Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı ziyaret etti.
Ziyaretin ardından Özdağ ve Yavaş basın açıklaması yaptı.
Ümit Özdağ, “Silivri’de tek kişilik hücrede 149 gün düşman uygulamaları çerçevesinde hürriyetten alıkonuldum. Şimdi tekrar dava belirli bir aşamaya geldi. İstinafa giderek hukuk mücadelesine devam edeceğiz. Bu süreçte Mansur başkan yanımda oldu. Ailemin de yanında oldu. Meslektaşı olan annemi ziyaret etti. Ben de bugün kendisine teşekkür etmek için geldim” dedi.
Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’nun avukatını Mehmet Pehlivan’ın tutuklanmasına ilişkin soruya yanıt verdi. Yavaş, şu ifadeleri kullandı:
“Yasa açık. Avukatlık vazifesini yaparken herhangi bir şekilde soruşturma gerektirdiği takdirde bu Adalet Bakanlığı iznine bağlıdır. İfadelerden anladığımıza göre izin alınmamıştır. İzin alınmadan tutuklanması hukuki bir hatadır ve bunun telafisi de yoktur. Kimse bir yere kaçmıyor. Aynı gün izni de alabilirlerdi. İzni alıp da böyle bir uygulamayı yapsalardı en azından hukuka uygun olurdu. Bu işin hukuki tarafı. Avukat müvekkilini her halükarda savunmak zorundadır. Bunun için de her şeyi yapmak zorundadır kanun sınırı içerisinde. Avukatının tutuklanması demek şu andaki yapılan yargılamada büyük bir eksiklik usulsüzlük ortaya çıkarmıştır ve hatalı bir işlemdir. Derhal vazgeçilmelidir diye düşünüyorum”
ÖZDAĞ: TÜRKİYE HUKUK ANLAMINDA OLAĞANÜSTÜ DÖNEMDEN GEÇİYOR
Aynı soruya yanıt veren Özdağ, “27 Mayıs’tan 28 Şubat’a kadar hiçbir dönemde avukat tutuklaması duymadım” dedi. Özdağ, “Bu olağanüstü dönemlerde bile olmayan şeyin şimdi olması demek ki gerçekten hukuk anlamında olağanüstü bir dönemden geçiyor Türkiye ve bunun temelinde de düşman ceza hukuku uygulaması var. Türkiye bu düşman ceza hukuku uygulaması cenderesinden çıkartılmalı ve bütün yurttaşlar anayasal haklarını ve yasal haklarını kullanma anlamında anayasanın 10 maddesindeki güvence altına alınan eşitliğe sahip olabilmeli” ifadelerini kullandı.
Mansur Yavaş, İmamoğlu’nun “İtiraflarını imzalayın” açıklaması ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının etkin pişmanlık ifadesi veren kişiler için "baskı, zorlama ve tehditle ifade verdiği" iddialarında bulunanlar hakkında da re’sen soruşturma başlatılacağı açıklamasına ilişkin konuştu.
Mansur Yavaş şunları söyledi:
“Evet, hukuk herkese lazım arkadaşlar. İnsanların tutuklama tehdidiyle ne itirafa ne de iftiraya zorlanması doğru bir şey değildir. Bunu herkes kendi elini vicdanına koyup kendisi haksız bir şekilde tutuklandığına inanırsa ve kendisine ''Şöyle ifade verirsen serbest kalacaksın.'' denirse kaç tanesinin hapiste yatmaya göze alacağı, kimin göze alamayacağını herkes kendi vicdanında sorgulayabilir. Çünkü bu tür uygulamaları ben baştan beri hatalı ve hukuka aykırı olarak bulunuyor, buluyorum.
Ekrem Başkanı da bunun için herhalde ne söylerseniz söyleyin. Şunu demek istiyorum anladığım kadarıyla. Eğer beni mahkum etmeye göze almışlarsa bırakın etsinler ama bari siz açıkta kalın denmiş.
Tabii savcılığın var olan yasaları ihtara etmesi de ne kadar doğru onu bilmiyorum. Çünkü sürekli olarak bizim mitinglerde veya bu tür yerlerde söylediğimiz bir şey var. Bugün televizyonlarda hala yargıyı etkileyecek konuşmaları ve dezenformasyonlar yapılıyor. Bunlarla ilgili şimdiye kadar hiçbir şey duymadık. Yani bu konuşmalarla ilgili bir soruşturma konusu edildiğini görmedik. Öyle olunca da Ümit Hocam'ın dediği gibi ''Adalet herkese eşit davranmıyor" konusu herkesin aklına geliyor ve dolayısıyla bu davayı, bu yargılamayı daha da siyasi yapıyor. Bu davanın siyasi olması, kamu vicdanının tatmin olmaması yapılacak yargılamaların hepsini boşa götürecektir. Dolayısıyla mahkeme kararı olmadan bir yasaklama yapılması, böyle ihtarat yapılmasının da ben pek şimdiye kadar rastladığın bir olay değil.”