Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında Tören Salonu’nda toplandı. Dördüncüsü gerçekleştirilen komisyon toplantısında, şehit aileleri, gaziler ve yakınları ile ilgili dernek ve vakıfların yöneticileri dinlendi. Yapılan ikinci oturumda ise Diyarbakır Anneleri’ni temsilen gelenler dinlendi.

Toplantının açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye tarihi bir döneme girdi. Şehitlerimizi şükranla yad ediyoruz. Geldiğimiz bu sürecin hiçbir noktasında bir pazarlık olmamıştır ve olmayacaktır. Bunu şehit aileleri ve 86 milyon huzurunda söylüyorum. Barış olmasın diye gayret edenlerin de varlığı aşikardır. Bu süreci zehirlemeye kalkanların olacağı biliniyor. Bu konuda hiçbir eksik olmadan yolumuza devam etmemiz gerekiyor" dedi.

Türkiye, Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Lokman Aylar, komisyonda yaptığı konuşmada, protez gözünü çıkarıp göstererek şunları söyledi:

"Bakın elime aldım gözümü. Niye? Bu vatan toprakları için, bayrak için, sizin için millet için... Bu konuda hiç kimse şehit ve gazi aileleri üzerine söz söylemesin. Biz bedelini ödediğimiz vatanda yaşıyoruz. Birileri gibi bedava yaşamıyoruz. Hiç kimse bizim adımıza konuşmasın. Biz ne söylediğinizi ne söyleyeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Ve Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Devlet Bey’e güvenimiz var, sürece tam destek veriyoruz. Sürecin yanındayız, yanında duracağız. Çünkü Terörsüz Türkiye bizim davamız. Çocuklarımıza, gençlerimize mutlu, huzurlu bir Türkiye Cumhuriyeti bırakmak hepimizin boynunun borcudur."

KURTULMUŞ'TAN 'BEYAZ TOROS' YAKILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

TELE1'den ayrılanlar tele2haber kuruyor
TELE1'den ayrılanlar tele2haber kuruyor
İçeriği Görüntüle

Komisyona katılan diğer bazı temsilcilerin de sürece zarar vermek isteyenler olduğu yönündeki konuşmalarının ardından Numan Kurtulmuş, şu açıklamada bulundu:

"Sabahtan beri bazı spekülasyonlar yapıldığı, burada da dile getirildiği için Beyaz Toros'la bir iki bir şey söylemek istiyorum. Benim de Meclis binasına gelirken karşılaştığım bir tabloydu. İçişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklama herhalde hepinizin önündedir. İçişleri Bakanlığımızın yaptığı ilk tahkikatta aracı yakan kişinin, hurda araçlardaki ÖTV indirimi ile ilgili yasa çıkmadığı için bu meseleden infial halinde olduğu ve bundan dolayı aracını yaktığı ifade ediliyor. Ayrıca daha önce de Mersin Adliyesi önünde de başka bir aracı yıllar önce yakmış. Bu şahsın psikolojik bir zorluğu olduğu anlaşılıyor. Ama nihayetinde devam eden bir tahkikat var. Bu tahkikatın devamının detaylı bir şekilde sürdürülmesinden sonra bu işin ne olup olmadığı bütünüyle ortaya çıkacaktır. Barışı konuştuğumuz, Türkiye'de artık terörün tamamen geride kalmasını temenni ettiğimiz, o dönemlere ilişkin hatırladığımız Beyaz Torosların sembolize ettiği faili meçhul cinayetlerin tamamıyla artık Türkiye'nin tarihinde kalmasını dilediğiniz bir sürecin içerisindeyiz. Böylesine sembolik konular üzerinden bir kısmı bilerek bir kısmı bilmeyerek spekülasyonları icat etmek isteyenler olur. Bu vesileyle hatırlattığınız için çok teşekkür ediyorum. Bu tür münferit olaylara karşı da son derece hassas olmamız ve Türkiye'nin bu konuya ilişkin yaklaşımlarındaki sıhhatli yaklaşımları engelleyecek bu tür davranışlara karşı dikkatli olmamız gerekir."

"TARİHİ FIRSATI KAÇIRMAYALIM"

Türkiye Şehit Yakınları ve Gazilerle Dayanışma Vakfı Başkanı Bilge Gürs ise, "Terörsüz Türkiye" hedefini desteklediklerini belirterek "Sahip olduğumuz bu tarihi fırsatı kaçırmayalım. Terör artık tamamen ortadan kalkmalı. Bu süreçte hızlı bir şekilde yol alınmalıdır. Bu süreçte elbette en hassas kesim olan şehit yakınları ve gaziler incitilmeden, hakları en özenli şekilde korunarak süreç yönetilmelidir. Şehit yakınları ve gazilere sözde değil, özde değerlendirmek gerekmektedir. Şehitlik, gazileri makamlarını istismar edenlere fırsat verilmemelidir" dedi.

CHP'Lİ VEKİLDEN BELEDİYE BAŞKANLARININ TUTUKLANMALARINA TEPKİ

CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer ise CHP'li belediyelere yönelik operasyonlara dikkat çekerek şunları söyledi:

Bugün, siyasi operasyonlarla ilgili bir çağrımız var ise bu çağrı Komisyonun selametiyle ilgili bir çağrıdır. Yargının içindeki bir avuç çeteyle yürütülen siyasi operasyonları nasıl görmezden TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı İncelenmemiş Tutanaktır Komisyon: Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Sayfa: 1 geleceğiz?Baskıyla, tehditle alınan iftiraları nasıl doğru kabul edeceğiz? Tutuksuz yargılama bir ilkeyken, tutuklama en son çareyken bu ilkeye ilişkin... İşte, haberlerde çıkıyor, izliyoruz, duyuyoruz. Milyonlarca dolar karşılığı satılık olmuşken bu ilke biz buna nasıl sessiz kalacağız? Masumiyet karinesini hiçe sayarak nasıl seçilmişler, bürokratlar, yol arkadaşlarımız suçlu ilan edilebilir? Bakın, Adalet Komisyonu Başkanımız burada, önceki Adalet Bakanımız burada, siz buradasınız, hukukçu milletvekillerimiz burada. Elimde dün gerçekleştirilen tutuklamalara ilişkin sevk yazısı var. Değerli milletvekilleri, bakınız, sevk yazısında Beyoğlu Belediye Başkanımız adına yazılan yazının aynısı 'copy paste' yapılarak -gösterebilirim isteyen vekilimize- diğer tutuklamalar gerçekleşmiş.

Şimdi, dikkatimizi çeken bir husus var, Bunu burada söylemek zorundayım Sayın Başkan: Recep Cebeci diye bir arkadaşımız var, bu arkadaşımız Ekrem İmamoğlu'nun yirmi yıllık şoförü. Bakın şoför. Şunu söylüyor sevk yazısında: 'Şirket kurduğu, var olan şirketiyle Büyükşehirden, iştiraklerden usulsüz iş ve ihaleler aldığı, teklif veren diğer şüphelilerle birlikte hareket ettiği, adrese teslim ihalelerle muvazaalı teklif vermek suretiyle kendisinin ve diğer şüphelilerin ihaleleri kazanarak haksız kazanç elde etmesine yol açtığı...' gibi bir 'copy paste' gerekçeyle tutuklandı ya, dün tutuklandı. Çocuğu var, eşi var, tutuklandı. Şoför. Diyorlar ki: 'Bugün buraya götüreceksin Başkanı, yarın buraya götüreceksin.' şoförü bu gerekçeyle tutukladılar. Sosyal medyada yazı yazan gençleri 'copy paste' gerekçelerle tutukladılar.

Bizim burada bunu dile getirmemiz lazım Sayın Başkan. Yalan haberler üzerinden gerçekleştirilen itibar suikastlarına biz nasıl itibar edeceğiz? Böyle bir ortamda Türkiye'nin yeniden demokratik ve hukuk devleti olma hedefini nasıl konuşacağız? Kaba bir tabirle, yargı eliyle herkesin birbirine operasyon çektiği, yargı eliyle siyasetin dizayn edildiği bir ülkede barışı, kardeşliği, adaleti beklemek sadece bir temenni olabilir. Bakınız, elbette ki kendi gündemimizi Komisyon gündemi yapmaya çalışmıyoruz, gündemin ta kendisi budur diyoruz burada; ta kendisidir. Tabii ki 'barış' diyeceğiz, 'Terör son bulsun.' diyeceğiz, 'Eşit bir yaşam.' diyeceğiz, her türlü ayrımcılığı reddedeceğiz ama bunların yanında, işte, biraz önce size gösterdim, yüzlercesini gösterebilirim bu arada. Adaletsizliğin, hukuksuzluğun karşısında duracağız, bunları da burada söyleyeceğiz.

Kaynak: ANKA