça çıkacağız" deyin. Belki bu seçimi kaybedersiniz. Ama tarihe kazanınca oynayan, kaybedince topu alıp kaçanlar olarak geçmezseniz. Var mısınız? Çıkın karşımıza.

"ASIL BEKA SORUNU GENÇLERİN DÜNYANIN DİĞER ÜLKELERİNDE HAYAL KURMASI"

- Bu ülkede herkes kendine göre bir beka tanımı yapıyor. Esas beka sorunu yabancı ülkelerin Türkiye'de hayal kurması değil, esas beka sorunu bu ülkenin gençlerinin dünyanın diğer ülkelerinde hayal kurmasıdır. Tüm gençlere söz veriyorum; iktidar değişecek, Avrupa'ya vizesiz girilecek. Tarımda da geçimde de adalet gelecek, kısa çöp uzun çöpten, bu meydan uzun adamdan, vatan evlatları bakan evlatlarından hakkını alacak, söz veriyorum.

"GENÇLER ERDOĞAN'IN DİPLOMASINI SORUYOR"

- Erdoğan, Ekrem Başkan'ın 31 yıl önce alnının teriyle aldığı diplomayı sırf kendisine rakip olacak diye iptal ettirdi ya gençler de Erdoğan'ın olmayan diplomasını soruyorlar. Diyorlar ki, 'Diplomasız Erdoğan.' Gençler bu diplomasızı ilk seferde göndermeyi, diplomasını elinden aldığını Cumhurbaşkanı yapmaya var mıyız?

HAKAN FİDAN'A TIKTOK GÖNDERMESİ

- Senin Filistin hassasiyetin yok, Trump korkusu var. Hem bu Erdoğan hem de bunu Dışişleri Bakanı TikTok'çu Hakan. İsrail Filistin'in canına okudu, tık yok. Trump Netanyahu'ya gaz veriyor. Gazze'yi otel yapacağım, Filistinlileri süreceğim! diyor, bunlarda tık yok! Neden, Erdoğan'dan sonra Cumhurbaşkanı olacak TikTok'çu Hakan. Kendi döneminde MİT'in bütün verilerini çaldırandan, devletin bütün bilgilerini, vatandaşın TC numaralarını çaldırandan, sıkışınca 'Suriye'ye geçer, iki bomba Türkiye'ye atar, savaş çıkarırız' deriz adamdan Cumhurbaşkanı olmaz. Hadi orada, pabucumun TikTok'çusu Hakan.

"ERDOĞAN FAKİRİ SEVMEZ"

- Gençler, Erdoğan sizi sevmiyor. Niye, fakirsiniz de ondan. Erdoğan zengin sever, zengini destekler, fakiri, yoksulu, emekliyi, emekçiyi asla desteklemez. Erdoğan emekliyi, asgari ücretliyi, memuru, esnafı ve çiftçiyi sevmez ama onların hepsinin adı halktır. O halka sahip çıkacak olan halkın partisidir. CHP'dir. Ne yazık ki parasını verene taraf olan yargı, vicdanları yaralıyor, halkın adalet duygusunu incitiyor.

ÖZLEM ÇERÇİOĞLU AÇIKLAMASI

- Aydın Büyükşehir Belediyesi'nde, ona demişler ki 'Aha dosya bu kadar.' Biz dedik ki, 'Çalmadıysan, çırpmadıysan, bu işlere karışmadıysan korkma. Kaya gibi arkandayız.' Herkese dedi ki, 'Ben 7 metrekare yerde nasıl yatarım?' Biz de dedik ki, 'Yatan nasıl yatıyorsa, namusunla öyle yatarsın ama bunlara boyun eğmezsin.' Maalesef buna, 'Ya AK Parti'ye katıl, ya Silivri'ye tıkıl' dediler. Tabii bunun karşılığında bizim en gurur duyduğumuz 38 tane birbirinden mert kadın belediye başkanlarım var. Ama bunlardan birisine erkeklerin baskısıyla, firmaları zordaymış, 'kurtarırız' diyerek Aydın'ın iradesine... AK Parti'ye teslim olursa firmaya destek geleceğini bilenler firmanın kağıtlarını alıyorlar, firma tarihi bir çıkış yaşıyor. O çıkışı da o firmaya yapılacak bundan sonraki destekleri de Türkiye siyaset tarihinin topuğunu bırak, en büyük tabansızlığını da bunların yanına bırakırsak namerdiz. Hepsini geri alacağız, hepsinden hesap soracağız.

MURAT KAPKİ SÖZLERİ

- Murat Kapki... Tayyip Erdoğan'dan ödüller alan, daha önce de 3-4 defa iftiraya ama 'At' dedikleri kadar iftira atamadığı için çıkamamış birisini bu sefer AK Partili biri ziyaret ediyor. Mücahit Birinci. Onun, Tayyip Bey'in sarayında fink atan, AK Parti'de fink atan, televizyonlarda ona buna iftira atan, pahalı arabalarla dolaşan, dört bir tarafa dağıtılmışları savcılar adına AK Torosçu savcılar kendine avukat tutmuş. Yolluyor, gizli belgeleri gösteriyorlar, 'Savcı bey yakınım, benim dediğim gibi iftira at çıkarayım' diyor. Bu Mücahit Birinci diyor ki, 'CHP kurtultayına para verdim diyeceksin, İmamoğlu'na para verdim' diyeceksin. Adam diyor ki, 'Vermedim.' Diyor ki, 'Bunlar gazetecileri satın aldı diyeceksin, 2 milyon dolar vereceksin, savcı seni iki hafta sonra salıverecek' diyor. Bunun şikâyetini HSK'ya yapıyoruz, memleketin Adalet Bakanı 'Bizimle ne ilgisi var' diyor. Bir müfettiş görevlendireceğine, soruşturacağına, yerine bu ülkenin kıymetli savcılarına atama yaptıracağına bu AK Toroslar çetesine yeni operasyon yaptırıyorlar.

ÖZEL, BEYOĞLU PLANINI İFŞA ETTİ

- Bizim biricik kardeşimiz Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’imize operasyon yaptılar. Şimdi size İnan’ı anlatayım, Kırşehirliler. Bir; İnan’ın belediyesi Beyoğlu Belediyesi, Türkiye’nin en eski belediyesi. İstanbul 14’e bölünmüş, birincisi İnan’ın Beyoğlu Belediyesi. Adını Altıncı Daire koyuyorlar. Çünkü Paris’in en prestijli yeri Altıncı Saire diye, Altıncı Daire koyuyorlar. İnan’ın dedesi Beyoğlu Belediyesi’nde süpürgeci. Yıllarca Beyoğlu’nu süpüren bir emekçi. İnanın babası Beyoğlu Belediyesi’nde şoför. İnan Beyoğlu’nda dedesinin çöpçülük yaptığı, babasının şoförlük yaptığı Beyoğlu Belediyesi’nin garajında büyüyor. O imkanlarla okuyor. Kafaya koyuyor, partimizde ilçe başkanı oluyor. Yerel yönetimler yüksek lisansı yapıyor. Yıllar sonra bu belediyeyi AK Parti’den alıyor. Şimdi kafayı İnan’a takmışlar. Niye? Belediyede mecliste denge var. İki kişi taraf değiştirse ya da içeri atılmaya kalksa belediye AK Parti‘ye geçecek.

"BU DAVA BAHÇELİ'YE KARŞI MEYDAN OKUMADIR"

- Sırf oylarıyla alamadıkları Aydın’da yaptıkları gibi bir hile ve desiseyi bu sefer Beyoğlu’nda yargı eliyle yapmak için İnan’ımıza saldırdılar. Buradan Partinin Genel Başkanı olarak söylüyorum. Yapılan bu operasyon bir yandan barışımıza, birbirimize, kardeşliğimize, umudumuza yapılan saldırıdır. Bir yandan Sayın Bahçeli’nin ‘Artık bu operasyonlar bitsin, hızla yargılamalar olsun. Türkiye’nin gündeminden bu davalar düşsün, Türkiye’yi meşgul etmesin’ demesine karşı bir meydan okumadır. Bu dava Türkiye’nin birliğine, beraberliğine, İstanbul’un, Beyoğlu’nun iradesine, bu davadaki operasyon AK Toroslar çetesi eliyle Türkiye’nin huzuruna yapılmış bir operasyondur. Ve ilk günkü gibi, nasıl 149 gece önce biz ‘Bu darbeye teslim olmayacağız’ deyip, yedi gün-yedi gece Saraçhane’de nasıl dirsek, 149 gün sonra, beş ay sonra aynı kararlılık, aynı inançla Kırşehir Meydanı’ndan sesleniyorum ki: Arkadaşlarımız masumdur, AK Parti bükemediği bileği kırmaya çalışmaktadır. Tayyip Bey bu bilek Özgür Özel’in değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin bileğidir. Yıkamayacaksın, bükemeyeceksin. Kırsan bile bizi asla yenemeyeceksin. Ant olsun, ant olsun, ant olsun.

"AK PARTİLİSİ, MHP’LİSİ, BÜTÜN GARİBANLARA SAHİP ÇIKMAYA GELİYORUZ"

- Gençler diyor ki, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz.’ Biz 150 yıldır bu topraklarda aydınlanmayı, demokrasiyi, Meclis’i, seçimi, sandığı savunanlarız. Ama günü geldiğinde de bu ülkeyi en iyi savunanlarız. Biliyorsunuz işgal kuvvetleri geldi, dayandı. Birilerinin çok sevdikleri onlara kırmızı halı serdiler. Birileri Yıldız Sarayı’nın arka kapısından Yunan, İngiliz zırhlısına botla kaçıp gittiler. O işgal kuvvetleri geldiğinde Kartal İslim botunun ucundan bunlara bakıp yanındaki yaverine, ‘Üzülme çocuk. Geldikleri gibi gidecekler’ diyen Gazi’nin partisiyiz biz. Buradan Kırşehir’e sesleniyorum. Üzülmeyin, geldikleri gibi gidecekler. Geldikleri gibi gidecekler.

- Kırşehirliler, sakın ha sakın bu iktidarı gözünüzde büyütmeyin. Bunlar devletin içine çöreklenen bir avuç çeteden ibarettir. Tüm kötülükler bunların son çırpınışlarıdır. Rakibini hapse atan güçsüzdür. Acizdir. Korkaktır. Baskıyla ayakta kalmaya çalışanlar sadece otokratlardır. Ve demokratlar sandık için gün sayarken, otokratlar zulümlerinin son günlerini yaşarlar. O yüzden asla korkmayalım, asla teslim olmayalım. Biz hep birlikte yürüyeceğiz, hep birlikte başaracağız. Ağlayan anaların gözünün yaşını birlikte durduracağız. Aç karınları birlikte doyuracağız. Pazara gidemeyeni pazara biz çıkaracağız. Kasaba gidemeyeni, kasaba biz götüreceğiz. İşe giremeyeni, işe biz sokacağız. Bu zulümden canı yananın canı olacağız, bağrımıza basacağız. Kutuplaştıran Erdoğan’a inat; kucaklaşmaya, şeytanlaştıranlara inat kardeşleşmeye, bir Kırşehir’i bütün olarak kucaklamaya, AK Partilisi, MHP’lisi, bütün garibanlara sahip çıkmaya, bütün yoksulları yeniden güçlendirmeye, orta direği zenginleştirmeye, gençlerin yüzünü güldürmeye geliyoruz. 100 yıl sonra bir kez daha bu ülkeyi kurtarmaya geliyoruz.