TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, İstanbul merkezli 10 ilde Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) yönelik yapılan operasyonlara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yanardağ yapılan operasyon için "Bu büyük bir tutarsızlık örneği. Bir çözüm tutarsızlığın işaret ediyor. Bir yandan bunu yapıyorsunuz DEM Parti heyetini diplomatik temaslar için gönderiyorsunuz. Ama bir yandan siz bu partiyle ittifak halinde hiçbir terör eyleminde yer almamış, hakkında hiçbir terörist faaliyet nedeniyle tırnak içinde söylüyorum soruşturma yapılmamış veyahut mahkumiyeti olmayan insanların çoğunlukta bulunduğu bir gruba yönelik böyle bir operasyon yapıyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Yanardağ şöyle devam etti:
"Şimdi ben AKP iktidarının sadece bunun bir çözüm tutarsızlığı olmadığını düşünüyorum. Evet ortada bir çözüm tutarsızlığı var iktidarın. Ama esas olarak iktidarın çözüm sürecine her an çöpe atabilecek bir pozisyonda durduğunu ve ancak kendi koyduğu şartlar içinde bir çözüme yani kendi iktidar ömrünü uzatmaya hizmet etmesi halinde izin vereceğinin de bir işareti. Bir yandan siz toplumu harekete geçirebilecek toplumu sokağa, meydanlara demokratik bir protesto ya da eylem için çıkarabilecek nitelikteki toplum önderlerini kanaat önderlerini birtakım parti ya da demokratik kitle örgütü yöneticilerini veyahut özgül ağırlığı olan bağımsız. Dolayısıyla siz hem böyle bir diplomatik görüşme için kendilerini göndereceksiniz bölgeye hem de bir yandan HDK operasyonu diye sayılarının toplam sayısının 350 olduğu belirtilen 350 kişi gözaltına alınmadı henüz 350 olduğunu belirttiğiniz ya da 350 olduğu fısıldanan bu tip bilgilerin bize ulaştığı bir operasyon yapacaksınız. Büyük bir tutarsızlık"
"YENİ BİR SÜREYE İHTİYAÇLARI VAR"
AKP'nin niyetine de değinen Yanardağ, "Dolayısıyla burada dikkat edilmesi gereken benim işaret etmek istediğim şey şu başından itibaren biz bu çözüm sürecine inanmadığımız AKP iktidarının bir tuzak kurduğunu ve asıl niyetinin en hafif deyimle güvenmemiz için bir neden olmadığını ve asıl hesabının siyasal ve tarihsel ömrü biten bu iktidar ömrünü suni olarak uzatma çabası olduğunu söylemiştik. Bu çabanın da bir anlamı vardı. Neydi bu cumhuriyeti yıktılar yerine yeni bir rejim kendi rejimlerini kuramadı, buna güçleri yetmedi. Bu nedenle yeni bir süreye ihtiyaçları var. Erdoğan'ın önündeki adaylık engelini kaldırıp Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı yaparak düşük yoğunluklu da olsa bir şeriat devletini bir Siyasal İslamcı Devleti. Yani dinci bir devlet dinsel temelleri dinsel referanslara dayalı bir devlet kurmayı amaçladığını dinci referanslara dayalı bir devlet kurmayı amaçladıklarını ve bunun için bir zamana ihtiyaçlarının olduğunu çözüm sürecinin MHP üzerinden gündeme getirilmesinin anlamının da bu olduğunu söyledik. Olay şu bizim istediğimiz çerçevede bir çözüme evet derseniz biz varız demiş oluyorlar. Bakın hem İmralı'ya izin var. Heyet şimdi geldi İmrali'ya gidip görüşecek aynı heyet. Mahalle köy ve kahve toplantılarını bitirdiler. Öcalan onu istemişti. "Halk ne düşünüyor", ben yani bölge halkı bunu bilmek istiyorum diye bölge halkından kastettiği "Kürtler ne düşünüyor, Kürt halkı ne düşünüyor bunu bilmek istiyorum" dedi. DEM Parti bütün bölge köylerde şehirdeki kahvelerde mahallelerde yüzlerce toplantı yaptılar ve bir sonuç aldılar. Bu sonuca göre de Öcalan'dan gelen çağrıyı destekle dendiği böyle bir kararın çıktığı ileri sürülüyor ve bu heyet gidecek İmralı'ya. Siz hem İmralı'ya izin vereceksiniz hem Ercüment Akdeniz'i gözaltına alacaksınız. Gazetecileri gözaltına alacaksınız. Legal bazı Sosyalist partileri yani yasal alanda faaliyet gösteren Sosyalist partilerin yöneticilerini gözaltına alacaksınız." sözlerini kullandı.
"BU NE YAMAN ÇELİŞKİ"
Yanardağ sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Ahmet Kaya'nın bizim Nevzat Çelik'in şiirinden bestelediği şarkıda olduğu gibi çok moda oldu çok da bu nedenle belki aşınmış kabul edilebilir ama çok güzel bir laftır. Bu ne yaman çelişki diye sormak geliyor insana."