Suriye'den de zeytin, zeytin yağı, canlı hayvan ve sarımsak alımlarının kamu zararı oluşacak şekilde belli firmalar üzerinden yapıldığını iddia eden Tanal, bu uygulamaların sosyal devlet ilkesinin inkarı olduğunu söyledi.
Sorumlular hakkında adli ve idari soruşturma açılmasını isteyen Tanal, söz konusu iddiaların araştırılması için Meclis'te araştırma komisyonu kurulmasını talep etti. CHP'li Tanal, "Bu, sadece bir ticaret skandalı değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin kamu kurumları eliyle nasıl zarara uğratıldığının belgesidir." dedi.
Tanal sosyal medya paylaşımında şunları söyledi:
TARIM KREDİ SKANDALI BİR FATURA DEĞİL MİLYARLARLIK RANT DÜZENİ
Varan: 1Tarım Kredi Kooperatiflerinin görevi Türk çiftçisini desteklemek yerli üretimi korumak ve vatandaşa uygun fiyatla gıda ulaştırmaktır
Ama bugün belgeler gösteriyor ki bu kurum kamusal görevini terk edip rant zincirinin ticaret aracına dönüşmüştür
Belgeler ne diyor
Tarım Kredi Suriye’nin Cinderes bölgesinde Sidre Deviren adlı kişiden 22 ton sarımsağı 50 TL kilogram fiyatla satın alıyor
Sonra aynı ürünü Türkiye’de Sidre Deviren’in kurduğu Emiryağ İthalat İhracat Limited Şirketine 55 TL kilogram fiyatla satıyor
Yani devletin kurumu Türk çiftçisinden almak yerine Suriye’den ürün ithal ediyor
Üstelik aynı kişiye ait şirkete yalnızca 5 TL farkla geri satıyor
Bu sadece bir belge bir işlem
Ama Tarım Kredi’nin kayıtlarında bunun gibi milyarlarca liralık işlem zinciri olduğu iddia ediliyor
Kamu kaynakları çiftçiyi değil bir ithalat ağını besliyor
Bugün Türkiye’de sarımsak 250 TL’ye satılırken Tarım Kredi bu ürünü marketlerinde 65 TL’ye satabilirdi
Ama satmadı
Çünkü amaç halka ucuz gıda sağlamak değil devlet eliyle oluşturulmuş bir ticari rantı sürdürmek
Hukuki açıdan açık ihlaller var
Türk Ceza Kanunu madde 257 görevi kötüye kullanma kamu gücü özel çıkar için kullanılmıştır
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu vatandaşın ekonomik hakkı kasıtlı biçimde ihlal edilmiştir
Tarım Kredi Kooperatifleri Kanunu Türk çiftçisinin ekonomik menfaati korunmamış doğrudan ihlal edilmiştir
4054 sayılı Rekabetin Korunması Kanunu kamu kurumları aracılığıyla piyasada haksız ticari avantaj yaratılmıştır
Bu fiiller görevi kötüye kullanma kamu zararına sebebiyet tüketici hakkı ihlali haksız kazanç sağlama ve rekabet suçu kapsamındadır
Bu sadece bir ticari hata değil sistematik bir kamu suistimali ve milli ekonomi aleyhine işleyen zincirdir
Bu nedenle Cumhuriyet Savcılarının resen soruşturma başlatması Sayıştayın Tarım Kredinin tüm ithalat ve satış işlemlerini denetlemesi Tarım ve Orman Bakanlığının idari tahkikat açması Devlet Denetleme Kurulunun kamu zararının boyutunu incelemesi gerekmektedir
Aksi halde bu sessizlik suça ortaklık anlamına gelir
Bu tablo Türk çiftçisinin emeğini Türk tüketicisinin sofrasını devletin itibarını zedelemiştir
Tarım Kredi çiftçiyi değil aracıları vatandaşı değil ithalatçıları koruyan bir yapıya dönüşmüştür
Adalet hukuk ve vicdan adına bu düzenin derhal araştırılması gerekir