Son dönemde iki büyük operasyon kamuoyunun gündeminde. Yüzlerce kişinin gözaltına alındığı Demir Yumruk ve Sarallar operasyonlarının siyasi arka planında neler olduğu merak ediliyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan Sarallar’a, Erol Evcil’den Alaattin Çakıcı’ya. AKP’den MHP’ye uzanan bir alanda gözaltı ve tutuklamalar ne anlama geliyor? Siyasal bağlantılar operasyonların zamanlamasıyla birleşince birçok soru ortaya çıkıyor. Ankara merkezli ve 29 kentte yürütülen Demir Yumruk operasyonunda toplam 284 şüpheli var. Aralarında Alaattin Çakıcı’nın eski ortaklarından iş insanı Erol Evcin’in de bulunduğu 29 kişi soruşturmada tutuklandı. Sonra kamuoyunda Sarallar diye bilinen yer altı dünyasında önemli bir etkinlik kuran gruba yönelik 'Tümor Operasyonu’ başlatıldı. İstanbul merkezli ve 24 kentte yürütülen operasyonda 323 şüpheli bulunuyor. Bunlardan 46’sı tutuklandı. Mahkeme süreci işliyor. Tutuklananlar arasında MHP’nin üst düzey yöneticilerinden MYK Üyesi Şahin Gürz ve iş insanı Erdal Acar’ın olması dikkat çekiyor. Suç örgütlerine yönelik olarak son yılların en kapsamlı operasyonları olarak değerlendirilen ve yüzlerce kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanan son gelişmenin öne çıkan isimlerine hiç kuşkusuz yakından bakmak gerekir. Tanınan iş insanı Erol Evcil ismi ile Alaattin Çakıcı bağlantısı akla gelen ilk önemli ayrıntı. Bir dönem birlikte çalışan, ancak Çakıcı'nın tutuklanmasından sonra bir alacak-verecekten dolayı sorun olduğu belirtiliyor. Olayları yakından izleyen Tolga Şardan, Çakıcı'nın Evcil'den alacağı olduğunu belirterek yüklü bir para istediğini ileri sürüyor. İddiaya göre, eskiden kalan 25 milyon dolarlık alacak-verecek işi, soğukluğun baş nedeni. Çakıcı'nın cezaevinden Evcil'e yolladığı "Çıkınca mallarına el koyacağım" mesajını dikkate aldığımızda Demir Yumruk soruşturmasının zamanlamasının anlamı farklılaşıyor.

ÇAKICI RAKİPLERİNİ Mİ ETKİSİZLEŞTİRİYOR?

Bahçeli'nin girişimleriyle adeta özel af yasası çıkartılarak cezaevinden tahliye edilen Çakıcı ise operasyonları ilişkin sessizliğini koruyor. Ancak son olaylar, 'Çakıcı iktidar ortağı MHP'ye yakınlığını kullanarak rakiplerini etkisizleştiriyor mu?' sorusunu akla getiriyor. Ancak bu iddia MHP MYK Üyesi Şahin Gürz'ün de tutuklanmasıyla zayıflıyor. Aynı dosya içinde yer alan diğer sanıklardan Hüseyin Eryılmaz ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin arasındaki bağlantı da dikkat çekiyor. Şardan bu bağlantıya ilişkin ilginç bir ayrıntı veriyor. Aynı dosya içinde yer alan diğer sanıklardan Hüseyin Eryılmaz ise Hatay'ın Payas ilçesinde Demir Çelik sektöründe ticaret yapıyor. Aynı zamanda Yozgatlı olan Eryılmaz'ı ziyaret eden isimler arasında Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin de var.

OPERASYON SIZDIRILDI MI?

Sarallar Operasyonu da denilen, Tümör adı verilen soruşturmada şüphelilerin siyasi bağlantıları da dikkat çekiyor. Dosyanın 1 numaraları ismi İlyas Saral firarda. Trabzonlu olduğu için Oflular gibi yeraltı dünyasının eski ve köklü ailelerine yakınlığı nedeniyle alan açan Sarallar da bazı siyasal bağlantılara da sahip. Grubun reisi İlyas Saral'ın emniyet ve adliye içindeki ilişkileri nedeniyle operasyonu önceden haber aldığı da ileri sürülüyor. Gazeteci Tolga Şardan, Soylu ile firari İlyas Saral'ın dolaylı da olsa ilişkisinin bulunduğunu, bu yakınlığın bir başka örgüt davasının iddianamesinde yer aldığını ileri sürüyor.

ALAN TEMİZLİĞİ YAPILIYOR İDDİASI

Ancak aralarında baronların da bulunduğu suç örgütü mensuplarıyla sık sık fotoğrafları çıkan Soylu'nun bu imajını düzeltmek için son operasyonlara onay verdiği de kulislerde konuşuluyor. Peker'in imajını hayli sarstığı Soylu'nun alan temizliği yaptığı belirtiliyor. Bu arada Sarallar dosyasında yer alan İstanbul Trabzonlular Platformu'nun başkanı Ahmet Köksal Öztürk de tutuklananlar arasında. Bu önem taşıyor. Trabzonlu bir İçişleri Bakanının olduğu dönemde bu olayın yaşanmasının başka anlamı bulunuyor. Öztürk Trabzonlu siyasetçilerin, iş insanlarının sanatçıların, sporcuların, kulüplerin yakından tanıdığı ve bu çevreler üzerinde etkili olan bir kişi. Dolayısıyla tutuklanması da siyasi bir karar olmadan mümkün görülüyor. Son yıllarda mafyanın kazandığı gücün toplumsal bir huzursuzluğa yol açtığı, nitelikli yağma olaylarının iş dünyasını rahatsız ettiği, milliyetçilik ve Osmanlıcılık gibi motiflerin bir grup tarafından kullanılmasının iktidarı yıprattığı değerlendiriliyor. Bu değerlendirmelerin iletildiği Erdoğan'ın da durumdan rahatsız olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla Türkiye seçimlere doğru giderken, bir alan temizliği yapılması için operasyonlara bizzat Erdoğan'ın 'olur' verdiği ileri sürülüyor. Sedat Peker'in yürüttüğü kampanya nedeniyle yıprandığını düşünen iktidarın, Soylu'ya önümüzdeki günlerde operasyonlar yaptıracağı da iddialar arasında. Unutulmamalı ki sistem mafya gruplarının belli bir seviyenin üzerinde güç kazanmasına hiçbir zaman izin vermiyor.