TELE 1'de yayınlanan Tükiye'nin Yönü programında 'Kürt sorunu' stüdyoda gerginlik yaşattı. Gazeteci Yavuz Selim Demirağ, Türkiye'de sadece Kürt sorunu olmadığını, genel bir adalet ve hukuk problemi yaşandığını savundu.
DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in, sürecin sağlıklı ilerlemesi için PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşme sağlanmasını ve serbest bırakılmasını savunması üzerine; BUPAR Araştırma direktörü ve Siyaset Bilimci Onur Alp Yılmaz ise; bu durumun Türklerin de kaygılarını tetiklediğini ifade etti. Yılmaz şöyle konuştu:
Demokratikleşme meselesini Türkiye'de Abdullah Öcalan eee görüşecekse iktidarla bence bir şeyi gözden kaçırıyordu. Dem parti Türkiye'de bu sorunu çözeceksek eğer ki demokratik yollarla çözeceksek sadece Kürtleri tatmin ederek çözemeyiz bunu. Sadece Kürtlerin kaygılarına karşılık vererek çözemeyiz mi? Türklerin de kaygılarına karşılık vererek bu sorunu çözebiliriz. Ve burada bu noktada Türklerin en temel kaygısının bu sürecin Abdullah Öcalan'nın bir bileşeni olmaması gerektiğini bence ifade etmekte fayda var.
DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Demirağ ve Yılmaz'a bir kez daha geçmişte yaşanan Kürt sorunları üzerinden yanıt vererek şunları söyledi:
Biz Dem Parti olarak da Sayın Öcalan da Türk Kürt sorununu içeride iç dinamiklerle, hükümette, devlette ve Türkiye'deki siyasetle ve halklarla çözmek istiyoruz. Sanırım çok açık ve net.
Yıllarca bu ülkede Kürtlere çok ciddi bir şekilde istisna hukuku uygulandı ve herkes kafasını kuma gömdü. Niye? Çünkü kürde uygulanıyordu. Çünkü HDP uygulanıyordu. Çünkü Dem parti uygulanıyordu. Çok da mesele değildi. Hatta çok açık ve net söyleyeyim. Kayım atandığı zaman biz konuştuğumuzda, protesto ettiğimizde y"a onlar da kesin bir şey yapmışlardır canım.u devletimizin de bir bildiği canım diyen yorumlar vardı. Siyasetçisinden tutalım gazetecisine kadar. Sonra günün sonunda gelip CHP belediyelerine iş yaslanınca ya bu kayım ne büyük zulümmüş, ne büyük haksızlıkmış, ne alakası varmış seçilmişi cezaevine göndermekle ne alakası var demokrasiyle" demeye başlandı.Demokrasi dediğimiz şey aynı zamanda ilkeli ve tutarlı olmayı da gerektiriyor. Zulme, zulüm kime karşı yapılırsa, haksızlık, hukuksuzluk kime karşı yapılırsa onun karşısında durmayı gerektiriyor. Dün böyle bugün böyle olmayı gerekti.
Bunu bunu açık ve net söyleyeyim. İkincisi şimdi AYM kararları uygulanmıyor. Sayın Demirtaş içeride. Çok bir daha söylemek istiyorum ya. Sayın Demirtaş niye içeride?
Kürt sorunun çözümünü konuşuyorsak Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü konuşmak zorundayız. Bu kadar açık ve net. Bunu böyle gizli saklı bir şey olarak da söylemiyoruz. Her yerde söyledik. Her yerde de söylemeye devam edeceğiz. O anlamıyla sistemin prangalarından kurtulması gerekiyor. Bu ülkedeki bu sistemin en temel prangası Kürt sorunudur.





